English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ U ] / Uns

Uns traducir portugués

62,482 traducción paralela
Ama Glen toplantıdayken biraz dolaştım ve burası çok güzel.
Mas tenho dado uns passeios enquanto o Glen está em reuniões e... Meu Deus, é... adorável.
O yüzden bir iyilik yapın ve birbirinize iyi davranın.
Portanto façam-me um favor e sejam bons uns para os outros.
Burası şu an çılgınlaşıyor. burada herkese beşlik veriyoruz!
Está tudo a ficar maluco aqui, neste momento, ok, nós estamos todos a felicitar-nos uns aos outros, caralho!
Bulunabileceğin alanı 15 mile kadar daralttık.
Nós reduzimos a tua localização a uns 15km.
Altı ay önce birisi aradı.
À uns seis meses atrás eu recebi uma chamada...
Zengin bir yer bir şeyin yarıda kesildiğini belirtti.
Uns ricos reportaram um assalto...
Annemle birkaç sene önce satın almıştık. Sürekli bir yerlerini tamir etmeye çalışıyordu.
A minha mãe e eu a comprámos há uns anos, e ela estava sempre a tentar consertar.
Dört! Max'le bir kaç delik oynasam sorun etmezsin değil mi?
Não te importas que o Maximo e eu joguemos uns buracos, pois não?
Hiç de bile.Tabi sonrasında birkaç delik de benimle oynamayı düşünürsen.
De todo. Desde que jogues uns buracos comigo mais tarde.
Atlar için olan testosteron hapları yüzünden. Millicent almam için zorladı. Beni biraz teleşlandırdı bu hap.
Tomei uns comprimidos de testosterona que a Milicent me obriga a tomar e ele tornam-me um pouco agressivo.
Aradan 30 yıl filan geçti ama hâlâ aklımdan çıkmıyor. Niye o zorba çocuğun ağzını yüzünü dağıtmadım ki?
Uns 30 anos depois, ainda me arrependo, de não ter dado uma sova no miúdo.
Birbirlerini öpmek gibi şeyler yapmaları normal.
Devem fazer coisas como beijarem-se uns aos outros.
Vay be. Güzel bir beş saniye olsun.
Que sejam uns bons cinco.
Yoksa dizine yatırıp döver misin?
O que fazes? Dás-me uns açoites?
Hayır, o mekanın sahipleri ölümüne ırkçı.
Não, os donos do restaurante são uns racistas.
Kilo mu verdin?
Emagreceste uns quilos?
Tatlım, buradan zafer çıkarırsak sapına kadar devrim yapmış olacağız.
Querido, se ganharmos, seremos uns revolucionários do caraças.
En ağır hakaretlerimi küçük çaplı sahtekarlara harcamam.
Não desperdiço as minhas melhores piadas com uns vigaristas quaisquer.
Eğer sorarsa, Doktor Geyer'a ameliyattan önce bir kaç test daha yapmak istediklerini söyle.
Diga ao doutor Geyer que querem fazer mais uns exames antes da cirurgia. Se ele sequer perguntar.
Sana iyi gelir mi bilmiyorum ama, aylardır seni öldürmeyi düşünmüyorum.
Se te faz sentir melhor, eu já não penso em matar-te há uns bons meses.
- Güzel gözlerin var.
- Tem uns olhos bonitos.
Adımızı ineğe çıkaracaksın. Hadi.
Vão achar-nos uns lambe-botas.
Birkaç dakikamı alır.
Demoro uns dois minutos.
Birlikte motosiklete binmenin uygun olmadığını düşünmüştün ama şimdi yatak odana gelip seni yatağından lavaboya taşımamı istiyorsun. Böylece hap alıp rahatlayacaksın, öyle mi?
Achaste inapropriado darmos uma volta de mota e agora queres que vá ao teu quarto ajudar-te a ir da cama até à banheira para tomares uns comprimidos e relaxares?
En az 20 dereceydi.
Foram para aí uns 20.
Sanırım en iyisi bir süreliğine babamla birlikte yaşamam.
Acho que é melhor eu ir uns tempos para casa do pai.
Altı gündür hiçbir sorun çıkmadı.
- E foram uns tranquilos... seis dias?
Birkaç gün erken çıkıyorsun.
Vai poder sair uns dias mais cedo.
Para durumları şu ara biraz sıkışık dolayısıyla şu an fişlerini bana getirmen konusunda hemfikir olabiliriz yoksa makul bir yüzde beşten fazlasını alamazsın.
De momento, o dinheiro está um bocado apertado portanto concordamos em que me trazes os recibos ou que não me gamas mais do que uns razoáveis cinco por cento.
Yan yana otururlar, birbirlerini görmezden gelirler ve kendilerini bana teslim ederler.
Sentam-se lado a lado, ignoram-se uns aos outros e dão-se a mim.
Kız kardeşim ve ben orada burada fala bakarak bir dolar kazanıyoruz.
Eu e a minha irmã fazemos uns biscates a ler a sina.
Çok kısa vaktini alacağım bu esnada adamım, hanımlarının eminim çok lezzetli bir yemek hazırlamasına yardım eder.
Só uns breves momentos do teu tempo, enquanto o meu homem ajuda as senhoras a preparar uma deliciosa refeição, estou certo.
Sadece test yapıyorlar.
Estão só a fazer uns testes.
Biraz yalnız kalabilir miyiz?
Coop, dás-nos uns minutos?
Hayır, bu, Keşif'ten birkaç yıl önceydi.
Não, foi uns anos antes da Descoberta.
Bilmiyorum ama bence Pat Phillips'in son birkaç günü çok zor geçti.
Não sei, mas acho que o Pat Phillips teve uns dias muito difíceis.
- Kendimize ve birbirimize karşı dürüst olmalıyız.
- Olá. - Sinceros connosco. E uns com os outros.
Bir süreliğine bunu bırakmalıyız.
Temos de esquecer isto por uns tempos.
Şimdi 25 yaşındayım, çocuk sahibi olmak için birkaç senem daha var.
Neste momento, tenho 25 anos, por isso, tenho mais uns anos antes de querer ter filhos.
O şerefsiz polisler yok mu.
É claro que os polícias eram uns cabrões.
Şeyi kalkmayan, beyaz saçlı adamlar işte.
Uns homens velhos, de cabelo grisalho e pilas moles.
Zaman zaman BunnyRanch'e gidip çalıştım.
Durante uns tempos, fui trabalhar para o BunnyRanch.
Aslında eskiden, eskortluk yapanı porno sektöründen dışlarlardı.
Na verdade, há uns anos, se fôssemos acompanhantes, não podíamos entrar na indústria pornográfica.
800 çift kadar ayakkabım var.
Uns 800 pares.
Pekâlâ, lütfen birbirinize karşı bağlı, tutarlı ve adil olun.
Por favor, apliquem-se e sejam constantes e justos uns com os outros.
Böyle günlerde hepimiz birbirimize destek olmalıyız bence.
Bem, sinto que todos temos de nos apoiar uns aos outros numa altura destas, sabes?
Cidden, geçmişi 3000 kilometre kadar geride bıraktım, ayrıca artık hipster'larla takılıyorum.
A sério, eu andei para frente uns 3000 km e ando a namorar com hipsters agora.
Yani ya numaramı vereceğim ya da sahte nükleer fırlatma kodları, öyle mi?
Posso dar-te o meu número ou uns códigos de lançamento nuclear falsos?
- İkinciye?
- Uns apalpões?
Koca oğlanlar.
São uns meninos grandes.
- Birkaç gün...
- Bem, demoraria uns dias...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]