Ustad traducir portugués
909 traducción paralela
Bilirsin, Martha Halan karışımlar konusunda ustadır. Onun turşularından az yemedin.
Sabes a mania que a tia Martha tem de misturar comidas...
Samson tilkileri tuzağa düşürmekte ustadır.
Sansão é inteligente a apanhar raposas com armadilhas. Vocês podem perder.
Aşçım, bu yemekleri pişirmekte ustadır.
O cozinheiro é especialista em produtos marinhos.
Shawnee'ler bıçakta ustadır.
Os shawnee são bons com a faca.
Elbette Büyücüler Kardeşliğinin bir üyesi olarak Scarabus en büyük ustadır.
Obviamente, como membro da irmandade... dos mágicos e feiticeiros... e Scarabus é o Grão-Mestre.
Rick tam bir ustadır.
Rick é um mestre.
İyi bir ustadır.
Porque é mestre.
Gelincik bu işte çok ustadır.
O Doninha aqui, é especialista nisso.
Yaşlı Bill Hoop kazı işlerinde ustadır. İnanın bana... iş kazmak olunca bir sincap bile benimle baş edemez.
Do melhor, estou lhe dizendo, sou melhor que uma toupeira para escavar.
O hamur işlerinde oldukça ustadır.
É um grande pasteleiro.
Baban Huang Chi-ying Kung-Fu'nun her dalında ustadır
O teu pai, Wong Chi-ying, é um perito em todos os tipos do kung-fu.
Tasarı oluşturmak çok özel bir yetenek ister ve birileri bu konuda ustadır. Saçma.
Não, é uma perícia altamente especializada que poucas pessoas de fora conseguem dominar.
WILL ROGERS Kement Atma Üstadı
Will Rogers, experienta lançador de laços.
Üstad Hirate, lütfen bana yardım et, sana yalvarıyorum.
Mestre Hirate... Por favor, ajude-me, imploro-lhe.
Burada bir Üstad Hirate var mı?
Há algum Mestre Hirate aqui?
Ama bizim Üstad Hirate'miz var.
Não te preocupes, temos o Mestre Hirate.
Eminim Üstad Hirate en az 30 adamın icabına bakar tek başına.
Estou certo que Mestre Hirate sozinho pode cuidar de 30.
Üstad Hirate'ye birşey olmuş!
Aconteceu algo ao Mestre Hirate!
Üstad Hirate'nin hastalandığını duymuş olmalılar.
Devem ter descoberto que o Mestre Hirate está doente.
Üstad Hirate'ye haber vermeye gidiyorum.
Vou buscar o Mestre Hirate para ir para a batalha.
Üstad Ichi.
Mestre Ichi.
Üstad Hirate'nin hasta olduğunu duymuştum.
Ouvi dizer que o Mestre Hirate está doente.
Üstad Hirate dövüşeceğini ve tabancayı kullanmasına gerek olmadığını söyledi ona.
Mestre Hirate disse que ia lutar, para Shigezo não levar a arma.
Üstad Hirate'yi görmeye gitmem lazım.
Tenho que encontrar o Mestre Hirate.
Üstad Hirate, lütfen.
Mestre Hirate, por favor.
Üstad Hirate'yi doğru dürüst defnetmek için bunu al.
Usa isso para dar ao Mestre Hirate um enterro decente.
Üstadın gözü bayanın üstünde.
O embaixador está a fazer pontaria para a senhora.
- Bir tanecik, Üstadım.
- Só uma, comendador.
Üstadın dediğini yapın, Koşun!
- Disse-lhe para correr, corra!
Üstad, sizin bir tüfek taşıdığınızı görüyorum.
Vejo que leva uma espingarda, Masters.
Üstad, müzik!
Música, Maestro!
Üstad Wong baban diye burada başımıza bela olamazsın
Mesmo sendo o Mestre Wong o seu pai não podes armar confusão por aqui.
Üstad Li, birisi deva arıyormuş?
Mestre Li, alguém procura tratamento?
Üstad Li buraya oğlunuzu nasıl cezalandıdığınızı görmeye gelmedi onu kendi elleriyle cezalandırmaya geldi
O Mestre Li não veio aqui para o ver punir o seu filho mas sim para puni-lo com as suas próprias mãos.
Üstad Li, Hung'a izin vermeye ne dersiniz Üstad'ın 10 vuruşuna ne kadar direniş gösterebilecek?
Mestre Li, sobre o Hung ele suportará 10 golpes sem resistir?
Üstad Chao Onu benim gibi feci hale sok
Mestre Chao, bata-lhe até ficar tão ferido como eu estou.
Üstad Huang
Mestre Wong!
Üstad Huang... o da ne?
Mestre Wong... o que é isto?
Üstad Huang böyle rezil bir oğlunuz olması ne kötü
Mestre Wong, deve ser vergonhoso ter um filho tão desgraçado.
Üzgünüm geciktim, lütfen affedin Üstad Bai.
Desculpe o meu atraso. O meu perdão Mestre Bai.
Üstad Leng, nasılsınız?
Mestre Leng, como está?
Üstad Yunmeng'in sana yardım edeceğini biliyordu
Ele sabe que o Mestre Yunmeng pode ajudar-te.
Sağolun Üstad Yunmeng.
Obrigado, mestre Yunmeng.
Üstad Yunmeng, Huanhua'a giden gemi ne zaman... gelip bizi alır?
Mestre Yunmeng, quando é que o barco para Huanhua vai-nos apanhar?
Ama Üstad Yunmeng'in aklına uyup... yemek sipariş edemedim
Mas segui o conselho do Mestre Yunmeng e nem me atrevi a pedir comida.
Üstad Bai özel bir misafirdir... ona en iyi şarabımızı getirin
O Mestre Bai é um convidado muito especial, traz o nosso melhor vinho.
Selamlar Üstad Bai.
Olá Mestre Bai.
Kralımız sadece Üstad Bai'i görmek ister bunun için Çok üzgünüm!
O meu mestre apenas verá o Mestre Bai sozinho. Peço desculpa por isso.
Üstad Bai, buyrun
Por favor Mestre Bai.
Acaba siz Beyaz su klanından Üstad Bai misiniz?
Aquele é o Mestre Bai do Clã das Águas Brancas?
Üstad Bai, ne demek bu?
Mestre Bai, o que se passa?