English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ U ] / Ustası

Ustası traducir portugués

1,836 traducción paralela
Zen ustası ile küçük çocuğun hikâyesini bilirsin. Ve...
Há uma história sobre um mestre Zen, e um rapaz.
Bak, laf olsun diye sormuyorum Zen ustasıyla küçük çocuğun hikâyesini biliyor musun?
Escute, não é por nada, mas... Conhece a história do Mestre Zen e do rapazinho?
Ama Zen ustası : "Göreceğiz" demiş.
E o Mestre Zen diz : "Logo se vê".
Ama Zen ustası : "Göreceğiz" demiş.
E o Mestre Zen diz : "Logo se vê."
- Ama Zen ustası : "Göreceğiz" demiş.
- E o Mestre Zen disse : "Logo se vê."
"Göreceğiz", dedi Zen ustası.
"Logo se vê." Disse o Mestre Zen.
Genç kadının, Madhyamika felsefesi ve ustası Chandrakirti hakkındaki bilgileri ikna edici.
O conhecimento da jovem da filosofia Madhyamika e do seu amo Chandrakirti é convincente.
Suat, sen bir kuskus ustasısın.
Souad, você tem talento para o cuscuz.
Grifon ve onun ustası birbirlerine kanla bağlıdır.
O grifo e o seu mestre estão enlaçados através do sangue.
İnanılmaz bir reggaeton ustasıdır.
É um artista de reggaeton espantoso.
Aşka Dönüş Yolu üzerinde çalışan yedi nostalji müzik ustası sanatçımız daha var.
Temos mais sete ex-famosos a trabalhar para O Caminho Para Um Novo Amor.
... NPR'nin pazar bulmacasını dinleyin. Diğer dinleyiciler ve bulmaca ustası Will Shortz ile zekanızı karşılaştırın.
... para o puzzle de domingo da NPR, com a hipótese de fazerem frente ao mestre dos enigmas, Will Shortz.
Babanızın bu civardaki en iyi mumyalama ustası olduğunu öğrendik.
Ouvimos dizer que seu pai é um dos... melhores embalsamadores por aqui.
Usturam biraz uzun gibi geldi sana ama hiç merak etme canım, ben işimin ustasıyımdır!
Vou fazer-te um belo corte, Sou um grande profissional
Ryan'ın makyaj ustasıyım.
Sou a sua maquilhadora.
Dikkat et, o bu işin ustasıdır.
Cuidado, ela é um tubarão.
Mississippi'nin doğusundaki en büyük silah ustasıydı.
Este tipo foi o maior atirador de caça - deira do Este Mississippi.
Evet, işi ustasından öğrendim.
Pois, bem, aprendi com o melhor.
Ustası olmadığım tek şey.
Isso é que nunca me sai bem.
Benim tanıdığım Rodney kurnazlıkla adam ikna etmenin ustasıdır.
O Rodney que conheço... é um mestre em persuasão sutil.
Sadece Avatar, Tüm dört elementin ustası, Onları durdurabilirdi.
Só o Avatar, mestre dos quatro elementos, os podia parar.
İyi bir gözünüz var. Bu orijinal Piandao'dan... Ateş ulusu tarihinin en büyük kılıç ustası ve kılıç yapıcısı.
Essa espada é um original de Piandao, o maior espadeiro e espadachim da história da Nação do Fogo.
Ayarla bakalım "Program Ustası"
Estuda então, mestre dos planos.
Normal, yaşlı bir kadın gibi görünüyor. Ama kara bir kukla ustası gibi insanları kontrol ediyor.
Parece uma velhota normal, mas controla as pessoas como uma mestre das marionetas das trevas.
Lucius bir taş ustasının yanında çıraklığa başladı.
Lucius é aprendiz de pedreiro.
Carmen Henney bir aldatma ustası.
Carmen Henney é perita em fraudes.
"Her işin piri, hiçbir şeyin ustasıdır."
"Homem de todos os ofícios, mestre de nenhum."
Yani Rusya, Romanya, Çin ve Tayland'dan gelin getirmek konusunda ustasın...
Especializaram-se em trazer noivas da Rússia, Roménia, China e Tailândia?
Sen gerçek bir ustasın!
Mestre, és mesmo demais!
Ayrıca ayakkabı dansı ustasıydım.
Também fui um bom sapateador.
Karayip resif mürekkep balığı müthiş bir değişim ustasıdır.
a lula do recife das Caraíbas são notáveis artistas em mudar de padrão.
Çömez, ustasını yok etmek istiyor.
O principiante quer o mestre apagado do mapa.
Hamur ustası ve sandalyeler gece gelecek.
Falta reparar a amassadeira, e vão entregar as cadeiras ao meio-dia.
Shakespeare, modern tiyatronun ustası.
Shakespeare. O mestre do teatro moderno.
Ben bir dövme ustasıyım.
- Não, sou tatuadora.
- Hey, ben parti ustası değilim.
- Não sou um boneco de trapos.
Ejderha ona Kensei olmayı öğretmiş. Kılıç ustası.
O dragão ensinou-o a tornar-se no Kensei, o santo da espada.
Hep bir kendo ustası olmak istemiştin.
Sempre quiseste ser mestre de kendo.
Tohoku'da eğitim aldım, bu yüzden teknik olarak battojutsu ustasıyım.
Estudei em Tohuku. Tecnicamente, sou mestre Battojutsu.
Çinliler pinpon ustasıdır.
Os chineses são os mestres do ping-pong.
Ben tam bir mizah ustasıyımdır.
Sou um mestre a contar histórias.
afedersin hangi ustasın sen böyle?
Desculpa-me, mas que mestre és tu?
Saldırı ustasının etkisini?
Qual é a influência de ofender o mestre?
Şimdi git, yoksa silah ustası seni kaşlarının arasından vuracak.
Agora vai ou o mestre da arma vai disparar mesmo no meio dos teus olhos.
Ben bir peyzaj ustasıyım.
Sou um paisagista.
Belki bir duvar ustası getirmişti.
Talvez um pedreiro!
Taş ustası mı?
Pedreiro?
ve bunun ustasısınız... yapın, ama o giderse, ben de giderim.
Mas, se ela se afastar, também me afasto.
Yönlendirme ustasıdır.
É isso que meu pai faz com as pessoas.
Bayan Demartino, yalan söyleme konusunda tam bir ustasınız.
Sra. Demartino, você é uma especialista a mentir.
Ben bir dövme ustasıyım.
Tinta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]