English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ U ] / Uyanmış

Uyanmış traducir portugués

496 traducción paralela
Bütün dünya yeni uyanmış gibi görünür
E o mundo também acorda
Ailemi kaybettikten sonra, bir rüyadan uyanmış gibi oldum.
Desde que perdi a minha família, parece que acordei dum sonho.
- Yukarı çıkıp uyanmış mı diye bakar mısın?
- Pode subir e ver se ela ainda está acordada?
Çocuk geç uyanmış ve yaşlı adamın olmadığı diğer günlerde yaptığı gibi yine yaşlı adamın kulübesine gitmişti.
O rapaz dormira até mais tarde e | depois viera até ao barracão do velho... como tinha vindo todas as manhãs | enquanto o velho não voltava.
Ona çığlık gibi gelen bazı gürültülerle uyanmış.
Foi acordado por um barulho, que pensou serem gritos.
Aniden güvertede direnir vaziyette uyanmışım gibi. Ve salondan gelen seslerinizi duyuyorum.
De repente é como se tivesse acordado parado em frente ao convés, e escutando... suas vozes... vindo do salão.
Führer uyanmış.
O Führer já acordou.
Hastamız uyanmış mı diye bir baksan iyi olur.
É melhor ir ver se a sua paciente está acordada.
Sabahın 7'si, daha yeni uyanmışım.
E a porta abre-se e vejo uma pessoa... de que gosto. Levanto-me às sete da manhã, cheio de sono.
İki numaradaki sarhoş uyanmış olmalı.
O bêbado da cela 2 deve ter acordado.
Bakayım, uyanmış mı?
Deixe-me ver se estiver acordada.
Bir gün. Yatağında yatarken uykudan uyanmış. Yatağı da onun gibi çok küçükmüş.
Um dia, quando estava a dormir na sua cama...
Sanki adadaki bütün çocuklar uyanmış gibiydi.
Parecia que todas as crianças da ilha acordaram.
Birkaç dakikaya uyanmış olur.
Vou-me porque ele está a acordar.
Gidip uyanmış mı bakayım.
Vou só ver se já acordou.
Hayvanat bahçesinde uyanmış.
Acordou no zoo.
Bak kim uyanmış.
Olha quem está acordado.
Hikayenin doruğu da şu : Neden uyanmış?
... mas foi a primeira a acordar...
Üstçavuş Highway... üsse doğru yola çıktığında uyanmış oluyor musunuz?
Não costuma estar acordada... quando o Sargento Highway vai para a base, pois não?
Şinpo Usta Okinawa açıklarında uyuyakalmış. Çin kıyılarında uyanmış.
Shinpo Sensei adormeceu na costa de Okinawa... e acordou ao largo da costa chinesa.
Ertesi gün otobanda ıssız bir yerde... Navajo battaniyesine sarılı bir halde uyanmış.
Ela acordou no dia seguinte, numa estrada deserta... com um cobertor navajo.
Mors uyanmış.
Ah! A morsa acordou.
Tamam, ama öğle yemeğine kadar uyanmış ol.
Está bem, ma levanta-te a tempo do almoço.
O da, T'Ong mürettebatının şu ana kadar uyanmış olması.
Que a tripulação da T'Ong já esteja acordada.
Hey, sen. Uyanmış gibi görünüyorsun. Uyanıksın.
Parece que estás acordado.
Bakalım favori hostesim uyanmış mı?
Vejamos se a minha hospedeirazinha favorita já acordou.
Bir sabah Şeytan uyanmış ve ışığı görmüş.
Um dia, O Diabo acorda e vê a luz.
Adlarını duymadığım tabloları görürken uyanmış.
Acordou a falar num quadro que nunca tinhas ouvido falar.
Bakın, kim uyanmış.
Olha quem acordou.
Bu ülkede uyanmış bir şeytan var.
Há um diabo à solta nesta terra.
Sanki George uyanmış ve konuşmaya başlamış gibiydi.
Foi como se o George tivesse acordado e começado a falar.
Hanımefendi, uyanmış mıydınız?
Patroa, já de pé?
Uyanmış. County dinliyor diye kendini herkesten akıllı sanıyor.
O tipo acha-se mais esperto que todos só por ouvir Emmy Lou Harris.
Bıçak delisi psikopatım uykusundan uyanmış olmalı.
O meu faquir psicótico já deve ter acordado da sesta.
Ölüler uyanmış ve Cumhuriyetçilere oy veriyorlar.
Os mortos ergueram-se e votam nos Republicanos.
Bakın kim uyanmış.
Vejam só quem está acordada.
Bakın kim uyanmış.
Olhem quem está de pé. Ele não podia perder isto.
Çarpışmanın etkisiyle derin uykumdan uyanmış olmalıyım.
O impacte deve ter-me acordado do meu hipersono.
1874'te soğuk bir Ocak gecesinde,... Eng uyanmış, ve kardeşinin gece öldüğünü fark etmiş.
Numa tarde fria de 1874, o Eng acordou e viu que o irmão tinha falecido durante a noite.
Garip bir sahilde uyanmış aç, deniz suyu içmek zorunda kalmış ve hayaller görüyor.
Quase a morrer de fome, obrigado por vezes a beber água do mar, foi assaltado por alucinações.
Yarın uyanmam gereken bir rüyadan uyanmış olacağım.
Amanhã descobrirei que isto é um sonho do qual devo acordar.
Allahtan zamanında uyanmış ve ateşi söndürmüş.
Por sorte ele acordou a tempo de apagar as chamas.
Uyanmış.
Está acordada.
Bakın kimler uyanmış?
Olha quem acordou!
Yeni uyanmış gibi davran.
Finge que acabaste de acordar.
Herkes çoktan uyanmış gibi görünüyor. Neden sınıfınızı alıp bilgilendirmiyorsunuz?
Já que está tudo a pé às 5 : 00h, por que não começamos?
Bak kim güzellik uykusundan uyanmış.
Veja só quem já acordou da sesta.
Bakın kim uyanmış.
Vejam quem acordou.
Eminim şehirdeki çocukların yarısı şimdiden uyanmıştır.
Aposto que metade das crianças já estão acordadas.
Bir rüyadan uyanmış gibiyim.
Sinto agora como se tivesse acordado de uma espécie de sonho,
Chutki uyanmış olmalı.
A Chutki deve estar a se levantar. Vai embora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]