Uyumuş traducir portugués
309 traducción paralela
işleri mahvetmeye çalışıyor ve geçen gece kız yatak odasında tek başına uyurken bizimkisi samanlıkta uyumuş!
E ontem à noite, ela dormiu no quarto, sozinha, e ele no sótão!
Uyumuş muyum?
Estive a dormir?
Uyumuş olmalı, heyecan ona fazla geldi.
Deve estar a dormir. Foi demasiada excitação para ele.
Senin gibi küçük kızlar bu saatte uyumuş olurlar.
Garotinhas como você deviam estar dormindo.
Uyumuş. Dokunma.
- Ele parece ter adormecido.
O zamana uyumuş olursun.
Já poderás estar a dormir.
Çoktan uyumuş olurum, rahatsız edilmek de istemem.
Estarei a dormir ferrada e não quero ser incomodada.
Kendinizi bin yıl uyumuş gibi güçlü hissedeceksiniz.
Sei como se sentem e que podiam dormir pelos próximos mil anos,
İyi uyumuş.
- Dormiu bem.
Uzun süre önce uyumuş olmalıydın.
Já devias estar a dormir, há muito tempo.
Aman Tanrım, herkes uyumuş.
Deus do céu, está toda a gente a dormir.
- Uyumuş mu? - Evet.
- Ele estava a dormir?
Uyumuş da olabilir.
Acho até, que estará a dormir.
Bundan daha güzel bir yatak odasında uyumuş muydun hiç?
já dormistes em uma cama melhor?
Masanın üstünde uyumuş kalmış.
A dormir à mesa, agora.
Aslına bakarsanız, bana uyumuş olacağınızı söylediler.
Aliás, disseram-me que estaria a dormir.
Uyumuş olmalı, gidip sobayı kontrol edeyim.
Ela deve ter dormido. Vou checar o fogão.
Gringo uyumuş sanırım.
O gringo está a dormir, julgo eu.
O artık uyumuş olmalı.
Deve estar a dormir.
Willie, uyumuş numarası yapma ve uyu.
Willie, pára de te fingir de morta e dorme.
Odada uyumuş, benim yatağımda!
Adormeceu no meu quarto, na minha cama!
İş başında uyumuş gibi görünsün.
Façam com que pareça que esteja a dormir.
Kaza sırasında uyumuş gibi görünüyor.
Parece que dormia na caixa do triciclo à hora do acidente.
Uzun bir süre uyumuş olmalıyım.
Devo ter dormido por muito tempo.
Fakat, yakında uyumuş olacaklar.
Mas eles vão dormir cedo.
Uyumuş.
Adormeceu.
Herkesle uyumuş olsan bile seninle evleneceğim.
Casar-me-ei contigo mesmo que tu durmas com todos.
Ben artık uyumuş olacaktım, çünkü vagonda sessizlik ve huzur hüküm sürüyordu.
quando os incidentes para confundir-me haviam cessado e eu, finalmente estava dormindo porque o trem estava agora silencioso e em paz.
Zatürree başladığında sen uyumuş olursun.
Quando a pneumonia chegasse, estarias a dormir profundamente.
Uyumuş bile.
Já dorme outra vez.
Acele edersen fırtına patlamadan uyumuş olursun.
Se adormeceres depressa, nem vais dar por ela.
Yarım saat içinde uyumuş olurum.
Estou a dormir dentro de meia hora.
- 26 saat uyumuş gibi hissetmiyorum.
- Não como quem dormiu 26 horas.
Teddy uyuyamadığını yazıyor ama Melanie iyi uyumuş.
Teddy diz que não consegue dormir, mas a Melanie dorme bem.
Neyin var senin? Sanki tüm dava boyunca uyumuş gibisin.
- Mas você não entendeu uma coisa.
Gördünüz mü, uyumuş!
Estão a ver que dormiu.
Sanki sokakta uyumuş gibisin.
Até parece que dormiste na rua.
- Her şey olurken uyumuş olamazsın.
Dormiste durante esta confusão.
Bitirdiğimde hepiniz uyumuş olacaksınız.
Quando eu terminar... vocês estarão todos a dormir.
Beşten geriye doğru sayacağım ve bitirdiğimde hepimiz uyumuş olacağız.
Eu vou contar a partir de cinco... e quando eu acabar, estaremos a dormir.
- Uyumuş. - Bay Friese?
Adormeceu.
Sonunda uyumuş.
Adormeceu finalmente.
Annen uyumuş.
A mamã está a dormir.
Kalktığında bataklıkta uyumuş gibi olursun.
Podias acordar e pensar que estavas num pântano.
Sanki bir filin altında uyumuş gibiyim.
Sinto-me como se tivesse dormido debaixo da pata de um elefante.
Erkenden uyumuş.
Já dorme.
Uyumuş kalmışım.
Ah!
Taş gibi uyumuş olmalıyım. Gerçekten öyle yaptın B.A.
- Devo ter dormido como uma pedra.
Ve bir şey söylese bile, ben çoktan uyumuş oluyorum.
Pareces estafada.
Uyumuş bile.
Está a dormir.
Uyumuş olmalıyım.
Devo ter adormecido.