Uzerimde traducir portugués
641 traducción paralela
Senin akil gucun benim uzerimde ise yaramaz.
Os teus poderes mentais não resultam comigo.
Alaca karanlik artik uzerimde, tamamen gece olacak.
O crepúsculo estende-se sobre mim e em breve a noite cairá.
Üzerimde biraz para vardı, ama... ciddi değildim.
Eu aceitei o seu dinheiro, mas não era a sério.
- Üzerimde kalsınlar.
- Prefiro não o tirar.
Üzerimde taşıdığım tek şeyi.
A única coisa que tinha comigo.
@ Üzerimde hiç ip yok @
Não há quaisquer fios em mim
@ Üzerimde hiç ip yok ama beynim var @
Não tenho fios mas tenho um cérebro
@ Üzerimde hiç ip yok @
Não tenho fios em mim
@ Üzerimde hiç ip yok @
Não tenho fios
Üzerimde bu kadar yok.
Não tenho tanta, aqui.
Üzerimde onun pijaması olmasaydı, kulağımdan tutup atardı.
Eu só cá estou porque tenho o pijama dele. Se não, também estaria na rua.
- Üzerimde olan bu!
- É só o que tenho.
Üzerimde bu kadar var.
É tudo o que tenho comigo.
... Üzerimde Eastman denen bir ağırlık var.
Tenho carregado uma mó de moínho chamada Eastman pendurada ao pescoço.
Üzerimde ölüm kokusu var.
O cheiro da morte ainda está em mim.
Üzerimde acayip bir yorgunluk var. Neyse yine de teşekkür ederim.
- Estou muito cansada.
- Üzerimde parmak izi bırakıyorsun.
Está a deixar impressões digitais no meu braço.
Üzerimde taşımaktan sıkıldım.
Estou um pouco farta de andar com aquelas coisas.
- Üzerimde değil!
- Bem, não comigo.
Üzerimde silah yok kovboy.
Não a tenho, cowboy.
Üzerimde güzel duruyor, Öyle değil mi?
Fica-me muito bem, não fica?
Üzerimde para yok.
Não tenho dinheiro comigo.
Üzerimde para edecek sadece bu silah kemeri var.
Tudo o que tenho de valor, é este cinturão.
Üzerimde para yok.
Não trouxe dinheiro.
Üzerimde oturmaya devam mı edeceksin?
Vais continuar sentado em mim?
Üzerimde denedim.
Mas testei-o em mim.
Üzerimde para yok.
Não tenho dinheiro.
Üzerimde ne kalırmış?
O quê? Espera um momento.
Üzerimde giysi varken yıkanmayı sevmem, Bay Rumson.
Não gosto de tomar banho vestida, Sr. Rumson.
- Üzerimde yok!
- Não os trago agora!
Üzerimde taşımadım bile.
Nunca andei armado.
Gördüğünüz gibi ondan bu mektubu yeni aldım. Üzerimde şu an.
Ele escreveu-me uma carta... de como foi a viagem.
Üzerimde bit bulamazsınız!
- Que olhe quem quer!
Üzerimde baskı var.
Estou sob pressão.
- Bana bir dakika müsaade et. Otelden alıp getireyim. Üzerimde o kadar para olacağını sanmıyorsun, değil mi?
Dá-me um minuto que vou buscá-los.
Üzerimde hiç yok bankaya gitmem gerek.
Não tenho nada comigo Tenho de ir ao banco.
Üzerimde patlayan flaşlara bayılıyorum!
Adoro esses flashes!
Oraya geleceğim. Üzerimde bir şey olmayacak, beni rehin alıp almayacağını bile bilmiyorum.
Quem me garante que não me tomas como refém.
Üzerimde hiçbir şey yok, gördün mü?
Não estou armado, vês?
Üzerimde bir silah varken, böyle konuşmayacaktın!
Não falava assim se eu tivesse uma arma.
Üzerimde değiller.
Não os tenho aqui.
- Üzerimde var zaten.
- Tenho um.
- Üzerimde eroin yoktu.
- Eu não tinha heroína.
Üzerimde 100 gram vardı.
- 12 anos. Tinha 100 gramas.
Üzerimde karaciğer ve CAT taraması yapmasına izin verdim.
Deixei-o fazer-me uma ecografia ao fígado e ao baço e um TAC.
Üzerimde kan var, kanın kimden bulaşmış olabileceğini bilemiyorum.
E... estou coberta de sangue e não sei de onde ele veio.
Üzerimde kayıt cihazı yok.
Bem sabe que näo tenho microfones.
Üzerimde çalışabilesin diye mi?
Porquê? Assim poderá estudar-me?
Üzerimde silahlar var ve ayrıca nerede oturduğunu biliyorum.
Estou armado até aos dentes e sei, onde tu moras.
Üzerimde bomba var.
Eu tenho uma bomba.
Üzerimde yok.
Não o trouxe.