Verdim traducir portugués
24,162 traducción paralela
Hayır. Ama Kraliçe'nin yokluğunda, tüm resmî etkinliklere Ana Kraliçe'nin katılmasına karar verdim.
Não, mas decidi que todos os compromissos reais na ausência da rainha devem ser cumpridos pela rainha-mãe.
Sana borç verdim.
Eu empresto-lhe dinheiro.
Ona bir gün tüy bir yatak ve öyle bir elbisesi olacağına söz verdim.
Prometi-lhe que um dia ela teria um colchão de penas e um vestido assim.
Durumunun tekrar kötüleştiğini duyduğumda New York'a uzun bir ziyaret yapmaya, aramızdaki şeyleri yoluna koyma vaktinin geldiğine karar verdim.
Depois soube da tua recaída e resolvi prolongar a minha estada em Nova Iorque. Estava na altura de resolver as coisas entre nós.
Kim olduğunu hatırlattım ve istediği şeyi verdim.
Recordei-lhe quem ele é e dei-lhe o que ele queria.
Pretty Lake'teki herkes için çıkartma talimatı verdim.
Ordenei o extermínio de todos em Pretty Lake.
Jason'a gitsin diye aracımı verdim.
Foi buscar o Jason na minha carrinha.
Kalmaya karar verdim.
Decidi ficar.
Kararımı verdim.
Está decidido.
Herife yarış atından daha fazla ketamin verdim.
Este tipo tomou mais quetamina do que um cavalo de corrida.
Ona söz verdim.
Dei-lhe a minha palavra.
- Demin sana bir milyon dolar verdim.
Acabei de te dar um milhão de dólares.
Otoyolda gitmenize izin verdim.
Lá na autoestrada, eu deixei-vos ir.
Toz şişesini Dorothy'e verdim.
Dei um frasquinho de pó à Dorothy.
Bu yüzden söz verdim. Bin Halid'i yakaladığımızda sıra ona gelecekti. Onun yanında olacaktım.
Então, prometi-lhe que após apanharmos o Bin-Khalid, seria a vez dele e eu estaria lá para o apoiar.
Muhammed, burada böyle yapmazlar. Onlara sadece bilgi verdim.
Eu só lhes dei a informação.
Kendimi içkiye verdim.
Bebi demais.
İfademi çoktan verdim.
Já dei o meu depoimento.
Duygularımın kararlarımın önüne geçmesine izin verdim.
Deixei o que sentia pela Sonia toldar-me o julgamento.
- Evet, verdim.
- Sim, prometi.
Söz verdim. Gemi seyahatine bilet kazanman için babam rolü yapmaya söz verdim. Daha nereye gideceğini dahi bilmiyorum üstelik.
Prometi que fingiria ser o pai para te conseguir bilhetes para um cruzeiro sei lá para onde.
Dinleyin, onu işe götüreceğime söz verdim.
Ouve, prometi que o levaria ao trabalho, está bem?
Oyumu ona verdim.
Votei nele.
Kafama girmesine izin verdim.
Deixei-o entrar-me na cabeça.
Annene seni güvende tutacağıma söz verdim!
Acelera! Eu disse a tua mãe que te ia proteger!
Evet, anlıyorum ama tersini yapmaya karar verdim.
Sim, considerei isso, mas preferi não o fazer.
Sen başka bir şeyle ilgilenirken Robin'in kalbini ona geri verdim.
Enquanto estavas distraído, devolvi o coração ao Robin.
Çok kötü bir şey olduğu hissine kapılıverdim...
Fiquei com esta estranha sensação... Como se algo mau acont...
Öbürüne karar verdim.
Decidi usar outro.
Egom ve gururum en zayıf noktam oldu ve bugün bir şaklabanın bize lazım olan zamanı kazanmam gerekirken yarışma için beni gaza getirmesine izin verdim.
O meu ego e orgulho sempre foram o meu calcanhar de Aquiles, e hoje deixei a minha tolice priorizar uma competição em vez de ganhar mais tempo, que era o que precisávamos.
Sana zarar verdim ama hala kokusunu alabiliyorum.
Eu quebrei-te, mas... Sim, ainda o consigo cheirar.
Onu sen yardım edemeyecek kadar uzaktayken de vurabilirdim, ama bir şans verdim.
Podia ter atirado nela quando estivesses longe para ajuda-la, mas dei-lhe uma hipótese.
İki buçuk kilo verdim
- Perdi 2kg. - Quis dizer por estares sóbria.
Futbol oynuyordum, en formumda dönemimdeydim ama sonra... babam aradı ve evde yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi, sonra ben de futbol yerine hayatın en değerli oyuncusu olmaya karar verdim.
Era jogador de futebol americano e estava no auge, mas o meu pai ligou-me a dizer que precisava de ajuda em casa. Então, decidi ser bom também na vida e não só no futebol americano.
Beni buraya getirmene izin verdim.
Eu deixei que tu me trouxesses até aqui.
Bu kadar konuşmana bu yüzden izin verdim.
É a razão pela qual o deixei falar tanto tempo.
Ama haftlardır bana baskı uyguladığınız için kararımı verdim.
Mas como me tendes pressionado há semanas, fiz a minha escolha.
Bir varis istediler ben de verdim.
Queriam um sucessor, por isso dei-lhes um.
Ben de aksine karar verdim.
E eu decidi outra coisa.
Ama keçilere isim verdim!
Mas fui eu que dei os nomes às cabras.
Yola çıkış saatlerine baktım, muhtemel hızları düşündüm ve buradan uzağa gidemeyeceğine karar verdim.
Verifiquei os horários de partida, calculei possíveis velocidades de viagem, e parece-me que ele não passou daqui.
Genişletmenize izin vermeye karar verdim.
Decidi deixar vocês se expandirem.
Hedef küçültmeye karar verdim.
Bom, decidi diminuir a dimensão.
Sonunda bir dur demeye karar verdim ve çok sinirlendi, sonra tecavüz etti bana.
Finalmente tentei parar com aquilo, e... Ele ficou bastante enraivecido. E violou-me.
Birine yoluma devam edeceğime dair söz verdim ama hâlâ başaramadım yani Storybrooke'ta ne işler döndüğünü bilmem gerekiyor.
Prometi a uma pessoa que seguia em frente deste lugar, mas ainda não posso, por isso preciso de saber o que raios se está a passar em Storybrooke.
Greer'e ona bir iyilik yapacağıma dair söz verdim.
Prometi à Greer que lhe faria um favor.
Soygun süsü verdim.
Encenei um assalto.
Beni buna almana nasıl izin verdim ben?
Como foi que me convenceste disto?
Ebeveyn banyosunu yenilemeye karar verdim.
E decidi refazer a casa de banho grande.
Manny, ekibe talimat verdim.
Manny. Já expliquei ao grupo.
Sana 40 dolar verdim.
Qual é?