Volstead traducir portugués
33 traducción paralela
Ama 16 Ocak'ta, Volstead Yasası devreye girdi ve içki dağıtımı tamamen yeraltında olmaya başladı ve daha birçok yıl orada kalacaktı.
Porém, a 16 de Janeiro, a Lei de Volstead entra em vigor e o consumo de bebidas alcoólicas passa para a clandestinidade, onde ficará durante muito tempo.
Volstead Yasası'nı çiğnemekten dolayı tutuklusunuz.
Está preso por violar a Lei de Volstead.
Edward Bartlett, seni Volstead Yasası'nı çiğnemekten suçlusun.
Edward Bartlett, considero-o culpado de violar a Lei de Volstead.
Volstead kanununu ihlal etmekten tutuklusunuz.
Estão presos por violação à Lei Volstead.
Volstead'e.
Ao Volstead.
Alfred, içkiyi yasaklayan kanunu destekledi diyor.
Ele diz que o seu irmão votou na lei Volstead.
- Volstead Kanunu.
Lei Volstead.
İçki yasağının sunduğu bu fırsatlar kapımızı sadece çalmakla yetinmedi aynı zamanda tekmeledi de dostlarım.
- A oportunidade, ou seja, a Lei Volstead, não nos bateu simplesmente à porta, amigos, entrou-nos por ela a dentro!
Ben bir avukatım ve Volstead Kanunu'nda açıkça...
Eu sou advogado e a Lei Volstead diz claramente...
Volstead Kanunu'nun doğrudan ihlali.
Uma violação directa da Lei Volstead.
Remus, Volstead Yasasını hatim etmiş.
O Remus leu a Lei Volstead com muita atenção.
Bu kurum Volstead yasasına uymadığı için mühürlenmiştir.
Este estabelecimento está a ser encerrado por violação à Lei Volstead.
Bay Switzer, Volstead yasasına uymadığınız için tutuklusunuz.
Sr. Switzer, está detido por violação da Lei Volstead. Agente Sawicki?
Volstead'de de böyle batağa saplanmıştık.
- A Lei Volstead já nos dá que fazer.
- Tanrı Bay Volstead'den razı olsun.
Deus abençoe o Mr. Volstead.
Bilirsiniz, Volstead'in iyi bir fikir olduğunu asla düşünmedim.
Nunca achei que a Lei Volstead fosse boa ideia.
Vergi kaçakçılığı, rüşvet, ödenekleri zimmetine geçirme, yolsuzluk, kumar, fuhuş, bir takım Volstead yasası ihlâli.
Evasão fiscal, viciação de concursos públicos, desvio de fundos públicos, corrupção, jogo, prostituição, diversas violações da Lei Volstead.
Astlarını işe yerleştirmek Volstead Yasası ihlalleri yerel işlerde haraç toplama.
Thompson cometeu também outras infrações à Lei, envolvendo os seus subalternos em subornos, violações da Lei Volstead, e extorsão de comerciantes locais.
Volstead ihlallerinde işimize yarar.
Será útil nas violações à Lei Volstead.
İşe bak. İşte bu şey Volstead Yasası'nın ihlâl ettiğini kanıtlıyor.
Diria que isto é uma violação à Lei Volstead.
Amerika Birleşik Devletleri ve Leon Bradford Wendover tarafları arasında Volstead Yasasının 2. başlık 3. bölümünün ihlali.
Estados Unidos contra Leon Bradford Wendover, por violação do Direito 2, Seção 3 da Lei Volstead.
Amerika Birleşik Devletleri ve Enoch Malachi Thompson tarafları arasında Volstead Yasasının 2. başlık 3. bölümünün ihlali.
Estados Unidos contra Enoch Malaquias Thompson por violação do Título II, Seção 3 da Lei Volstead.
- İtiraz ediyorum, Sayın Ha haraç kesme ve Volstead yasasını birçok kez ihlal etme.
- Protesto, Meret... - extorsão e múltiplas violações - da Lei Volstead.
Amerika Birleşik Devletleri ve Albert Isaac Gold tarafları arasında Volstead Yasasının 2. başlık 3. bölümünün ihlali.
Estados Unidos contra Albert Isaac Gold por violação do Título II, Seção 3 da Lei Volstead.
Volstead Yasası ile ilgili.
Tornear a Lei Volstead.
Birkaç gün sonra Cincinnati'deki Hazine ajanları George Remus'u tutuklayacaklar. Sebebi ise Volstead yasasının birçok kez ihlali ve yakın arkadaşı Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanı'ndan içki için izin alması.
Daqui a alguns dias, agentes do Tesouro de Cincinnati prenderão George Remus por várias infrações à Lei Volstead, incluindo a compra de licenças para álcool do governo de um colaborador próximo do procurador-geral dos EUA.
Volstead Yasası'nın 2. bölümündeki 7. maddeyi ihlal ettiğiniz için tutuklusunuz.
Está preso por violação do artigo II da Lei Volstead, com referência específica à secção 7.
Bütün alkole el koyulacak ve kayıt altına alınacaktır ve kasadaki paranın hepsine Volstead yasası ihlali sebebiyle el koyulacaktır.
As bebidas serão confiscadas e catalogadas e o dinheiro em caixa apreendido, por violação da Lei Seca.
11 yıllık Volstead Kanun'u sonucunda ellerine geçen şey sadece...
11 anos do Acto de Volstead, e tudo o que conseguiram foi...
Volstead ile ilgili ne olursa ikimizin arasında olanlar...
O que quer que aconteça com Volstead, - ou connosco... - Lucky Strikes.
Vali Roosevelt bugünkü New York Atletik kulübü öğle yemeği sırasında yaptığı konuşmasında, Volstead kanunun yürürlükten kaldırılmasını açıkça desteklediğini belirtti.
No seu discurso de hoje durante o almoço, no Clube Atlético de New York, o governador Roosevelt deixou claro, mais uma vez, a sua intenção de apoiar a revogação da Lei Volstead.
İçki yasağı sonsuza dek sürmeyecek değil mi?
A Lei Volstead não vai durar para sempre, certo?
- Hepiniz Volstead Yasası'nı çiğnemek suçundan tutuklusunuz.
Estão todos presos por violação ao Acto Volstead.