English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ W ] / Wilfred

Wilfred traducir portugués

510 traducción paralela
A, o Wilfred Smith'di.
Era o Wilfred Smith.
Benim adım... Wilfred.
O meu nome é Wilfred.
Wilfred Smith.
Este é o Wilfred Smith.
Görüyorsun ya, Wilfred, işin gerçeği... - Matmazel Hope. - Pekala.
Não aguento mais nada.
( Hava Tümgeneral Wilfred Oulton, Sahil Güvenlik Komutanlığı ) Sahil güvenliğe verilen bu uçaklar tamamen farklı tipte uçaklardı.
Tinham sido transferidas de missões completamente distintas e postas ao serviço do Comando Costeiro.
Başpiskopos Wilfred'in Norwich Katedralinin sivri tepesi üzerine düşmesi kadar elem verici.
Pois. E quase tão grande como o pobre Arcebispo Wilfred cair de costas sobre a espiral da catedral de Norwich.
Ee, Sör Wilfred Death, zulmün nihayete erdi artık.
Então, Sir Wilfred Morte, tua tirania chegou ao fim.
Sör Wilfred Death.
Sir Wilfred Morte.
Ee, yedincimiz kim olacak Wilfred?
E o nosso sétimo quem será, Wilfred?
Adı Wilfred Baker idi.
Chamava-se Wilfred Baker.
Kardeşimi senin Wilfred dayını bulmaya çalışıyorum.
Em que estás a trabalhar?
Wilfred'i bulmak kolay iş değil anlayacağın.
Lembro-me que a mãe recebia postais.
Sevgili kardeşim Wilfred sana ulaşmak için ne kadar adres varsa denedim. Umarım hiç değilse bu mektup eline geçer. Çok az zamanımız kaldı.
Querido irmão Wilfred, escrevi para todas as moradas que me deste.
Senden bir şey isteyeceğim. Kardeşim Wilfred'i her neredeyse bul ve bunu ona ver.
Descobre o meu irmão o teu tio, onde quer que esteja, e dá-lhe isto.
İddia makamı, Wilfred Keeley'i tanık kürsüsüne çağırıyor.
A queixosa deseja chamar Wilfred Keeley a depor.
Wilfred Keeley.
- Wilfred Keeley.
" Bay Wilfred Keeley, Great Benefit CEO'su, dün öğleden sonra JFK'den, Heatrow'a kalkan bir uçağa bindikten hemen sonra gözaltına alındı.
'Wilfred Keeley, director da Great Benefit, "foi ontem detido no JFK " após ter embarcado num voo para Heathrow. "
- Elbette var, Wilfred.
- Claro que precisamos, Wilfred.
Wilfred, nereye gittiğini sanıyorsun?
Wilfred, onde pensas que vais?
- Wilfred, gel ve otur.
Wilfred, volta aqui e senta-te.
- Torunu, Wilfred Random.
- Obrigada. O neto, Wilfred Random.
Wilfred, her zaman doğru şeyi yapacaktır.
O Wilfred fará sempre a coisa certa.
- Wilfred!
- Wilfred.
- Wilfred!
Wilfred.
Ben Wilfred'im.
Sou o Wilfred.
Wilfred'den hiç haber yok.
Não soube mais nada do Wilfred.
Wilfred'in, her zaman doğru şeyi yaptığını söylerdin.
Disseste que o Wilfred fez sempre a coisa certa.
- Bay ve bayan... - Hayır o değil.
- Srs. Wilfred Perper.
Genç Wilfred aradığın adam.
Aqui o Wilfred é o teu homem.
Şimdi hepimiz İngiltere Amatörler Şampiyonu Wilfred Reid'a ve ünlü ziyaretçilerimiz Harry Vardon ve Ted Ray'e hoş geldin diyelim.
Vamos dar uma especial recepção Ao Campeão Amador Britânico, Sr. Wilfred Reid e aos famosos profissionais Harry Vardon e Ted Ray.
İkinci turda Harry Vardon, ev sahibi şampiyon... John McDermott ile kafa kafaya gidiyor. Ama Bay Wilfred Reid her vuruşu ile onu izliyor.
Na segunda ronda, Harry Vardon arrancou um empate com o actual campeão John McDermott, mas o Sr. Wilfred Reid está a lutar com ele pancada a pancada.
Sen de unutulmayacaksın, Wilfred.
E podes crer, Wilfred, que serás lembrado.
Wilfred görkemli bir şekilde oynadı. Adamın Ray için bir şey söylemek mümkün değil.
O Wilfred jogou esplendidamente, mais do que se pode dizer do teu Ray.
Benim için çok değerlisin, Wilfred.
És demasiado valioso para mim, Wilfred.
Benim, Wilfred.
É o Wilfred.
Adım Wilfred Talbot Smith.
Chamo-me Wilfred Talbot Smith.
Stalin çok tatlı bir adamdı ve Wilfred Owen pislikti.
Estaline era um querido e o Wilfred era uma maricas.
Çok teşekkür ederim Wilfred. Bu büyük bir zevkti.
Obrigado, Sr Wilfred, foi um verdadeiro prazer.
Sör Wilfred'ı tanıyorsunuz.
E claro, já conhecem o Sr Wilfred.
Wilfred Woodruff.
- Sabemos. Wilfred Woodruff.
Chuck, güvenilen çalışanlar tarafından çalındığından korkulan yadigârları listelerken,... bir Wilfred Woodruff tarafından yazılmış özellikle kızgın bir ölüm tehdidi ile karşılaşmıştı.
Ao analisar as listas das heranças roubadas pelos agentes funerários, a Chuck encontrou uma ameaça de morte furiosa escrita por Wilfred Woodruff.
Wilfred Woodruff?
Wilfred Woodruff?
- Wilfred Woodruff kılıcını bulmuş!
- O Woodruff encontrou a espada.
Wilfred Woodruff evlat edinilmemişti.
Wilfred Woodruff não era adoptado.
Claude ve Wilfred çok duyarlı çocuklar.
Cala-te, eu trato disto.
Claude ve Wilfred kılıksız kadınları bulup getirmeye gittiler.
- Faça como quiser.
Mirancapur mihracesinin sofrabaşılığını yapıyor.
A tentar descobrir o paradeiro do meu irmão, o teu tio Wilfred.
Evet, fil sırtında faks olduğunu zannetmem.
As vezes é difícil encontrar o Wilfred.
Bunu Wilfred'e teslim et ve lütfen sakın açayım deme.
Leva-o ao Wilfred e, suplico-te não o abras nunca. Pareces-te tanto com a tua mãe...
Wilfred Perper.
- Não, não é esta.
Bu gerçekten harika
Mister, aquele tipo o Wilfred, ou lá como se chama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]