Xvii traducir portugués
170 traducción paralela
Hikâye bir ilkbahar gecesinde başladı. Tesadüfen, 17. yüzyılda Felemenkçeyle elle yazılmış ilginç bir yazma bulmuştum.
Começou uma noite no princípio da primavera... deparei-me com um curioso manuscrito do Século XVII, escrito à mão em holandês.
17. yüzyılın başlarından kalma olduğunu tahmin ediyorum.
Do início do Século XVII, julgo eu.
- Felemenkçe. 17. yüzyıldan.
Holandês do Século XVII.
Yanlışım yoksa, 2400 kilise var... ve bunların bir kaçı, 1600'lerin Barok tarzında yapılmış.
24 igrejas, se recordo bem, entre as quais se encontram alguns notáveis exemplos do barroco tardio do século XVII.
Fransa 17.yüzyılda bu gerçeği göremedi. Onlar, insanların hatalardan kaçınabileceklerini düşündüler. Ve dahası, insanların doğru yolu kolayca bulabileceklerini sandılar.
A França não percebeu logo isso no séc XVII quando se pensou que podíamos evitar o erro, não a mentira, mas os erros, achou-se que podíamos viver directamente na verdade...
17. yüzyıl.
Século XVII.
Louis XVIII'le dalga geçmemesini söyle ona.
Diz-lhe para parar com as tretas. Está aqui o Luís XVII.
XVII. Louis.
Ele é Luís XVII.
Burada 17. yüzyılın başlarından mavimsi yeşil madalyonlu bir tabak var.
Aqui, temos um prato do início do século XVII, com medalhão em azul-marinho.
Daha 17. yüzyılı yaşıyorlar!
Século XVII.
Dünya merkezli ve Güneş merkezli iki ayrı kainat düşüncesinin, birbirleriyle en çok çatıştığı zamanlarda Ptolemy hem astronom hem de bir astrologtu.
A confrontação entre estas duas concepções do cosmos, - centrado na Terra e centrado no Sol - atingiu o seu clímax, na pessoa dum homem, ( séc. XVI e XVII ) que, tal como Ptolomeu, era astrólogo e astrónomo.
Astronomların 17. yüzyıla kadar Güneş'in uzaklığı hakkında bir fikirleri yoktu.
Até ao século XVII os astrónomos não foram capazes de ter, nem sequer uma tosca estimação da distância ao Sol.
Bu soruyu cevaplamak için 17.y.y Hollanda'sında....... Christiaan Huygens tarafından İyon tarzında bir deney yapıldı.
Uma experiência pioneira para responder a esta pergunta foi realizada na Holanda, no século XVII por Christiaan Huygens muito na linha da tradição Jónica.
17. ve 18. yüzyıllarda diyelim ki Hollanda'dan Çin'e bir iki yılda ulaşılabilirdi aynı zaman diliminde Voyager Jüpiter'e gidebiliyor.
Nos séculos xvii e XVIII, podia-se viajar da Holanda até à China em um ou dois anos, exatamente o mesmo tempo que leva agora a Voyager, a viajar da Terra para Júpiter.
17. yüzyılda Hollandalı kaşifler gezegenler hakkında önemli çalışmalara imza attılar.
No século XVII, os cidadãos da nova República Holandesa, prosseguiam uma vigorosa corrida à exploração planetária.
Böylece 17. yüzyıl hollandası Einstein'ın hayran olduğu Yahudi filozof Spinoza René Descartes, felsefe ve matematiğin öncülerinden ve politik bilimin üstadı John Locke felsefedeki yükseliş devrimlerinin ilham babaları Paine, Hamilton, Adams Franklin, ve Jefferson.
Foi assim que a Holanda do século XVII, foi a pátria adotiva do grande filósofo judeu Espinosa, que Einstein tanto admirava, de René Descartes figura chave, da história das Matemáticas e da Filosofia, e a casa de um cientista político chamado John Locke, cuja reflexão política, viria um dia a influenciar, um grupo de revolucionários com vocação filosófica, Paine, Hamilton, Adams,
Mars'da yapılan Viking mikrop araştırmasına kadarki süreç 17. yüzyıl Hollanda'sına, Huygens ve Leeuwenhoek'e kadar takip edilebilir.
A procura de micróbios em Marte pela Viking, pode ser posta em paralelo diretamente, com os trabalhos de Huygens e Leeuwenhoek, na Holanda do século XVII.
Diğer gezegenleri ve yaşamsız olanlarını da çevre olarak 17. yüzyıl Avrupası gibi hayal etti.
O livro é em grande parte, o que ele imaginava ser a natureza e o meio ambiente de outros planetas, e também que os seus habitantes, seriam muito parecidos aos da Europa do século XVII.
Bu kadarı da fazla belki, ama cesaret ve sağduyu sahibi bir 17. yüzyıl vatandaşı dış dünya ve canlılarını böyle hayal edebilir.
Esta especulação está provavelmente errada, mas temos de pensar em um cidadão do século XVII, com a coragem e a perspicácia, para imaginar outras paisagens e outras inteligências.
Ama sanırım 17. yüzyıl Hollanda gemicileri gibi Voyager daki bilgisayarlar da yol günlüğü tutabilir.
Mas suponham, que como esses capitães do mar Holandeses do século XVII, os computadores a bordo da Voyager podiam registrar um diário de bordo.
Bazı büyük caddeler 17. yüzyıldan kalma.
A disposição das ruas principais data do século XVII.
Örneğin 17. yüzyılda Brooklyn ve Manhattan arasında nehirden tekneyle geçilebiliyordu.
Por exemplo, no século XVII, viajava-se entre Brooklyn e Manhattan, atravessando o East River de barco.
17. yüzyılda şehrin banliyölerine yürüyerek ya da atla gidilirdi.
No século XVII, ia-se à parte alta da cidade a pé ou a cavalo.
3. Cadde'nin ulaşım evriminde her adım bir öncekini muhafazakar bir şekilde takip ederek 17. yüzyıldan geleceğe yürüyor.
Cada etapa na evolução dos transportes na 3a Avenida, foi conservadora, seguindo um caminho imposto antes, no século XVII.
Onyedinci ve sonuncu Romanov çarı İkinci Nicholas'tı.
Nicolau II foi o último dos Romanov, o XVII.
- 17nci yüzyıldan kalma.
- É do século XVII.
Trevi Çeşmesi, Gian Lorenzo Bernini ve Pietro Da Cortona tarafından 17. yüzyılda tasarlandı.
A Fonte de Trevi foi construída por Gian Lorenza Bernini e Pietro da Cortona no século XVII.
Anlattığım gibi Onyedinci yüzyıldan Moldavya'lı bir zalimin ruhu Manhattan Güzel Sanatlar Müzesi'nde bir tablonun içinde yaşıyor.
Como já expliquei, o espírito de um tirano moldávio do século xvii está de boa saúde, num quadro no Museu de Arte de Manhattan.
Olanlara bakın, 17. yüzyıldan gelmiş biri bana araba kullanmayı öğretiyor.
Incrível... um cara do século XVII me ensinando como guiar. Como aprendem depressa...
Silesius, 17. yüzyıl.
Selesius. Século XVII.
Ve 17. Yüzyıl piyanolarından koymayı düşünüyorum.
Pensei num piano de cauda do século XVII.
Ve mesela sen, algı dışı bir anımsama ile kendini bir zamanlar, diyelim ki 17. yüzyılda Amsterdam'da yaşayan Hollandalı bir kız olarak hayal ederken bir gün fark edeceksin ki sadece 1 ya da 2 geçmiş ya da gelecek varlığa sahip değilsin.
E enquanto tu, através de algum processo de reminiscência extra-sensorial, podes imaginar que foste alguém importante - Não sei, talvez uma holandesazita do século XVII a viver num moinho na velha Amesterdão, Um dia irás aperceber-te de que não tiveste apenas uma ou duas existências passadas ou futuras,
Örneğin, bir ansiklopedide, futbolda bugüne kadar gerçekleştirilen en rezil ve aptal vuruşa bakarsanız, karşınıza Yunuslar oyuncusu Ray Finkle'in adı çıkar. O, 17'nci şampiyon maçında, 25 metre uzaklıktan golü atamamıştı.
Por exemplo se consultassem o registo das jogadas mais estúpidas talvez vissem o nome de um jogador dos Golfinhos, o Ray Finkle que falhou um golo nos últimos segundos da Super Taça XVII.
Stendhal'a göre 17. yüzyılda bir prenses aynı şekilde şikâyet etmiş.
A crer no senhor Stendhal, já do mesmo se queixava uma princesa italiana em pleno século XVII.
Kıyafetlere bakarak 17. Yüzyıla ait olduğunu söyleyebilirim.
Pelas roupas, diria que é século XVII.
En azından 17. yy.
Século XVII, pelo menos.
yüzyıla ait bir büyücümüz var.
XVII à solta.
" Hey, Andy, rahatsız ettiğim için üzgünüm, fakat 17. yüzyıla ait bir büyücü beni ve kardeşlerimi öldürmek istiyor.
" Olá, Andy. Desculpa incomodar, mas um demónio do séc. XVII...
17. yüzyıl. Kral l. Charles :
Século XVII, Carlos I :
Ama 17. yüzyıldan kalma çok güzel bir saray var.
Mas ainda há um belo palazzo do Século XVII.
17. yüzyılda, Floransalı Galileo göğe ilk teleskopu doğrultana ve bilimsel bir dönüm noktasını kaydedene kadar Güneş mükemmelliğin simgesi olarak kabul edildi.
O sol continuou a ser um símbolo de perfeição até que um florentino do século XVII chamado Galileu apontou pela primeira vez um telescópio para o céu, e registou instantaneamente o primeiro marco científico.
Bu kanıt değil efendim ama Lynch'in bir 17'nci yüzyıl İtalyan sanatı sergisinde işi ne?
Eu sei que isto não prova nada, mas o que fazia Michael Lynch numa exposição de arte do séc. XVII?
İnşası... 1600'lerde inşa edildi.
Foi construída no Século XVII.
1600'ler mi?
Século XVII?
1700'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
XVII, era costume do Angelus marcar as suas vítimas, rasgando uma cruz Cristã na face esquerda para que soubessem que ele lá tinha estado.
16. ya da 17. yy mı?
XVII, XVIII?
17.yüzyıldaki seksi çocuk?
O bonzão do século XVII?
Crucible filmindeki adam gibi giyinmiş göründüğünden bahsetmeyeceğim.
Não te vou dizer como ficarias bem, vestido à moda do século XVII.
17. yüzyıl şiiri konusunda uzmanım.
Professora de poesia do século XVII.
Manhattan, 17. YY'da kızılderili bölgesiymiş.
Manhattan era uma colónia índia no século XVII.
17. yüzyıldan kalma...
É do século XVII, encomendado por...