Yagmurluk traducir portugués
139 traducción paralela
Bu yağmur devam ederse yağmurluk gerekecek.
Se a chuva não parar, precisaremos de flutuadores.
- Çiçek odasında bir yığın yağmurluk var.
- Há várias capas aqui.
Robert, koşup çiçek odasından, Bayan de Winter için bir yağmurluk getirirsin, değil mi?
Robert, pegue uma capa no salão nobre para a Sra. de Winter, sim?
Şemsiye veya yağmurluk almadığını biliyordum. Sevgilim.
Oh, meu querido!
Ayrıca yağmurluk taşıyorsunuz.
Além disso, andam com impermeáveis.
Ama yağmurluk ve çamurlukla uyumaktan daha iyiydi.
Mas era melhor do que dormir de gabardina e galochas.
Yağmurluk, bir çift galoş ve birkaç kitap.
Uma gabardina, um par de galochas e vários livros.
Brezilya'da yağmursuz havada bile yağmurluk bulmayı bir dene.
Tenta encontrar uma gabardine no Brasil, mesmo que não esteja a chover.
Küçük bir yağmurluk, yağmur yağarsa diye. Ekose belki.
Uma gabardina aos quadrados para quando chover.
İşte eski bir yağmurluk. Belki biri onu kullanabilir.
Aqui tem uma gabardina, pode ser usada por um homem.
Louis, yağmurluk.
Louis, o impermeável!
Dolabında bir yağmurluk bulduk. Senin olmadığını söyleme sakın.
No teu armário havia um impermeável, não vais negar que é teu...
Yağmurluk giymiş casuslar mı?
Espioes de gabardina?
Bu yağmurluk.
Aquela gabardine.
"Son görüldüğünde dirsek ve omuzlarında deri yamalar olan bir ceket giyiyor ve bir yağmurluk taşıyormuş."
Vestia um casaco de tweed com aplicações de cabedal nos ombros e cotovelos, e trazia uma gabardina.
Parlak küçük bir yağmurluk giyiyordu.
Ela tinha vestido um kispo brilhante.
Başında bir yağmurluk vardı.
Com uma gabardina por cima da cabeça.
Eski başsavcı imha sırasında Yeniden Seçtirme Komitesine geldiğine göre o kağıtlarda ne olabileceği konuşunda bir fikrin olmuştur. Başında bir yağmurluk vardı. Neden bir yağmurluk giysin ki?
É fácil de imaginar, se o ex-procurador-geral... quando os rasgam, aparece de gabardina pela cabeça.
Sarışındı. Üzerinde kahverengi bir yağmurluk vardı.
Bem, tinha cabelo loiro e usava uma gabardina castanha.
Tekstil atelyesinde çalışıyorsun. Yağmurluk ve yapıştırıcı çal.
Trabalhas na oficina de alfaiataria, vais gamar umas gabardinas e cola de contacto.
Su geçirmez yağmurluk yok..
Tecidos à prova de água.
Yapılı. Üzerinde yağmurluk var.
Alto, bem constituído.
Kendine bir yağmurluk al zatürre olacaksın yoksa.
Vá apanhar um casaco ou vai apanhar uma pneumonia.
Yağmurluk giymiş büyük bir kaplumbağa gibi gözüküyordu.
Parecia uma tartaruga gigante com uma gabardina.
1946'da Harry FIemming için çalışmaya gittim ve kemersiz yağmurluk fikrini buldum.
Em 1946, quando fui trabalhar para o Harry Flemming. Dei-lhe a ideia para o impermeável sem cinto.
Yağmurluk işindeydim ben.
Eu vendia gabardinas.
Bana işten bahsetme. 35 yıl boyunca yağmurluk sattım ben.
Não me venha falar de negócios.
Yağmurluk ne için?
Porquê a gabardina?
Bir kaç adamı izleyip, yağmurluk giyip etrafta dolaşan tipler mi? Başlarına kötü şeyler geliyor.
Com exibicionistas tirando o rabo, e caindo a pedaços.
- Özellikle böyle yağmurlu bir akşamda... Sadece ben konuşuyor olsam bile... Bence departmanınızın size birer yağmurluk vermiş olması gerekirdi.
me parece, embora só é minha opinião, que em uma noite assim, deveriam levar impermeáveis e boinas de plástico.
Şemsiye, yağmurluk ve can yeleğinizi...
Ande de guarda-chuva, de gabardina...
Paraşüt, yağmurluk, paletler...
O pára-quedas, o fato, as barbatanas...
38 yıl boyunca yağmurluk sattım.
Vendi gabardinas no centro durante 38 anos.
- İstediğin yağmurluk hazır.
Aqui está a gabardina que queria.
18. doğum günümde aldığı yağmurluk için anneme teşekkürler.
Agradeço à minha mãe por me ter dado a capa quando fiz 18 anos.
- O yağmurluk mu?
- Isso é um impermeável?
Yağmurluk?
- Impermeável?
Yağmurluk lazım dostum.
- Temos de nos aperaltar.
Bu şekilde giremeyiz. "Yağmurluk" mu?
- O que significa "aperaltar"?
Fakat alamayacağımdan, sadece bir yağmurluk istiyorum.
Mas nunca vou ter, então sempre poderia pedir só um impermeável...
Yani bir yağmurluk istiyorsun?
Oh, então queres um impermeável?
Kırmızı bir yağmurluk giymiş sapık bir cüce insanların boğazlarını kesiyordu.
É um filme ofensivo, nojento sobre uma anã psicótica, numa gabardina vermelha que corta a garganta das pessoas.
Hiç kimse kırmızı yağmurluk giymiş bir cüceye bulaşmaz.
Ninguém se mete com uma anã de gabardina vermelha.
- Yağmurluk giyseler daha iyi!
- É como usar gabardinas!
En son 14 / 7 / 99'da görüldü, kapişonlu sarı yağmurluk giyiyordu.
Última vez vista a 14 / Set / 99, vestia uma gabardina amarela.
Kim havuzda beyaz yağmurluk giyer?
Quem é que usa um fato desses numa piscina?
Sanki yağmurluk kumaşı.
o interior de uma gabardine. - Tamanho M. Oh, pois.
Sana bir yağmurluk vermeliydim.
Devia ter-te dado uma gabardina.
Lanet olsun, su geçirmez yağmurluk 1500 dolar.
Maldita gabardina impermeável de 1500 dólares!
- Lar? Yağmurluk giy.
Lar, leva uma gabardina.
- Yağmurluk giy.
Leva um impermeável.