English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yama

Yama traducir portugués

310 traducción paralela
"Eski bir palto gibi, her tarafı kaplı yama"
" Como um velho casaco gasto e roto
Bana yama mı yapacaklar?
Para que me ponham uns remendos?
Nemo'nun dediklerine uygun olarak büyük bir ahşap yama... yapmak için var gücümüzle çalıştık.
E fabricámos laboriosamente um grande remendo de madeira, de acordo com as instruções do Nemo.
Kim anneden yama yapmayı, eve bakmayı ve dikişi öğrenir...
E a quem a mamãe ensina A cozer, atender e arrumar
- Ne garip bir yama biçimi.
- Que remendos tão estranhos!
Dalgalar görünmez oldu. Bulanık yama görünümlü yerler hariç, yüzey saydamlaştı.
As ondas desapareceram e sua superfície ficou transparente, quase por completo.
Üzerinde hiç yama yok.
Não levaste nenhum remendo.
Hatırlıyorum yama yapması zordu.
Lembro que eram difíceis de remendar.
Yama malzemesini buraya mı koyalım, Dr. Keloid?
Podemos tratar aqui do tecido para enxerto?
Hayır, Dr. Karl. Yama malzemesi dondurulup Sperling Enstitüsü'ne gönderilmeli.
Não, vamos congelá-lo e enviá-lo para o Instituto Sperling.
Belki, bir şey dikkatini çekmişti mikroorganizmalar için muhtemel bir yaşama alanı ya da olmaması gereken bir yerde yeşil bir yama.
Talvez alguma coisa lhe tenha chamado a atenção, um'habitat'provável de um micróbio, ou um pedaço de vegetação onde não devia existir.
Yama yerinde mi? '
0 remendo foi colocado?
Kızlar! Bu bir yama!
É um capachinho!
Bu bir Dunlop dış yüzeyinde de bir yama.
Este é um Dunlop, com um remendo no revestimento.
Daha yeni traş olduğunu ve düğmelerini sımsıkı iliklediğini farkettim. Giysilerini öyle büyük bir özenle yamamış ki yama izleri görünmüyordu.
Notei também que ele havia se barbeado há pouco tempo, todos os botões de sua camisa estavam cosidos e sua roupa remendada com tanta minúcia, que as linhas ficavam invisíveis.
Çocuğun gri çorapları için yün ve şey için yama.
Fio para remendar as calças do menino. O retalho era..., deixa ver?
Kitab gözünde yama olan ve parlak altın bir dişe sahip bu korsanlarla ilgili.
É sobre uns piratas... E pássaros verdes nos ombros.
Orada, orada, ve orada da büyük bir yama var.
Ali... Ali... e ali está um grande bocado.
Bu yama eski yorganın nasıl parçalandığını gösteriyor.
Este quadrado comemora a destruição da colcha antiga.
Sinirsel çıktılarını o istasyona yama.
Introduz o sistema neural neste programa.
Yama istiyorum.
- Quero um emblema.
Yama istiyormuş.
Ele quer um emblema.
Yama filan düşünmeden önce sen bunu düşün, evlat.
Pensa bem nisso, antes de te preocupares com emblemas.
Tanıyama- - Sizi tanıyamadım.
Não o reconheci.
- Ben artık bir öğretmenim. Dirseklerime yama diktim.
Agora que sou professor cosi remendos nos cotovelos.
Japonya'dan Kisuyama.
Kishu Yama, do Japão!
Stajyerinin güzel teşhisiyle bir perikardiyal yama vakası.
Candidato a reconstrução pericárdica... -... graças ao seu estagiário.
John, otur ve kendini yama, seni hiyar!
John, sente-se e fique quieto!
Ambulans mürettebatından biri, onu Bay Taka yama'nın apartmanını video kamerayla çekerken görmüş.
E uma das pessoas que estavam na ambulância viu-a com uma cassete de vídeo tirada no apartamento do Sr Takayama.
Fakat cesedi bulan ilk kişi Bay Taka yama'nın kız arkadaşı.
Mas a primeira pessoa a encontrar o seu corpo foi a namorada do Sr. Takayama.
Neden Bay Taka yama'nın kız arkadaşıyla karşılaşmıyor?
Porque você não conversa com a namorada do Sr. Takayama pessoalmente?
Size Bay Taka yama'nın sıhhati hakkında bir şeyler sormak istiyorum.
O que eu quero lhe perguntar é sobre a saúde do Sr. Takayama.
ya Taka yama'nın kız arkadaşı?
E a namorada do Takayama?
Ve artık Taka yama'nın ne istediğini anlıyorum.
E entendo agora o que o Takayama quer.
Dr. Taka yama'nın istediği bu değildi.
Isto não é o que Dr. Takayama queria.
Taka yama'nın geleceği görme yeteneği vardı, Öyleyse neden bu şekilde öldü?
O Takayama tinha a habilidade de ver o futuro, então porque é que ele morreu daquela maneira?
Ben sadece Taka yama'nın arzusunu yerine getirdim.
Eu estava apenas realizando o desejo do Takayama.
eğer bedenim doğru bir şekilde gömülmezse kapı bekçisi, Yama, ruhumu cehenneme götürür.
Se o guardião da porta, Yama, apanhar a minha alma antes... do meu corpo estar devidamente enterrado... leva-me para o inferno para sempre.
Yama iyi kötü ayrımı yapmaz.
Como pode... Yama não se importa com o bem ou o mal.
Hayır, sadece Yama Mark'ın ruhunu almadan önce ona uygun bir tören hazırlamasını sağlamaya çalışacağım.
Não, só quero que ela lhe faça um funeral antes que Yama apanhe espírito do Mark.
O zamana kadar Yama'yı senden uzak tutmalıyız
Tudo o que temos de fazer é manter Yama afastado de ti até lá.
Tamamen açılmadan yama atıyorum.
Remendando um buraco antes que ele se abra.
Yama.
Gaze.
The End zeus @ turkceviri.org
Produced by SATOSHI FUKUSHIMA AKEMI SU YAMA Based on the novel by RYU MURAKAMI Screenplay by DAISUKE TENGAN
Ufak bir yama. Şimdi daha iyi.
Um curativo.
Bir bakalım, Abraxas, Barbas, Yama.
Vejamos, Abraxas, Barbas, Yama.
Telli kapı için yama alacaksın sanıyordum.
Pensei que tivesses ido buscar os remendos para as portas.
Ya-ma.
Yama.
Yama iyi değil.
Este adesivo não presta.
— Yama.
Yama!
— Yama?
Yama?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]