Yandı traducir portugués
3,113 traducción paralela
Ne oldu, canın mı yandı?
O que foi? Magoaste-te?
Bittik, yandık, mahvolduk!
Estamos acabados, lixados, destruídos!
Güneşe uçtu, yandı...
Ele voou demasiado perto do sol... e queimou-se.
Onlara zevk veren bir şeyi lanetliyorlar ve sonra da onlardan zevk aldıklarını itiraf etmeyi reddediyorlar. Ve işte bu en acı olan yandır.
Estão a culpá-los de algo que lhes deu prazer mas recusam-se a admitir.
Şimdi yandık!
Perfeito!
Hatta hamamböcekleri bile serpintiden yandı ama biz değil.
Até as baratas foram destruídas pela chuva radioactiva, mas nós não.
Hay canına yandığım!
Porra...
Yeşil ışık yandı.
Tem luz verde.
Bu ayakkabının ışığı yandığı sürece Sebina yaşayacak.
Enquanto as sapatilhas piscassem, ela continuaria viva.
Yandı sanırım
Pensei que tivesse sido destruída num incêndio.
Yandın sen!
Estás fora!
Yandın.
Estás fora.
Kötü yandı.
Ele queimou-se.
51 insan canlı canlı yandı.
Cinquenta e uma pessoas queimadas vivas.
Çünkü dün gece evdeki ışıkların yandığını gördüm.
Porque vi uma luz a acender-se a noite passada.
Yüzünüze ne oldu? Yandı mı?
O que aconteceu com seu rosto, o queimou?
Çıkar beni buradan, yandım!
Levanta-me, que isto está a aquecer!
Öyle görünüyor, çünkü gerçekten canım yandı Kevin.
- Parece, porque doeu mesmo, Kevin.
EYB, yani el yapımı bombalar ile koordineli olarak RPG'lerin kullanıldığı anlaşılan bir saldırıda üç araç tamamen yandı.
Três veículos em chamas, devido ao que parece ser um ataque com lança-granadas, em conjunção com EEI, ATAQUE BOMBISTA NO DESERTO que significa "engenhos explosivos improvisados".
Yandık.
Ora bolas.
Çatıda ayağım yandı. Gerçekten çok sıcaktı.
Queimei o pé no telhado, estava mesmo quente.
Canına yandığımın New York şehri.
Nova Iorque é tramada.
Yandık, bu Mike Puglio.
Raios, o Mike Puglio.
Yatak odan yandı mı?
Há fogo no teu quarto?
Ama o an canın çok yandı di mi?
Mas isso doeu tanto como a ferida, não foi?
Hayır.. öldü o.. yandı
Não. Ela está morta. Ela ardeu no meu clube.
Kırmız yandığında, kendinizi tanıtırsanız sevinirim.
Quando a luz vermelha acender, vou fazer perguntas, e você responde.
Bu yeni aydınlanma ateşiyle damarlarımın yandığını hissediyorum!
Sinto as veias arder com o fogo deste novo entendimento!
Dilin mi yandı?
Queimou a língua?
Kenny'de kaş maş kalmadı fazla saçı da kalmadı espri anlayışı da yandı gitti.
Kenny, ele ficou sem sobrancelhas com pouco cabelo e sem sentido de humor.
Bayanlar ve baylar, bozulmuş durumdayız. Yandık!
Senhoras e senhores, estamos avariados.
Ne yandı da küle dönmedi.
O que queima vira brasa.
- Canın yandı mı?
- Magoaste-te?
Yeşil yandı.
Já está verde.
Şirketinin yandığını düşün ve ailen dedi ki :
Imagina que a tua empresa ardia e os teus pais diziam-te :
Kolumu fırına koydum. Sonra yandı ve ağladım.
Toquei com o braço no fogão e queimei-me e chorei.
Canım yandı yahu!
Pare, senhor, isso magoa! Pare!
Çocuğumu kaybettiğimde canım o kadar çok yandı ki, yaşamak istemedim.
Quando perdi o meu filho, o meu coração doeu tanto que eu nem queria viver.
Hırpalandığını ve canının yandığını iddia ediyor. Yani... Şüphesiz kaçırılmıştır.
Bem, ele afirma que tem sofrido abusos, que tem sido maltratado, que, bem... provavelmente foi raptado.
Yandım!
- Está quente!
Adam düşünce yandı.
Um homem queimado queimou mais.
Ona işimin burada olduğunu söyleyin. İşim Floransa'yı oğlancılardan ve kafirlerden kurtarmak. İşim ancak son oğlancı da cehennemde yandığı zaman bitecek.
Diga-lhe que o meu trabalho é aqui, a livrar Florença dos seus sodomitas e blasfemos, e que a minha obra só terminará quando o último sodomita estiver a arder no Inferno.
Ateş günlerce yandı. İnsanlar ateşi canlı tutmak için, daha fazlasını koydular.
A fogueira durou dias, as pessoas atiravam coisas para mantê-la acesa.
Binanın yandığını söyle ona.
Diz-lhe que o prédio está em chamas.
Senin düğmen yandı kül oldu Stefan. Aynı beynin gibi.
O teu botão está queimado, Stefan, assim como o teu cérebro.
Tüm kerestelerin yandığını sanıyorlar.
Eles acham que a madeira ardeu toda.
- Canın yandı galiba, Travis.
Parece ter magoado, Travis.
Teknoloji karşıtını tercih ederim, ve o patlamada yandı.
Prefiro Luddite e foi destruído na explosão.
Yandınız mı?
Queimou-se?
Yandım!
É arriscado.
- Kahretsin bebeğim, canım yandı!
Bolas, aquilo doeu.