English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yapmayın ama

Yapmayın ama traducir portugués

519 traducción paralela
- Yapmayın ama!
Mais uma coisa.
Yapmayın ama.
Sai da frente.
Yapmayın ama..
Mas porquê?
Yapmayın ama.Hemde Kraliçenin kendi sarayından.
Então? Penso que a Rainha tem uma palavra a dizer sobre isso.
- Yapmayın ama bu ne samimiyet?
Stanislas. Nada de familiariedades! Entende?
- Yapmayın ama.
- Então, Señor Sanchez.
Hey, beyler. Yapmayın ama!
Então, vá lá!
Yapmayın ama çocuklar.
Então, meninos?
Sabunu alın Ama sabunlar gibi yapmayın
Agora o sabão Não tentes escapar, vê
Lütfen, yapmayın! Afedersin Christine. Ama bu sabah silahlarımı kuşanıp seni düelloya davet edeceğim!
Este senhor vai ter de receber as minhas testemunhas, de manhã.
- Ama bunu... Asla yapmayın.
É contra as regras.
Bu hafta için ödeme yapmayın ona, ama tatilde çalıştığını ödeyin.
nós não o pagaremos esta semana, mas receberás o pagamento de férias.
Ama Sharman'a bir şey yapmayın.
Mas não faça nada contra a Sharman.
Bu yolculuğu yapmayı çok istiyor olabilirim,... ama yanımda yük olarak bir kadın taşımak da tam bir aptallık.
Até posso ser louco em relação a esta viagem, mas não sou estúpido. Transportar o "fardo" de uma mulher é uma completa estupidez.
Ama kendi başınıza iş yapmayın.
Mas não pense fazer tudo sozinho.
Ama bunları yapmayı denediğimde, alaya alınıp dalga geçilmekten korktum, ve kabuğuma çekildim.
Mas quando tentava começar... zás... temia que rissem de mim, sentia-me ridículo e voltava de novo para a minha concha.
Ama lütfen gürültü yapmayın.
Mas sem barulho, por favor.
Hadi ama, naz yapmayın artık.
- Eu ajudo-te se quiseres fazer mais tarde. - Vamos, não te armes em difícil.
Size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin. Ama yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, kendileri yapmazlar.
Observai e fazei tudo o que dizem, mas não imiteis... pois dizem e não fazem.
Yapmayın. Dutrouz kötümser olabilir, ama siz?
Que o Dutrouz seja pessimista eu entendo, mas a senhora...
Ama madam yapmayın.
Oh, senhora, eu não.
Ama bu yüzden bu kadar telaş yapmayın.
Mas não se preocupem.
Ama bazı insanlar alem yapmayı seviyor... ve işte bunların çocukları liderler, ayktakımını harekete geçirir bunlar.
Mas algumas dessas pessoas revelam-se no facto... dos seus filhos serem líderes, que levantam as massas.
Yapmayın ama.
Vá lá.
- Ama fazla gürültü yapmayın ha.
- Mas não façam muito barulho.
Ama lütfen madam yapamayacaksınız, hiç yapmayın.
Mas, por favor, madame... se não conseguir fazê-lo, não o faça.
Tabii ki bunu düşünebilirsiniz ama yapmayın.
Podem pensar nisso, mas fazê-lo é que não.
İsterdim... Ben tvist, ça-ça-ça tango yapmayı bilirim ama göbek dansını bilmem.
Gostaria, mas eu danço twist, cha-cha-cha, tango... mas outras danças não sou grande especialista.
Ama evin kadınıyla iş yapmayı tercih etmeni ilginç buluyorum.
Mas acho interessante o facto de você querer negociar...
Hadi ama çocuklar, yapmayın artık.
- Parem com isso garotos!
Bu proje için "övgü" alsanız ben gerçekten çok mutlu olurdum. Ama sizi istirham ederim ve size yalvarırım ki bugün yapmayın.
Sr. Ministro, ficaria encantado que colhesse os louros deste projecto, mas peço, rogo e imploro que não faça fale disso hoje.
Michael, sevdiğin birine yardım etmekle, senin pozisyonunda olan bir adamın, yapabileceği en zor şeyi yapmayı seçtin.
Michael, decidiste fazer a coisa mais difícil que um homem na tua posição pode fazer : Ajudar alguém que ama.
Yapmayın ama, hadi.
Vá lá, vamos...
Burada kalmasını ve baypas yapmayı istiyoruz ama kabul etmesi lazım.
Queremos mantê-lo cá até à operação, mas ele tem que dar o acordo.
Haydi ama bana salak numarası yapmayın.
Vá lá, não se façam de parvos.
Ama saçma bir şey yapmayın.
Mas nada de movimentos.
Ama daha fazla gürültü yapmayın.
- Mas acabou o barulho!
Yapmayın ama.
- Anda!
Beni buradan kovacaklarına eminim, ama fabrikayı buraya yapmayın.
Tenho a certeza de que vou ser chutado para fora daqui, mas... pela minha alma, não construa essa fábrica aqui.
Buradan yürüyerek de çıkabiliriz, sedyeyle de..... ama sakın yanlış birşey yapmayın... tüm kontrol bizde.
Podem sair daqui de pé, ou em macas... mas não tenham ilusões, quem manda somos nós.
Hiç durma, alay et Peg, Ama Buck konsantre meyve suyu yapmayı öğrenir öğrenmez kendini ilk otobüste bulacaksın
Seja como for, como podem ver, o Steve e eu vamos para a praia.
Alacağınızı sanmam ama şirketin kontrolünü elinize aldığınızda ne yapmayı planlıyorsunuz?
Se tomasse a empresa, o que eu não creio, que faria com ela?
Yapmayın ama.
- Não discutam.
Pebble Beach'e hac ziyareti yapmayı düşünüyorum. Ama ayın sonuna kadar bu mümkün olmayacak.
Estou a planear uma peregrinação a Pebble Beach, mas isso será só no fim do mês.
Birine, portakalları sardığın bir havluyla vurursun. Büyük, kötü görünen morluklar oluşur, ama aslında acımazlar, eğer doğru yapmayı becerirsen.
Se bateres em alguém com laranjas embrulhadas numa toalha, a pessoa fica com hematomas horríveis, mas realmente não magoa, se o fizeres bem.
ama ne yaparsan yap... Zihnini temiz tut... Ve sakın annene bir şey yapmayı geçirme aklından.
Mas de qualquer modo que realizares sua vingança... não contamines seu espírito... nem deixes que sua alma trame qualquer dano contra sua mãe.
Hadi ama yapmayın.
Vá, deixe-nos lá.
Olası güvenlik seviyesi çok düşük. Ama eğer beni hapisten kurtarma riskini almak istemezseniz güzel, anlıyorum, yapmayın.
É possível que nem existam alarmes, mas se preferis não me poupardes à cadeia...
Ama bunu sanki mesleğinizmiş gibi yapmayın.
Mas não seja demasiado profissional.
Duruşmanın doğasını ve karakterini zedelemek... istemem ama eğer bir sirkte çalışsaydım... trapez yapmayı öncelikle öğrenirdim... yani avukat ya da diğerleri kimsenin sov yapmasına... müsade etmeyeceğim.
Não posso mudar a natureza excitante deste julgamento... mas, se quisesse trabalhar no circo, seria trapezista. Por isso não tolerarei exibições... por parte dos advogados nem do público.
Hadi ama, böyle yapmayın.
Então, não seja assim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]