English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yatagında

Yatagında traducir portugués

2,585 traducción paralela
Bu ölü kadının yatağında seni bekliyor.
Espera por ti na cama desta mulher morta.
Lucrezia, neden yatağında değilsin?
Lucrezia, por que você não está na cama?
Rodrigo Borgia, 10 yıl beni mutlu edip sonra yatağıma gelmeyi bıraktığında içimde oyuk açan bir kanser varmış gibi gelmişti.
Quando Rodrigo Borgia deixou minha cama, após dez anos de felicidade, senti... um cancro crescendo dentro de mim.
Kendi yatağında.
Na tua própria cama.
Tüm o üzücü hatıralar aklındayken bir başına yatağında kıvrılacak mısın yoksa!
Admiro a tua coragem... entrares ali, Com as memórias tristes de dormires sózinha.
Kabul etmelisin ki, bir hüsran olduğu belli. Sforza ailesinin Papalık güçlerine yardım edeceği sözü yerine getirilmedi. Ve de evlilik yatağında ise durumun, memnuniyetten uzak olduğu bize söylendi.
voce deve admitir, isto provou ser desapontamento a promessa de ajudar da familia sforza para os estados papais simplesmente não aconteceu e a cama de casal, nos foi dito, que foi longe de ser feliz voce nunca vai se safar disto
Ve bir gün Caitlin okuldan eve döndü ve annesini görmeye odasına gitti ve onu yatağında buldu.
E um dia Katelyn estava voltando da escola e foi lá ver a sua mãe e a encontrou na cama.
O zaman ben de yatağını sıcak tutmak için yanında uyurum.
Bem, eu fico na cama para te aquecer.
O cadıyı yatağında doğramalıydı.
Era previsto ele matar a bruxa na sua cama!
Bu adamın yatağının altında bir sürü kitap var.
Este gajo tem muitos livros debaixo da cama.
Öte yandan okuldayken yatağımın altında bunlardan yoktu.
Por outro lado, não tinha isto debaixo da cama na escola.
Bana çoraplarını yatağın altında saklamadığını söyle?
Diz que nunca escondeste as tuas sob o colchão?
Yatağınızın altında bir kelepçe bir adet 9MM silah ve 16 tane kadın iç çamaşırı bulduğumuzu biliyor muydun?
Sabia que encontramos algemas, uma pistola 9 milímetros e 16 calcinhas enfiadas sob seu colchão?
Yatağımızın altında bir silah olduğunu bilmez miyim?
Não acham que sabia se tivesse uma arma sobre o meu colchão?
Yoksa aklı başına geldi de o sıcak, güvenli yatağında kalmaya mı karar verdi?
Ou ganhou senso e ficou no calor seguro da sua cama?
Cesedini yatağımın altında buldum.
E, eventualmente, encontrei o seu corpo debaixo da minha cama.
Ben senin yatağının altında ölmeyeceğim.
Não vou morrer debaixo da tua cama.
Yaşlı herifin yatağının altında buldum.
Achei isto perto da cama do velho.
Maw Maw'ın yatağında bunlar ayıp olmuyor mu?
Não te mete nojo estarmos na cama da Vó?
Annemlerin yatağında futbol takımının yarısıyla işi pişirdi.
Ficou com metade da equipa de futebol, na cama dos meus pais.
Bana annemin yatağında birlikte olmam için bir orospu getiriyorsun!
Trouxeste uma prostituta para ter sexo comigo na cama da minha mãe!
Yatağında değilsen- -
Se não estiveres na cama...
Canavarların yatağın altında saklanmasının bir nedeni vardır.
Há uma razão para os monstros se esconderem debaixo da cama
Belki de başka bir herifin yatağında bırakmışsındır.
Talvez o tenhas deixado na cama de algum tipo!
Ya da ölüm yatağında beni ziyaret ettiğini.
Talvez uma visita do além.
Evet, nehir yatağında biraz var hâlâ.
Sim, ainda há algum, no leito.
Sert zemin kazısı mı? Dere yatağında mı?
Garimpo de rochas, é na ribeira?
Bu sabah oğlunun yatağında bir kızın tansiyonu yükselmiş gibi duruyor.
Parece que uma rapariga apareceu na cama dele esta manhã.
Gerçi hasta yatağında çekilen filmlerde bazen böyle olabiliyor.
Sei que isso às vezes se deve ao raio-X portátil.
- Allison, yatağında kal tatlım. - Allison yatağında kal.
Allison, fica na cama.
Hazır başlamışken Hanımefendilerinin yatağında da uyumak ister misin?
Já agora, gostavas de dormir no quarto da senhora?
Ve bir kontun bekar kızının yatağında bir diplomat ölüyor bu yılın hikayesi ödülünü alırdı.
E um diplomata a morrer na cama da filha solteira de um conde será uma forte candidata a história do ano.
Lanet olası yatağında.
Na merda da tua própria cama.
Çocuklar senin yatağında yatıyorlar.
Os miúdos estão a dormir na nossa cama.
Öyleyse August senin yatağında yattı.
- O August dormiu na tua cama?
Bir şey yapmam lazım ve sen hasta yatağında yatarken yapamam.
Tenho de fazer uma coisa e não posso fazê-la contigo deitado numa cama.
Monu yatağının altında.'
Passo Dois.
Lord Tyrion, oğlum Bran'i yatağında öldürmek için bir adam tutmakla ve kardeşimin kocasını, Kral Eli Lord Jon Arryn'i öldürmek için komplo kurmakla suçlanıyorsun.
Lorde Tyrion, sois acusado de contratar um homem para matar o meu filho Bran, na sua cama. E de terdes conspirado para assassinar o marido de minha irmã, Lorde Jon Arryn, o Mão do Rei.
Oğlum Bran'i yatağında öldürmesi için bir adam tutmak ile suçlanıyorsunuz.
- Você foi acusado de ter contratado um homem para matar o meu filho Bran no leito.
Yatağımda, 80 yaşımda ağzına kadar şarap dolu bir mideyle ve hatunun birinin ağzında aletimle.
Na minha cama, aos 80 anos de idade, com uma barrigada de vinho e a boca de uma moça à volta do pau.
Yatağında jilet saklamış olmalı.
Deve ter levado uma lâmina para a cama.
Her yer bomboş ama hâlâ Bölüm'ün acemi yatağında yatıyorsun.
Todo este espaço, e tu ainda dormes numa cama de recruta da Divisão.
Rachel'ın yatağında?
Na cama da Rachel?
# Senin caniliğin bir hiç, yatağımdaki aslanın yanında " #
"Como o leão Com quem me costumo deitar"
Bir şekilde kendimi onun yatağında buldum.
E, de alguma forma vi-me deitado na cama dela.
Beş gecedir bizim yatağımıza gelmeden kendi yatağında yatmasının ödülü yani.
É a recompensa por ter passado cinco noites seguidas a dormir na cama dele em vez de estar sempre a vir para a nossa.
Bir dakika. Kazağının Julia'nın yatağında ne işi var?
Espera, porque é que o teu casaco está na cama da Julia?
Ben burada dururken o adam hastane yatağında zorbaların kurbanı olarak yaşam mücadelesi veriyor.
Mas, neste preciso momento, esse homem está numa cama de hospital, a lutar para sobreviver, vítima de justiça vigilante.
Yine bir hasta yatağında sen duvara boş boş bakarak yatarken yanında olmayacağım.
Não vou acabar sentado num hospital, outra vez, a ver-te a olhar para uma parede em branco.
Alexis'in yatağında yaptık.
Fizemos na cama da Alexis.
Gerçek bir baş belasısın, Lockwood yaşlı bir adamı yatağında bıçakladın.
És muito duro Lockwood, ao matar um velho na sua cama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]