English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yaşin

Yaşin traducir portugués

47 traducción paralela
YAŞLILAR SALONU 75 YAŞIN ALTINDAKİLER GİREMEZ
"Sala para Velhos Não admitimos menores de 75 anos"
Yaşin Amca Mokovalıydı.
O tio Yashin era moscovita.
25 yaşin altinda olanlari düşünmeyin bile diyorlar. Pekala, tamam.
Dizem-nos para não considerarmos ninguém com mais de 25 anos.
26. YAŞIN KUTLU OLSUN ŞAPŞAL
FELIZ 26º ANIVERSÁRIO, TONTINHO!
Pizza incelemem Mehmet Yaşin'in Tarifleri bloğunda dikkatini çekmiş.
As minhas críticas às pizas chamaram a atenção do Mr. Matt Pittle, da Petiscos Pittle, o meu blog culinário preferido!
Yaşin bu akşama benimle akşam yemeği yemek istiyor.
O Pittle quer jantar comigo hoje durante cinco horas.
Olamaz! Yaşin'in adını kullanarak bana mail attın sırf odayı sana bırakayım diye.
Escreveste o e-mail do Pittle, para eu desistir do quarto.
Nihat Yasin Emre
UMA VIDA DE INSECTO
İsrailliler Gazze'nin göbeğinde Şeyh Yasin'le Rantisi'yi aradı.
Os Israelitas encontraram os Xeques Yassin e Rantisi no meio de Gaza.
Çiftin isimleri, Dauta ve Yasin Ndele.
O casal são Daouda e Yacine Ndele.
Yasin. Kız kardeşimdi.
- A Yacine era minha irmã.
Karif Yasin.
Karif Yasin.
İkinciyi, Yasin'i görüyorum.
Estou a ver o segundo, Yasin.
Karif Yasin hayatta kalan tek üye, o da gözaltında.
Karif Yasin é o único ainda vivo, e está preso.
- Yasin'i sorgu odasına al.
Yasin, trá-lo de novo para a sala de interrogatório.
Karif Yasin?
Yasin Karif?
Örgütteki herkes öldü Yasin.
O resto do teu grupo está morto, Yasin.
- Hayırdır, Niyazi.
- Nada de mal, espero, Yasin.
Üç yıl sonra Yasin doğdu, belirsizliğin olduğu zamanlar.
O Yasin nasceu três anos depois, num tempo de incerteza.
Gelip de masamiza oturdugunda yasin on altiydi.
Sentavas-te na mesa connosco quando tinhas 16 anos.
Bazı insanlar engelli Şeyh Yasin'i koşarken gördüklerine yemin ediyorlardı.
Algumas pessoas insitem que viram o Sheikh Yassin a correr ferido.
Şeyh Yasin ve diğerleri gibi insanları oraya çekmek uzun zaman almıştı.
demorou muito tempo para voltar a contactar aquelas pessoas, como o Sheikh Yassin e outros.
Şeyh Yasin öldürüldükten sonra, Hamas'ın daha ılımlı olmadığını ispatlayabilirim.
Posso provar-te que o hamas não ficou mais moderado depois do Sheikh Yassin ter sido eliminado.
Şeyh Yasin, Şeyh Mervan, Hasan Nasrullah, Arafat.
Sheik Yassin, Sheik Marwan, Hassan Nasrallah, Arafat?
Yasin Diken @ ydiken
LM _ Martins.
iki kurbanda 21 yasin altinda kadin ve en önemli olay, kanlari çekilmis durumdaydi.
Bem, ambas as vitimas eram femeas, com menos de 21 anos, e eis a surpresa... todo o seu sangue tinha sido drenado.
Yasin?
Yacine?
Su meshur Matt? Yasin kac ulan senin?
Quantos anos tens?
Osman Ahmed, Yasin Said.
Osman Ahmed, Yasin Said.
Yasin Said Michigan'da doğmuş.
Yasin Said, nasceu em Michigan.
Yasin Said de dün akşam annesini aramış ve yarın ziyarete gelme demiş.
A noite passada, Yasin Said ligou para a mãe e insistiu que ela não o visitasse amanhã.
4 numaralı hedef Yasin Said'e ait.
Pertence ao número quatro, Yasin Said.
Aynı şekilde Yasin'in tanıdıklarının hepsini.
Assim como dos seus conhecidos.
Yasin'in laptopuna bakalım.
Vamos verificar o portátil do Yasin.
Yasin Said'in laptop sabit diski.
O disco rígido do Yasin Said.
Dördüncü, Yasin Said hâlâ dışarıda. Ve Samaritan temsilcimiz Bay Travers az önce Research'ü kapattı.
O quarto, Yasin Said, continua foragido, e o Sr. Travers, o representante do Samaritano, encerrou as Actividades da Pesquisa.
Laptopunun sabit diskini ele geçirmeden Yasin Said'i öldürmeyin.
Não mate o Yasin Said até aceder ao seu disco rígido.
Yasin Said. Hedef soyutlanıyor.
A ISOLAR O ALVO
Yasin Said yaklaşıyor. 200 metre uzakta.
Yasin Said, aproxima-se a 183 metros.
Kusura bakma yolunu kesiyorum Yasin.
Odeio interromper-te, Yasin.
Yasin Said'i tekrar yakalamamız gerekiyor.
Temos de reencontrar o Yasin Said.
- Yasin Said'i bulmalıyız.
Temos de encontrar o Yasin Said.
Yasin Kanada'ya gidecek bir yük trenine biniyor olabilir.
O Yasin deve apanhar um comboio de carga para o Canadá.
Yasin burada olmalı.
O Yasin tem de estar aqui.
Hadi Yasin.
Vá lá, Yasin.
Adı Yasin Said.
O seu nome é Yasin Said.
- Laptopunda ne vardı Yasin?
O que havia no seu portátil, Yasin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]