English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yaşındaki

Yaşındaki traducir portugués

5,334 traducción paralela
Benim yemeğimi yiyip karıma sarılıp yattığın 30 yaşındaki görüntünü kafamdan silemiyorum da.
É que não aguento imaginar-te com 30 anos a comer a minha comida e a abraçar a minha mulher.
İkinci el albümler satan 20 yaşındaki bir çocuğun nasıl böyle bir evi olur?
Então, como é que alguém de 20 anos, que ganha a vida assim, é dono de um apartamento como este?
Marshall'ın Minnesota'ya gittiği andan itibaren Lily, Reno slot makinesinin başındaki 46 yaşındaki bir nine gibi cigaraları gizlice tüttürmeye başlamıştı.
Desde que o Marshal foi para o Minnesota, a Lily tem fumado secretamente como uma avó de 46 anos numa slot machine.
O zamanlar tabii hayat, 16 yaşındaki biri için zordu.
Naqueles dias, é claro, a vida era difícil para um rapaz de 16 anos.
"Bu 96 yaşındaki kadın, kendinden dört kat yaşlı o adamla ne yapıyor?" diyorlar.
Pensam, o que faz uma senhora de 96 anos com um tipo com quatro vezes a idade dela.
25 yaşındaki Kwon'un işlettiği Goddess Bar'ı duydunuz mu?
Já ouviram sobre a Deusa do Bar? 25 Anos, gerente.
Senin tanıklığına göre geri kalan insanlar sen, karın ve sekiz yaşındaki kızındı.
Segundo o seu próprio testemunho, você, sua esposa, e a sua filha de oito anos eram as únicas outras pessoas lá.
Beş yaşındaki oğlumu da şu an olduğu şeye dönüştürdüm.
E transformei o meu filho de cinco anos de idade num..... no que ele é.
İyi tarafından bakarsak, 6 yaşındaki tüm kızlar tacımı kıskandı.
Por outro lado, todas as miúdas de 6 anos estavam com inveja da minha tiara.
Eminim 17 yaşındaki Katherine Beckett'in bir sürü genç kavalye talibi olmuştur.
Creio que a Katherine Beckett aos 17 anos tinha vários pretendentes.
50 yaşındaki bir kadının bir çocuktan faydalandığını biliyoruz.
Ela era uma mulher de 50 anos que se aproveitou de um miúdo.
Bir baba ve üç yaşındaki oğluna.
Um pai e o seu filho de três anos.
Dokuz yaşındaki bir kızın kemikleri gibi.
Como os ossos de uma menina de 9 anos.
Ben de psikopat bir tilki tarafından ele geçirilmiş 17 yaşındaki bir çocuğun kurbanı olmak istemiyorum.
Bem, eu não estou interessado em ser a vitima de um tipo de 17 anos possuido por uma raposa psicótica.
Sonra evrim onlara ne yaparsa yapsın senin gibi yolundan sapmayan bu 360 milyon yaşındaki yaratıklar var.
E, então, há estas criaturas com 360 milhões de anos que se mantiveram firmes, como tu. Independentemente dos desafios da evolução.
16 yaşındaki birine tecavüz ettiğini.
Que violou uma rapariga de 16 anos.
- Hayır. Yardım ediyorum çünkü 10 yaşındaki bir çocuk tarafından şantajla tehdit edildim.
Estou a ajudar-te porque estou a ser chantageado por uma miúda de dez anos.
Onun yaşındaki bir hükümdar masamıza emsalsiz bir bilgelik getirecektir bence.
Sinto que um monarca experiente traria sabedoria a esta mesa.
4 yaşındaki Gabby Hoffer kuzeni Sue Walsh'un aracından kaçırılalı 3 saat oldu.
Já passaram 3 horas desde que a Gabby Hoffer, com 4 anos de idade, foi raptada do carro da prima, Sue Walsh.
Sadece sahibi ve yeğeni 25 yaşındaki Ian Little var.
É apenas o dono e o seu sobrinho, Ian Little, de 25 anos.
Olamaz. 4 yaşındaki sorunlu bir kızın tartışıldığı bir online forumdan.
Não. É um fórum "online", a falar sobre uma menina de 4 anos com problemas.
Bir yıl önce bugün, 16 yaşındaki Aaron Kasden, Michael ve Linda Bennett çiftinin bahçesinde ölü bulunmuştu. Çiftin bu durum...
Há um ano atrás, Aaron Kasden, de 16 anos, foi encontrado morto no quintal de Michael e Linda Bennett.
Bir yıl önce, 16 yaşındaki Aaron Kasden de aynı sistem tarafından öldürülmüştü.
Há um ano, Aaron Kasden foi morto pelo mesmo sistema.
Ama iki yüz yaşındaki ölü akrabam ile kolyenin üzerindeki gücünü düşünürsek bence sen kazandın.
Mas um parente de 200 anos contra alguém que atualmente tem poder em ti... Acho que tu vences.
Dokuz yaşındaki kızımın tecavüze uğramak istediğini mi söylüyorsun?
Estás a dizer que a minha filha de nove anos quer ser violada?
Bunu, ona istediği her şeyi istediği her zaman alabilecek üvey babasıyla ve özel aşçısıyla yaşayan 8 yaşındaki bir kıza açıkla bakalım.
Então explica isso a uma miúda de 8 anos cujo padrasto vive numa mansão e tem um chef e pode comprar-Ihe tudo o que quer quando ela quiser.
Megan Fox'a bakan 12 yaşındaki ergenden bile hızlı soyunmuşsun.
Isso saiu mais rápido que um miúdo de 12 anos a olhar para a Megan Fox.
34 yaşındaki bir adamı iyileştirdiler, Antoine Mauroy'ı.
Eles trataram um homem de 34 anos, Antoine Mauroy.
Tüm kanıtlar, altı yaşındaki Rose'un kardeşi Nancy ile konuşan Peter denilen herif tarafından evinden zorla kaçırıldığını göstermekte.
Toda a prova sugere até agora que Rose foi raptada da sua casa por um indivíduo que, em conversa com a filha da Rose, Nancy, 6 anos, disse chamar-se Peter.
10 yaşındaki oğulları menenjitten ölmüş.
O filho deles morreu de meningite. Dez anos de idade.
12 yaşındaki çocuklar üzerinde oral seks yaparak mı?
A fazer sexo oral, num rapaz de 12 anos?
Kadın iki yaşındaki oğlunu görmek için eski kocasının evine gitmiş ve Jorge içeri almamış.
Ela foi à casa dele buscar o filho, com dois anos, para a visita dela, e ele tranca-a cá fora.
Az önce en son ölen kurbanın kimliğini buldum. 34 yaşındaki Frida Bancroft.
Consegui uma identificação da vítima mais recente, Frida Bancroft, 34 anos.
Üç tane üst düzey cinayet masası dedektifine mi? yoksa önüne 5 milyonluk bir çek atılmış 12 yaşındaki çocuğa mı?
Três inspectores experientes de homicídios ou um delinquente de 12 anos?
Birkaç gün önce 50 yaşındaki uyuşturucu satıcısı Kevin Neyers'ın Tenderloin Bölgesi'nde öldürülmesini araştırıyordum.
Vários dias antes, eu estava a investigar o assassínio de um traficante, Kevin Neyers, no distrito de Tenderloin.
50 yaşındaki bir uyuşturucu satıcısının ölümü nasıl Erich Blunt'a yönlendirdi?
Como é que a morte de um traficante o levou ao Eric Blunt?
Senin yaşındaki birçok kız böyle şeyleri düşünmüyor.
Porque muitas raparigas da sua idade não pensam nestas coisas.
Bir şey çıktı. 15 yıl önce Wisconsin'deki Two Rivers şehrine 9 yaşındaki Hunter Cunningham şiddetli nezle benzeri belirtiler yüzünden hastaneye gitmiş.
Então, encontrei uma coisa. Há 15 anos atrás, na cidade de Two Rivers, Wisconsin, um menino de 9 anos, o Hunter Cunningham, foi internado no hospital com graves sintomas de gripe.
15 yaşındaki kız doktorlar onu tıbben tesir edilmiş komaya soktuğunda virüsten sağ çıktı.
Uma rapariga de 15 anos sobreviveu ao vírus ao ser colocada em coma induzido.
19 yaşındaki bir kız ne tür tehditler savurabilir merak ediyorum.
Estou curioso em saber que tipo de ameaça uma miúda de 19 anos pode fazer.
6 yaşındaki bir çocuğa babasının bir daha gelmeyeceğini söylemek nasıldır bilir misin?
Sabes como é dizer a um miúdo de seis anos que o pai não vai voltar a casa?
Yanımda 32 yaşındaki Emile Fritz ve 27 yaşındaki Sara Bell var.
Estou aqui com a Emile Fritz, 32 anos, e a Sara Bell, de 27 anos.
27 yaşındaki Sarah ise serbest yazar ve bebek tombalası dediği bu olay karşısında oldukça muhalif.
A Sara tem 27 anos, é escritora independente e uma grande opositora daquilo a que ela chama "sorteio de bebés".
İnsaniyet Bakanlığı 6 yaşındaki oğlumu elimden aldı.
O Departamento de Humanidade levou o meu filho.
Pardon. 6 yaşındaki bir çocuğa yapacağınız hangi test kısırlığı tedavi edebilir?
Desculpe-me, que testes é que podem fazer a um miúdo de seis anos que possam ajudar a curar a infertilidade?
13 yaşındaki yeğenimi makyaj ipuçları için aradım ama ona güvenebilir miyim bilmiyorum.
Pedi dicas de maquilhagem à minha sobrinha de 13 anos, mas não sei se posso confiar nela.
Danny, hakkındaki ana babasıyla kırsal yerde yaşıyor şeklindeki dedikodular nedeniyle rağbet görmüyor.
O Danny não é popular, devido a rumores que ele ainda dorme com o pai e a mãe.
500 yıldır yaşıyorum ve hala ikisi arasındaki farkı anlamadım.
Estou vivo há cinco séculos e ainda não percebi a diferença.
Evet ama nineciğimiz geri dönüp yaş ayrımı davası açtı. Biz de götümüzü kollamak için karşındaki Bran Flakes'i işe aldık.
Sim, mas depois a avozinha processou-nos por discriminação de idade, por isso contratámos aqui o Bran Flakes para nos proteger.
Bu, 5 ile 10 yaş demografiği arasındaki ikinci en popüler oyuncak.
Este é o segundo brinquedo mais popular da cobiçada faixa etária dos 5 aos 10 anos de idade.
Efendim, oy oranlarınız düşük çünkü piyango sadece 18 ve 32 yaş arasındaki elverişli kadınlara hitap ediyor.
Senhor, os números estão baixos devido à "Lotaria" apelar, apenas, às mulheres que podem ser seleccionadas... mulheres entre os 18 e os 32 anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]