Yedide traducir portugués
478 traducción paralela
Sonra sola çevir ve yedide dur.
Então, vira para a esquerda e pára no sete.
Sola çevir ve yedide dur.
Virar para a esquerda e parar no sete.
Programa göre yapılacak. Sabah yedide, daha erken değil.
Tudo será feito nos termos legais às sete da manhã...
Saat yedide.
Sete horas.
Saat yedide, sen de gel.
Vai lá. Às sete em ponto.
Saat yedide sinemanın önünde buluşalım.
nos vemos antes das sete horas.
Saat yedide?
às sete horas?
Murray Baba, bölgesel düzenlemelerden dolayı geceyarısı Noel kutlamalarının sabah yedide olacağını bildirdi.
O Padre Murray anuncia que, devido ao regulamento local, a Missa do Galo será ás sete da manhã.
Yedide uyandırırım seni.
Acordo-te ás sete.
Saat yedide ofisime getirir misin onu?
Pode trazê-Ia ao meu escritório ás sete?
O gece saat yedide çocuk ve babası arasında bir tartışmadan, kavgadan bahsetmediler mi?
Não mencionaram uma briga, uma discussão, entre o velho e o filho cerca das sete horas da tarde desse dia?
Saat yedide jüriyi feshedip etmeyeceğimizi tartışacağız.
Acho que a partir dessa altura será bom começarmos a discutir se temos uma caso de júri dividido, ou não.
Yedide görüşürüz.
Às 19h00?
Saat yedide yemekte olacağız.
Jantamos às 19 horas.
Sonraki otobüs yedide mi demiştin?
Disse que o próximo ônibus é às sete?
O arkadaş da hastaneye sabah yedide geliyormuş.
Sabia que este tipo começava o turno às 7 : 00.
Saat yedide de yemek yiyeceğiz.
Jantar no 21, às 7.
Bu sabah saat yedide onu almaya geldiler ve onu terasta buldular.
Vieram buscá-lo esta manhã às sete. Encontraram-no no terraço.
Jim düşünüyordu ki : "Onun gibi bir kız, yedide gelmiş..... beni bulamayınca gitmiş olabilir."
Jim pensava : uma rapariga como ela pode perfeitamente ter chegado e partido às sete horas e um minuto por não me ter encontrado.
- Yedide!
- Às sete.
Gemi bu sabah saat yedide Venezüella'dan yola çıkmış.
E partiria para a Venezuela esta manhã, às 7 : 00.
- Yedide çıkacaksın.
- Cantas em breve.
Burada yedide buluşalım.
Venha ter aqui comigo às 7.
Cuma gecesi Yedide aldım onu
Fui buscá-la às sete Numa sexta à noite
Cuma gecesi yedide Aldım onu
Fui buscá-la às sete Numa sexta à noite
- Yedide.
Tudo no sete.
Saat yedide bütün memurları personel toplantısı için istiyorum Paris şehrini sokak sokak savunmak için plân hazırlayacağız.
quero todos os oficiais para uma reunião onde estudaremos um plano para a defesa rua por rua. Está claro?
- Saat yedide alırım seni.
- Venho buscá-la às sete.
Yazın sabahın beşinde, kışın da yedide.
No Verão, às cinco horas da manhã, e no inverno, às sete horas.
Saat yedide seni almaya geliyorum, ama otomattan yemeyeceğiz,
Vou buscá-la às sete, mas sem acordo de pagamento.
Tamam, yedide görüşürüz.
Então, às sete.
- Yedide.
- Às sete.
Ben yedide uyurum.
Ás 7 : 00, estou a dormir.
Sabah yedide ikimiz de uyuruz.
Ás 7 : 00, estamos os dois a dormir.
Yedide.
Às sete horas.
Tam yedide.
Em ponto.
Sabah yedide odayı boşaltıyorlar, o odada ücretsiz olarak kalabilirsiniz.
Eles saem às sete da manhã. Pode ficar com o quarto, sem pagar.
Saat beşte savaşı kaybettim, ama yedide tekrar kazandım!
Perdi a batalha às cinco horas, mas voltei a ganhá-la às sete!
Saat yedide doğum günü pastanı keseceksin ve öyle inanıyorum ki, çok daha özel bir hediye alacaksın.
Às 7 horas vai cortar o bolo de aniversário, e receber um presente muito especial, pelo que ouvi dizer.
Bu akşam annemde görüşürüz. Saat tam yedide akşam yemeği.
Vejo-o em casa da mãe hoje às 7 : 00.
Yarın sabah yedide elinde olur.
Posso entregar-te às sete.
Yarın sabah yapacağım ilk işim, onu yedide kesin asmak olacak.
É como ele estará amanhã às 7h.
Saat yedide... Oraya birlikte gideriz.
Às 19 : 00, para podermos ir juntos.
- Ben eve yedide geldiğimde inanırdın ama.
- Você o fazia quando chegava às 7.
6000 tonluk Polonya yük gemisi Majorsky bu sabah saat yedide New York limanına girerken yoğun sis nedeniyle Hürriyet Heykeline çarptı. Kazada iki denizci yaralandı.
O cargueiro Majorsky de 6000 toneladas... chegou ao porto de Nova lorque em meio de uma névoa... e se chocou contra a Estátua da Liberdade.
İşe yedide başlardım ve yüzüm gülmek zorundaydı.
Começava às sete e tinha de ter um sorriso na boca.
Akşam ahırda rapor vereceksin. Her akşam saat yedide.
À direita!
Rapor yarın yedide ofisimde olsun.
Entregue-a no meu gabinete, amanhã às 7 : 00.
Bay Edgar Trent,... Huddleston ve Bradford Bankası'nın başkanı,... her gün aynı şeyleri yapıyor,... ve bankadan her gün saat yedide ayrılıyor.
Mr. Edgar Trent, presidente do Huddleston e Bradford Bank, segue uma rotina inflexível, saindo do banco ao fim de cada dia, exactamente às 19 horas.
- Saat yedide dönerim.
- Venho então às sete.
Wallace'lar yedide çıkıyor.
Os Wallace saem às 7.