Yerde kalın traducir portugués
1,124 traducción paralela
Olduğunuz yerde kalın.
Fiquem exactamente onde estão.
Yerde kalın!
Em baixo!
Yerde kalın!
Baixem-se!
Olduğunuz yerde kalın yoksa ateş açacağız.
Parem onde estão, ou atiraremos.
Tekrar ediyorum, olduğunuz yerde kalın.
Repito, parem onde estão.
Kendi güvenliğiniz için olduğunuz yerde kalın.
Para vossa segurança, têm de parar onde estão.
Olduğunuz yerde kalın!
Fiquem aí!
( Valerie ) Olduğunuz Yerde Kalın!
Alto!
Olduğunuz yerde kalın!
Fiquem onde estão.
Desem de inanma. Pekiala bayan, olduğunuz yerde kalın.
Não acredito nisto.
Olduğunuz yerde kalın çocuklar!
Fiquem onde estão, rapazes!
Olduğunuz yerde kalın.
Ficai longe.
- [Megafondan VICE polisleri] Metro Polis Departmanı! Olduğunuz yerde kalın
Polícia Metropolitana, ponham-se a postos para acostar!
Olduğunuz yerde kalın
Mantenham-se nas vossas posições.
Olduğunuz yerde kalın.
Fiquem onde estão.
Olduğunuz yerde kalın yoksa kız ölür! Acele et, Dawson!
Fiquem onde estão ou a rapariga morre!
Olduğunuz yerde kalın.
Não saiam de onde estão.
Olduğunuz yerde kalın!
Segurem-nos onde estamos!
Olduğunuz yerde kalın!
Parem imediatamente!
Olduğunuz yerde kalın!
Parem! Polícia!
Hey, siz ikiniz, olduğunuz yerde kalın!
Pessoal, parem aí!
Yerde kalın!
Mantém-te abaixada!
Olduğunuz yerde kalın ve sessiz olun.
Fiquem onde estão e estejam quietos.
Olduğunuz yerde kalın dedim!
Eu disse fiquem onde estão!
Olduğunuz yerde kalın, baylar.
Um momento, cavalheiros.
Rüzgarı arkalarına aldıkları yerde kalın.
Permaneçam contra o vento.
Bir dahaki emre kadar olduğunuz yerde kalın.
Mantenham as posições, até ordem contrária.
Silahlarınızı atın ve olduğunuz yerde kalın.
Larguem as armas e parem!
Olduğunuz yerde kalın.
Alto! Polícia! Mãos na cabeça!
Yere yatın, yerde kalın!
Baixem-se!
Bayanlar, yerde kalın.
Senhoras, mantenham-se baixadas.
Oh, olduğunuz yerde kalın.
Deixem-se estar. Eu volto já.
Yerde kalın, yoksa kızı vururum!
Para baixo ou a rapariga morre!
Kimse kımıldamasın! Olduğunuz yerde kalın!
Ninguém se mexa!
Red October, olduğunuz yerde kalın.
Está a enviar sinais. " Outubro Vermelho pare e estacione onde está.
Şimdi ben gidene kadar yerde kalın. İyi günler.
Agora, deixem-se ficar no chão até eu sair.
Olduğunuz yerde kalın!
Mãos ao alto!
Tamam Valide, olduğunuz yerde kalın.
Tudo bem, Mãe, aguente firme.
Olduğunuz yerde kalın çocuklar.
Fique onde você está, meninos.
Olduğunuz yerde kalın!
Fiquem onde estão!
Kimse kımıldamasın. Yerde kalın.
Mantenham-se abaixados.
Olduğunuz yerde kalın!
Quietos!
Olduğunuz yerde kalın, yoksa atlarım!
- Para trás, eu vou-me atirar!
Olduğunuz yerde kalın.
Volto em seguida!
Olduğun yerde kal, canın yanmasın!
Mantem-te quieto e não acontecerá nada
Olduğunuz yerde kalın, yoksa kafanızı uçururum!
- Está na parede, atrás do senhor.
Kelimelerle tarif edilemeyecek kadar ıssız bir yerdi. Terkedilmiş bir köyün kalıntılarına yakın bir yerde kamp kurdum.
Acampei perto de um esqueleto de vila abandonada.
Olduğunuz yerde kalın.
A única coisa que vais estar apto a lidar, soldadinho, é uma cadeira de rodas.
Olduğunuz yerde kalın.
Fiquem onde estão!
Olduğunuz yerde kalın Bay Data.
Fique onde está, Senhor Data.
Pekâlâ, olduğunuz yerde kalın.
Alto!