Yoldaşlarım traducir portugués
285 traducción paralela
Biz Potemkin denizcileri işçilere ve yoldaşlarımıza destek vermeliyiz. Ve devrimin en ön saflarında olmalıyız.
Nós, marinheiros do Potemkin, temos de apoiar os trabalhadores, nossos irmãos... e estar na linha da frente da revolução.
... ve ona Rio Bravo tarafındaki yaralı yoldaşlarımıza bakmasını söyle.
... e que trate dos colegas feridos do lado do Rio Bravo.
Ben gidip yoldaşlarıma katılayım ve biraz ihanet planlayalım.
Então vou ver os meus camaradas e preparar alguma traição.
Yoldaşlarım...
Camaradas,
Böylece diğer çiftliklerde ezilen yoldaşlarımız zincirlerini kıracaklar ve hayvanların devrimine katılacaklar.
Para que os nossos camaradas oprimidos nas outras fazendas... quebrem as suas correntes e se juntem à Revolução dos Animais.
Sadık yoldaşlarım!
Leais seguidores!
Hephaestion, Nearchus, Harpalus tüm yoldaşlarım, generaller, askerler...
Hephastion, Nearchus, Harpalus... Todos meus companheiros... generais, soldados, todos reis.
Yoldaşlarım farkındasınızdır ki,... çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız.
Agora, maravilhosos companheiros, suponho que estejam conscientes do enorme perigo que corremos. É a nossa única oportunidade.
Dostlarım! Sayın yargıç, yoldaşlarım, bayanlar ve baylar!
Amigos, Excelência, Fiéis Seguidores...
Fransız yoldaşlarımıza da sözüm :
E aos nossos camaradas de armas franceses, eu digo...
Yoldaşlarım ve benim için öncelik sınavları ortadan kaldırmak.
Para mim e os meus camaradas é, primeiro, suspender os exames.
Yazın sona ermesi, okula ve derslere dönüş demekti. Bu da benim için ve bazı yoldaşlarım için mücadele demekti.
Com o Verão a chegar ao fim, eu ia voltar às aulas, a verdadeira luta para mim e para muitos dos meus camaradas.
Hayır, ama benim de yoldaşlarım var.
Mas posso ter camaradas.
Ama şuna eminim ki Mathilde ve yoldaşlarım bunu başaracaklardır.
Mas estou certo de que a Mathilde e os meus camaradas terão êxito.
Yoldaşlarımız son nefeslerini kahramanca verdi.
As nossas camaradas tombaram como heroínas.
Ve yoldaşlarımızca, tek şey kalmayıncaya kadar sömürülecek.
E ela será pilhada por aqueles que virão depois de nós.
Tüm sorumluluk baskı rejimine ve oligarşiye aittir. Yoldaşlarımızın sağlığından onlar hesap verecektir.
Os responsáveis das forças de repressão e da oligarquia responderão pela integridade física de nossos companheiros.
Yoldaşlarım!
Camaradas!
Sana yoldaşlarımızın yaptıklarından bahsedeyim.
Deixe que te conte o que nossos camaradas fizeram a três meses
"Yoldaşlarım ve Stalingrad halkı her birimiz güzel şehrimizi evlerimizi ve ailelerimizi savunmak görevini kendimize bir amaç edinmeliyiz."
"Camaradas e cidadãos de Estalinegrado, " todos devemos dedicar-nos à defesa da nossa amada cidade, " dos nossos lares e das nossas famílias.
Yoldaşlarım... bu gece burada hep birlikteyiz.
Companheiros, hoje estamos aqui juntos.
Yoldaşlarımızdan biri onunla otelinde konuşmuş.
Um dos nossos camaradas falou com ele no hotel.
Yoldaşlarım bunun için canlarını feda ediyor.
Os meus camaradas também morrem pela verdade.
# Kimi yoldaşlarımın sahneye koyduğu... #... kışkırtıcı propaganda içerikli bir oyunda rol almıştım.
Participei num espectáculo de "agit-prop" encenado por alguns dos meus camaradas.
Son birkaç aydır Marsilya'daki fabrikasından Moskova'ya uçuyor. Yoldaşlarımıza dış motorları için bir karbüratör parçası satıyor.
Tem viajado para Moscovo, nos últimos meses, desde a sua fábrica em Marselha, para vender aos camaradas uma peça de carburador para os motores de popa.
Ne kendi yoldaşlarım. Ne de annem.
Nem os meus camaradas, nem a minha mãe.
Bu sırada, dostlarım, ben ve Ziyaretçi yoldaşlarım, sizlerin iyiliği ve denetimin devam etmesi için elimizden geleni yapacağız.
Entretanto, meus amigos, eu e os meus companheiros Visitantes faremos o melhor para ultrapassá-la, e manter o controlo.
Yoldaşlarımla birlikte, Bu döğüşü sonlandırmak için oradaydım... Getto'da Tanklar karşımızdaydı.
Com os meus camaradas, estávamos todos lá, para o último combate... que tinha começado no Ghetto.
Yoldaşlarım kendilerini Tanrı'nın en kusursuz yaratığı sanıyor Afrika'yı ve Afrikalı olan her şeyi küçümsüyor.
Os meus companheiros se consideram as criaturas de Deus mais temidas e tratam a África e tudo o que é africano com grande desprezo.
Seni o lanetli adadan kurtarmak için geri dönebilirdim ama bu yeni yoldaşlarımı bırakmam anlamına gelirdi.
Podia ter voltado para te salvar daquela ilha miserável... mas isso significava abandonar os meus novos camaradas.
Ben birleşin diyorum yoldaşlarım.
Unam-se, irmãos, unam-se!
Belki eski Vietnam yoldaşlarımın yanındaydın.
Talvez já cá tenha estado antes?
Dostlarım, yoldaşlarım bu zamana kadar ne yaptıysak, hep birlikte yaptık.
Meus homens, meus compadres, o que fizemos, fizemo-lo juntos.
Yoldaşlar, sizi uyarıyorum, Kraliyet Süiti'nde kaldığımız Moskova'da duyulursa... başımız feci belaya girer.
Camaradas, estou a avisá-los, se se souber em Moscovo que ficámos na Suite Real, estamos tramados.
Yoldaşlar, artık size ihtiyacım yok sanırım.
Camaradas, já não preciso de vocês.
Yoldaşlar, ben omletten çıktım.
Camaradas, estou fora da omeleta.
Yoldaşlar. İlk beş aylık planımız tüm çiftliği zafere taşıdı. Ve bu şanlı haberi duyurma zamanı artık geldi.
O nosso primeiro plano de cinco meses é um grande triunfo para a'Quinta, e chegou a altura de divulgar as gloriosas notícias.
Yoldaşlar, düşmanımız tüm gücünü bize yöneltmiş durumda.
Camaradas o inimigo mobilizou todas as suas forças contra nós.
Kimi yoldaşlarımız bazı sorumluluklar üstleniyorlar.
Há camaradas nossos que se encarregam da sua tarefa principal.
Haydi savaşalım, yoldaşlar!
Vamos lutar, compañeros!
Pekala, Kızıl Ordu yoldaşları, tamam mıyız?
Entäo, camaradas soldados do Exército Vermelho, tudo bem?
Yoldaşlar, ekmek ve iş diyorlar ama ekmek ve bir bardak şarap daha iyi olmaz mıydı?
Camaradas, falam em trabalho e pão, mas não seria melhor pão e um copo de vinho?
Yoldaşlar, ona yapacağımız her şey yazıya dökülmeli.
Camaradas, tudo aquilo que for feito tem de ficar por escrito.
Aşağıda sayacağım yoldaşlar saat ondan önce serbest bırakılmış olacak.
Os seguintes camaradas deverão ser libertos antes das dez horas.
Yoldaşlar, bana soracakları ilk soru üyelik kıstası olacağı için Yabancı Diller Federasyonu konusundaki tavrımızı diğer grubun aksine çok net açıklamalıyım.
Camaradas, a primeira que me vai perguntar... o Comitê é sobre a elegibilidade dos militantes, acho que terei que deixar bem clara nossa postura... em relação à Federação de Línguas Estrangeiras.
Yoldaşlar, bu müzakereyi burada kapatmaya hâlâ karşıyım.
Camaradas, sigo opondo-me a terminar esta discussão.
Yoldaşlar, istifam imzaya hazır mı?
Pode dizer se minha renuncia está vai listar para firmar?
Kılıcım ve Kapa'm güvenilir yoldaşlar olacaklar sana.
A minha espada e o meu "kapa" serão os teus fieis companheiros...
Yardım edin yoldaşlar.
Ajudem-me, camaradas.
Yoldaslar mı?
Camaradas?
Evet, komutanım. Kayıtlara geçsin. Yıldız Gemisi Atılgan'ın eski komutanı ve mürettebatı oybirliğiyle Dünya'ya dönüp yoldaşları Kaptan Spock'ı kurtarmak için başladıkları seferin sonuçlarıyla yüzleşmeye karar vermişlerdir.
Que fique registado que o Comandante e a tripulação da última nave Enterprise votaram por unanimidade voltar à Terra para enfrentar as conseqüências de suas acções no salvamento do seu camarada, Capitão Spock.
yoldayım 53
yoldaş 232
yolda 98
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174
yoldaş 232
yolda 98
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174