Yonkers traducir portugués
151 traducción paralela
Tüm şehri görmeli aşağıda Yonkers'tan, bir günde Bay'e kadar
Verei toda a cidade. Desde os Yonkers até a baía.
- Evet, bir anlık. - Nerede?
- No Yonkers.
- Yonkers'ta. Yonkers. - Yonkers.
Muitos fotógrafos em volta dela.
Yankiler, bekleyin beni!
Yonkers, estou a chegar.
Yonkers'a.
Para longe.
- Yonkers. Bay Vandergelder'le çok özel bir konu görüşmeye, şu meşhur bekar yarı-milyoner.
Yonkers, para tratar de um assunto extremamente privado para o Sr.Horace Vandergelder, o bem conhecido,... milionário, solteirão.
İkimiz de birer kız öpmeden geri gelmeyiz.
Co's diabos! E nunca mais pomos o pé em Yonkers até termos beijado uma rapariga.
- Hala Yonkers'a dönme şansımız var.
Ainda podemos ir apanhar o combóio de volta para Yonkers. Oh, sinto-me zonzo.
Ama Yonkers'ta.
Quê?
Makul bir şapka istemişti.
Sim, mas ela vive em Yonkers.
Evet bayan, biz Yonkers'tanız.
Sim, senhora. Somos de Yonkers.
Bağışlayın ama oraları görmelisiniz.
E perdoe-me por dizer isto,... mas devia conhecer Yonkers, menina Molloy.
Eğer, bu aralar boş zamanınız olursa size Yonkers'ı göstermek isterdik.
Estou a pensar em mudar. Se estiver livre num destes próximos dias,... eu, bem... nós gostaríamos de lhe mostrar Yonkers de ponta a ponta.
Yonkers'da bir arkadaşım var.
Domingo próximo? Sabe, tenho um amigo que vive em Yonkers.
Evet, Yonkers bugün kan ağlıyor.
Sim. Yonkers, hoje, ficou completamente arrasada.
- Yonkers'ta bir şapkacı?
Uma nova loja de chapéus em Yonkers?
Yonkers'ı size kim anlattı, acaba?
Sim, continue. Quem é que lhe esteve a falar de Yonkers, posso saber
Adı.
é o Sr. Cornelius Hackl de Yonkers. O nome dele.
Yonkers'ta bahsettiğim zengin ve güzel kadın.
A muito rica, e bela senhora a quem me referi em Yonkers esta manhã.
Geri gitmemek için bir sebep daha var.
E há outra razão não podemos voltar para Yonkers...
Maceralı bir gün yaşamayı öyle istemiştik ki, Yonkers'tan kaçıp bir sürü yalan söyledik.
E nós queríamos tanto ter um dia de aventuras,... que fugimos de Yonkers e dissemos uma porção de mentiras.
Size tavsiyem, bunları torbaya koyup atlarınıza ve domuzlarınıza götürmeniz.
Sugiro-lhe que diga ao empregado que a meta num saco e a leve para Yonkers para os seus cavalos e porcos.
- Rudy, bu Yonkers'tan Bay Vandergelder. Yonkers'ın en nüfuzlu kişisidir.
Rudolph, este é o Sr. Vandergelder,... na realidade o cidadão mais influente de Yonkers.
Yonkers'ın yüz karasısın.
És uma vergonha para Yonkers! Pare com isso!
Yonkers'ta kaldım.
Fiquei sempre em Yonkers!
- Yonkers?
Yonkers?
- Ve bugün, bir erkeğin başına gelecek en önemli şey, belki de hiç olmayacak bir şey, benim başıma geldi çünkü Yonkers'tan çıkıp New York'a geldim ve bu hanımla buluştum. Bu öğleden sonra.
E hoje, a coisa mais importanrte que pode acontecer a um homem aconteceu-me, porque saí de Yonkers e vim para New York e, esta tarde conheci esta senhora.
Genç adam, Yonkers'ta 28 yıldan sonra, bir günde bu hanıma aşık olduğunu mu söylüyorsun?
Está a dizer-me que depois de vinte e oito anos em Yonkers se apaixonou por esta senhora num dia apenas?
Faturayı Vandergelder'in Yonkers'taki Saman ve Yem Dükkanına göndersin.
Mande a factura para a firma "Forragens e Rações Vandergelder",... em Yonkers, New York.
İkimiz de biliyoruz ki, sen Yonkers'ın ilk yurttaşısın, ve senin karın da ona göre biri olmalı.
Que quer dizer? Você sabe muito bem, como eu,... que você é o cidadão mais importante de Yonkers. A sua esposa também deveria ser importante.
Karısı evi terketti bir kaç gündür yalnız.
A mulher dele fugiu com um latino de Yonkers.
Yankeers'daki 35 pine sokağındaki evinin önünde tutuklandı.
Foi preso à porta de casa, no 35 da Pine St., em Yonkers.
- O Yonkers'da yakalandı, sizi idiyotlar!
Apanharam-no em Yonkers, meu cabrão de merda!
Tanık haberler park cezalarının onun gibi hızlı kaybolduğunu haber aldı... 4 park cezası şu bölgeye aitti, bir sıkıcı isim David Berkowitz, Yonkers New York'da oturan.
Ao fugir, uma testemunha notou que levava uma multa no pára-brisas. Entre as quatro passadas na zona uma tinha sido a David Berkowitz, um residente de Yonkers, Nova Iorque.
Hayır, bu aptalca gelecek ama her yaz Yonkers'a onu ziyarete giderdik.
Isto vai parecer estúpido, mas, no Verão íamos sempre visitá-la a Yonkers.
Nanny Barone'un Yonkers'daki küçük dairesinde.
No apartamento pequenino da Avozinha Barone em Yonkers.
Yonkers'taki mahallemizde Yahudilerle İtalyanlar karışıktı.
A minha zona em Yonkers tinha judeus e italianos.
Westchester, Bronx ve Yonkers'e gidecek olan 1 1 : 50 treni... 17. perondan kalkıyor.
O comboio das 23 : 50 para Westchester, Bronx e Yonkers... está a partir na gare 17.
Dün gece Yonkers'da ne yapıyordu?
Que fazia ele em Yonkers, ontem à noite?
Ama neden Yonkers'taki uyduruk bir bar?
Obrigado, Will. Obrigado. Pronto.
Çünkü uyduruk ve Yonkers'ı çıkarırsan, geriye ne kalır?
E aqui, a Karen passou-te um cheque a uns meros 2 dias por despesa de reembolso.
Takside konuştuklarımıza sadık kalacağız büyük bir hata yaptık ve evi geri almamız gerekiyor diyeceğiz.
Calminha, "Martin Scor'sissy". Já estou a carregar este equipamento desde Yonkers.
Sen Yonkers'dansın!
És de Yonkers!
Bu 16 numaralı yarışmacımız, Yonkers'dan Rebecca Hope.
Eis a concorrente número 166, Rebecca Hope de Yonkers. - Olá.
6 Şubat 1970'de.....
Nasci a 6 de Fevereiro de 1970 no Yonkers General Hospital.
Yonkers'daki tartışma olmasaydı.
Se não fosse aquela construção em Yonkers...
Yonkers'da yaşıyor, evli ve iki çocuğu var.
Vive em Yonkers, é casada, e tem dois filhos.
Pardon Bay Tucker, Yonkers mı dediniz?
Boa tarde, minha senhora. Desculpe-me, Sr. Tucker,... disse Yonkers?
Evli, Yonkers'te oturuyor.
Casada, vive em Yonkers.
New York'taki, Yonkers merkez hastanesinde doğdum.
Yonkers, New York.
- Sonra sen yanımda büyümeye başladın.
YONKERS, NOVA IORQUE E então, começaste a crescer dentro de mim.