Yoğun bakımda traducir portugués
288 traducción paralela
Doktor yoğun bakımda kalbi durmuş biri var.
Doutor, uma paragem cardíaca na UCI.
- Yoğun bakımda, ama kurtulacaktır.
- Nos cuidados intensivos, mas safa-se.
Yoğun bakımda. Ama durumu iyi görünüyor.
Ele está em estado grave, mas estável.
- O hala yoğun bakımda.
Ele ainda está na Sala de Operações.
Yoğun bakımda.
Nos Cuidados Intensivos.
Yoğun bakımda. Durumu nasıl?
- Está nos cuidados intensivos.
- Hayır. Yoğun bakımda.
Está sob tratamento intensivo.
Yoğun bakımda olduğunu söylediler.
Não consigo contactá-lo!
Ne yazık ki ölmedi, yoğun bakımda yatıyor.
Infelizmente não está morto. Está em tratamento intensivo.
- Yoğun bakımda.
- Cuidados intensivos.
Çok hastaydı. Yoğun bakımda olmalıydı.
Devia estar nos cuidados intensivos.
Yoğun bakımdan çıktığımda beni görmeye geldi. " Bir iyi bir kötü haberim var.
Ela veio ver-me quando saí dos Cuidados Intensivos. Disse-me : " Há más notícias e boas notícias.
Shelly Webster 30 saat yoğun bakımda kaldı.
Shelly Webster esteve 30 horas nos cuidados intensivos.
Yoğun bakımda öğleden sonra ziyaret saatleri yoktur.
Não há visitas nos cuidados intensivos a estas horas.
Yoğun bakımda, ciğerleri fena, zarı su toplamış.
É prematuro, com problemas pulmonares, membrana hialina. Boa noite.
Kurban, Abdel lchaha, St. George hastanesinde....... yoğun bakımda.
A vitima, Abdel Ichaha, está no hospital em estado crítico.
Kızınız ameliyattan çıktı ve şimdi yoğun bakımda.
A sua filha saiu da sala de operações e está na recuperação.
- Yoğun bakımda.
- Nos Cuidados Intensivos.
Bu gecelik yoğun bakımda.
- Vai passar a noite nos CI.
Francis Hastanesi'nden şimdi geldim. - Hsin hala yoğun bakımda.
O Hsin ainda está nos cuidados intensivos.
Burada yoğun bakımda komada olduğu yazıyor.
Está em coma nos Cuidados Intensivos.
Billie Keane'den daha iyisin herhalde... -... çünkü o yoğun bakımda.
Estás melhor que o Billie Keane que está nos cuidados intensivos.
Söz veriyorum. - Şu anda hala yoğun bakımda. Kasabadaki bazı insanlar seni soğuk ve duygusuz diye tanımlıyor.
Algumas pessoas estão te descrevendo como... fria e insensível.
Yoğun bakımda.
Nos cuidados intensivos.
Muhtemelen aylarca yoğun bakımda kalır.
Passaria meses nos cuidados intensivos.
Dr. Greene kızla yoğun bakımda.
O Dr. Greene está nos C. I. com ela.
Üç gün boyunca hastanede kaldım. Yoğun bakımda.
Eu estive no hospital tres dias, em contracção.
Çünkü bacağında bir damar tıkanıklığı var ve şu anda yoğun bakımda çünkü bacağındaki damar tıkanıklığı yukarı doğru tırmanıp böbreklerine kadar ulaştı.
Tinha um coágulo de sangue numa perna. Está agora nos cuidados intensivos porque o coágulo subiu pela perna e alojou-se nos rins.
Tomografide. Yoğun bakımda yer yok.
Não há espaço nos Cuidados Intensivos.
Yoğun bakımda bir oda ayarladım.
Finalmente arranjei um quarto nos CI.
Peder Austin yoğun bakımda.
Padre Austin está nos Intensivos.
Büyük oğlum Michael, son haftasını yoğun bakımda... ... tüplere bağlı halde geçirdi.
O Michael, o meu filho mais velho, esteve na UCI na sua última semana Ligado a todos aqueles tubos.
Onu yoğun bakımda bir odaya alalım.
Vamos levá-lo para a UCI.
Yoğun bakımda yatak var mı sorun.
Vejam se há cama na UCI.
- Yoğun bakımda yatak arıyorum.
- Estou a arranjar-lhe uma cama na UCI.
- Yoğun bakımda. - Siktir.
- Está em terapia intensiva.
Jeff'in bebeğine bakıyor... Jeff yoğun bakımda.
Ela está a carregar o filho do Jeff, e o Jeff está nos cuidados intensivos.
Bir kişi de yoğun bakımda.
Um homem está ligado ao respirador artificial.
St. Matthews'ta. Biri yoğun bakımda, diğeri psikiyatri biriminde.
Um está nos tratamentos intensivos, a outra na unidade de psiquiatria.
Hayır. Doktorlar sizi yoğun bakımda bekliyor.
- Os residentes estão à espera na UCI.
- Sekiz yaralıdan altısı. Üçü ameliyata yollandı, ikisi yoğun bakımda, biri de monitörlü yatak bekliyor.
Três para o Bloco, dois para os C.I., um para vigiar.
Mount Sinai'de yoğun bakımda.
- Só quando investigarem isto.
- Yoğun bakımda.
- Em terapia intensiva.
Chris yoğun bakımda. Aklında bu mu var?
O Christopher está nos cuidados intensivos e tu pensas nisso?
Stan yoğun bakımda.
O Stan está nos cuidados intensivos...
Tam kod olmayı seçebilirsin. Bu durumda, kalbin durursa... mavi acil durum kodu verilir ve kod ekibi gelip seni hayata döndürür... normale dönene kadar yoğun bakımda kalırsın.
Pode ser código total, que implica que, caso o coração pare, transmitimos código azul e a equipa de código vem reanimá-la para a levar para os cuidados intensivos até estabilizar.
Yoğun bakımda. Binde bir şansı var.
- Está nos Cuidados Intensivos.
Hâlâ yoğun bakımda.
Ele continua nos Cuidados Intensivos.
- Yoğun bakımda olmam gerekiyordu?
É suposto eu estar nos cuidados intensivos
Doktor yoğun bakımda.
O doutor está na UCI.
İtfaiyeci yoğun bakımda.
O bombeiro está estável na UCl.