English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yunanistan

Yunanistan traducir portugués

807 traducción paralela
İtalya, Yunanistan, Partenon, Koloseum.
Itália, Grécia, o Parthenon... o Coliseu.
Suriye, Lübnan, Yunanistan, Sicilya üzerinden Roma'ya gideceğiz.
Vamos para a Síria, Líbano, Grécia Sicília e enfim para Roma.
Sıkıntı içinde, tükenmiş, bölünmüş, kanlı Yunanistan.
Estamos no ano 356 A.C. numa Grécia conturbada
Yunanistan'da hangi anne, doğan ilk çocuğunun tanrı olduğunu hayal etmez ki?
Que mãe na Grécia... não achou que seu primogénito era um deus?
Senin iraden, gücün ve inancınla bilenmiş ordusuna ki, Yunanistan'dakilerden, hatta Atina'dakilerden daha güçlüydük ve yönetmeye daha uygunduk.
No exército forjado com sua vontade, seu esforço... e sua fé de que éramos os mais fortes... e os melhores para governar a Grécia... e até Atenas.
Pers topraklarında Yunan ordusu 200 yıldır Yunanistan'ın hayali, bu da Philip'e nasip oldu.
O exército grego na Pérsia. O sonho dos gregos há 200 anos e a glória é de Felipe.
Yunanistan babamın peşinden gider mi?
A Grécia seguirá meu pai?
Bir keresinde bir yılda Yunanistan'ın yarısını silip süpürmüştüm.
- Um ano? Em um ano varri meia Grécia.
"Barbar Philip" diye mi, yoksa "Tüm Yunanistan'ın komutanı, Philip" diye mi?
Felipe, o bárbaro... Ou Felipe capitão geral de toda a Grécia?
Ama burada, Chaeronea'da ilk ve son kez Yunanistan'ın kaderi çizilecek.
Mas aqui em Queronéia... a sorte da Grécia será decidida.
Demosthenes açıkça söylüyor ki Chaeronea savaşı, Yunanistan'ın efendisinin kim olacağının nihai olarak belirleneceği savaştır.
Demóstenes declara abertamente... que a batalha de Queronéia decidirá de uma vez por todas... quem reinará na Grécia.
Baba, sen Makedonyalı Philip'sin, artık tüm Yunanistan'ın komutanısın.
Pai! É Felipe da Macedónia. Agora capitão geral de toda a Grécia.
Benim zaferim, benim krallığım, benim Yunanistan'ım!
Minha vitória! Meu reino! Minha Grécia!
Tarihte ilk kez, Yunanistan herhangi bir imparatorlukla gücünü kıyaslayabilir.
Pela primeira vez na História... a Grécia pode medir forças com qualquer império.
Philip tüm Yunanistan'a karısının, senin annenin sadakatsiz olduğunu söyledi.
Felipe espalhou por toda a Grécia, que sua mãe é infiel.
Yunanistan'ın tüm elçileri, sadakatlerinin bir ifadesi olarak burada.
Os embaixadores da Grécia estão aqui expressando lealdade.
Burada toplanan siz, Yunan devletlerinin delegeleri Corinth Anlaşması'nda babamı tüm Yunanistan'ın komutanı olarak seçmiş ve ona bağlılık yemini etmiştiniz.
Delegados gregos aqui reunidos. No tratado de Corinto, fizeram meu pai capitão geral da Grécia... e prometeram-lhe lealdade.
Memnon, Yunanistan'dan ömür boyu sürgüne gönderilecektir.
Mêmnon, será exilado da Grécia pelo resto da vida.
Bu oğlan Yunanistan'ı 16 ayda dize getirdi.
Esse menino pôs a Grécia a seus pés em 16 meses.
Ve bu düşünce Yunanistan'a geldiği gibi, Asya'ya da geldi.
E essa nova ideia veio à Ásia como foi à Grécia.
Yunanistan'da olduğu gibi, o burada. Bunu görüyorsun, ama anlamıyorsun.
E como na Grécia, você a vê mas não a entende.
Hayır. Ben tüm Yunanistan'ın komutanıyım sizler de halkına ihanet edenler.
Não, eu como capitão geral da Grécia... e você como traidor do seu povo.
Atinalılar ne bizim yanımızda, ne de Yunanistan'ın. İhanete uğradık!
Atenas não está conosco... nem a Grécia, fomos traídos.
Yunanistan, bulunduğun yerdir.
A Grécia é onde está.
Bugün, Yunanistan öç alacaktır tüm Asya bizim olacaktır, onun zenginliği bizim avuçlarımızda tüm uğraşlarımız sona ermiştir.
Neste dia a Grécia será vingada... a Ásia será nossa, e sua riqueza virá para as nossas mãos... e nossa marcha terminará.
Bu saray da yanmalı, tüm dünya için kutsal savaşın bitişinin bir simgesi olmalı artık Pers İmparatorluğu'nun kalmadığının, Alexander'ın, Yunanistan'ın öcünü alışının simgesi.
Como pode este palácio arder... símbolo para o mundo do fim da guerra santa... e do Império Persa, de que Alexandre vingou a Grécia.
Tüm Asya boyunca, Alexander'ın kamplarının peşinden giden ve Yunanistan'a döneceğimiz bugünü hayal eden kadınlar ben, Barsine olarak, sizin için ilk meşaleyi fırlatayım mı?
Mulheres, que seguiram o exército de Alexandre pela Ásia... e sonharam com o dia em que voltaríamos à Grécia... Devo eu, Barsina, atirar a primeira tocha para vós?
Yunanistan'ın kahramanlarına ödülü böyle midir? "
É assim que a Grécia recompensa heróis? '
Yunanistan krallari orada toplanacak, Truva'ya karsi bir savas için.
Os reis da Grécia reuniram-se lá para estudar uma guerra contra Tróia.
Ta ki Yunanistan'in, rahatindan önce geldigine ikna edene kadar.
Até atirarmos o filho para a frente, para o convencer que a glória da Grécia vem antes da satisfação pessoal.
Neyse ki, Yunanistan'in kraliyet fertlerinin bu toplantisi görevimi kolaylastiracak.
Felizmente, esta reunião da realeza grega torna a minha missão mais fácil.
Ayni zamanda Yunanistan'daki bütün kadinlara yapilmis bir saldiridir.
Vai para além disso. Isto é um ataque a todas as mulheres na Grécia.
Yunanistan'in her sehrine haber gönderecegiz.
Enviaremos um pedido de ajuda a todas as cidades da Grécia.
Ama Yunanistan icin savasacaksin.
Mas lutará pela Grécia.
Bazilari Athena ve Yunanistan için, bazilariysa Truva ve Aphrodite için.
Alguns por Atena e a Grécia e outros por Tróia e Afrodite.
Ben durdurabilirim Yunanistan'a, Menelaus'a dönersem.
Eu podia se regressasse aos gregos, a Menelau.
Burada okuduğum kitaplarda Yunanistan anlatılıyordu Korfu ve Atina şehirleri.
Agora tenho lido tanto sobre a Grécia. Sobre Corfu e Atenas.
Nereye? - Yunanistan'a.
Mas para onde?
Yunanistan'a mı?
Para a Grécia?
Daha yüksek sesle, lütfen. Ben de dinliyorum. " Yunanistan gezisi niyetimi daha önce yazmamıştım.
" Não te falei dos meus planos para viajar até à Grécia, porque estava com medo que não aprovasses por causa da minha saúde.
En iyi şarap Yunanistan'dan gelir.
O melhor vinho vem da Grécia.
Yunanistan ve Ege Adaları bir çok savaş ve serüven efsanesinin doğduğu yerdir.
A Grécia e as ilhas do Mar Egeu deram origem a muitos mitos e lendas de guerra e de aventura.
Ölü sayıları : 90,000 Slovakya'dan, 65,000 Yunanistan'dan, 11,000 Fransa'dan,
Os combóios da morte trouxeram 90.000 da Eslováquia... 65.000 da Grécia... 11.000 da França... 90.000 da Holanda...
Finike, Kıbrıs, Yunanistan.
na Fenícia, em Chipre, na Grécia.
Yunanistan, o sert ve zamansız, taşların bile konuştuğu topraklar - insanlığın cesaretinin, dayanıklılığının ve şanının toprakları.
Grécia, aquela terra intemporal e firme até onde as pedras falam - da coragem do homem, da sua resistência, da sua glória.
Bütün sürülerimizin Yunanistan'a geçmesi daha ne kadar sürecek?
Quanto tempo falta para as minhas tropas entrarem na Grécia?
Lordum, bu ordu size sadece Yunanistan'ı değil bütün dünyayı verecek.
Meu senhor, este exército dar-lhe-á não só a Grécia, como também o mundo inteiro.
Spartalılar'ın Yunanistan'daki en cesur savaşçılar oldukları doğru mu?
Diz-me, é verdade que os espartanos são os guerreiros mais corajosos em toda a Grécia?
Ama sen düşmanlarımızın kampındasın, yani Yunanistan'ın düşmanı.
Mas tu estás no campo inimigo, e, por isso, és inimigo da Grécia.
Tek bildiğimiz, Yunanistan'dan geldiği.
O pouco que sabemos dela é graças aos Gregos.
AYNI ZAMANDA, YUNAN KRALİYET ORDUSU, DONANMASI VE HAVA KUVVETLERİNE, YUNAN HÜKÜMETİNİN DİĞER KURUMLARINA VE YUNAN HALKINA YAPIMIN YUNANİSTAN'DA GERÇEKLEŞEN BÖLÜMLERİ BOYUNCA GÖSTERDİKLERİ SINIRSIZ YARDIM, İŞBİRLİĞİ, KONUKSEVERLİK VE DOSTLUK İÇİN MİNNETTARDIR.
AO MESMO TEMPO, ASSUME UMA DÍVIDA DE GRATIDÃO PARA COM O EXÉRCITO, MARINHA E FORÇA AÉREA HELÉNICOS, VARIADOS DEPARTAMENTOS DO GOVERNO GREGO, E AO POVO GREGO PELA SUA AJUDA, COLABORAÇÃO,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]