Yıldönümü traducir portugués
633 traducción paralela
Aklıma gelmişken Chiang Kai-shek'lerin evlilik yıldönümü var.
E por falar nisso... Chiang Kai-Shek vai comemorar o seu aniversário em breve.
O zaman bilmiyordum ama bu bizim son yıldönümü kutlamamızdı.
- Eu não sabia, então... mas este foi o nosso último aniversário.
Bay Coudair'in evinde bir yıldönümü yemeği.
É um jantar de aniversário em casa de Mr. Coudair.
Söz verdiğim yıldönümü gezisi mi?
A viagem de aniversário que te prometi!
Yıldönümü kutlaması yapıyoruz. Pandora ile tam 1 sene evvel tanışmıştım.
Estamos celebrando porque esta noite faz um ano que conheci Pandora.
Toho 20. Yıldönümü Filmi 1952 Sanat Festivali
TOHO FILMES, ANIVERSÁRIO DE 20 ANOS
- Hayır. Kırkıncı yıldönümü... yani işine başlamasının.
Não, era o 40 ° aniversário... do dia em que ele conseguiu o seu emprego.
Yıldönümü planlarım tamam mı?
Os planos do meu jubileu estão terminados?
1905'deki muhteşem Rusya zaferimizin yıldönümü.
É o aniversário da nossa grande vitória sobre a Rússia em 1905.
Bak, bana şunu anımsattı. Gelecek hafta bir yıldönümü gelmiyor mu?
A propósito, o nosso aniversário de casamento não é para a semana?
Jeannie'nin 10. doğum yıldönümü.
É o décimo aniversário da Jeannie.
Yarın kasabanın kuruluş yıldönümü.
Amanhã é o aniversário da fundação da aldeia.
Nelson'ın ölüm yıldönümü!
É a morte de Nelson!
Geçtiğimiz sene, tasarımcısının 400. ölüm yıldönümü anısına dünyanın her yanından Roma'ya gelenler bu eser karşısında hayranlıklarını sergilediler.
Um foco de admiração para aqueles que, no ano passado... se reuniram em Roma, vindos de todo o mundo... para comemorar o 400ºaniversário da morte do seu pintor.
Haftaya Nibelungen Tümeni'nin 25. yıldönümü var.
Na semana que vem a Divisão Nibelunga faz 25 anos.
- Yıldönümü mü?
- Aniversário?
Neyin yıldönümü?
De quê?
General George S. Patton, Jr., davetimizi kabul ederek derneğimizin kuruluş yıldönümü ile ilgili bir konuşma yapacak.
O General George S. Patton, Jr., aceitou o nosso convite para vos dizer umas palavras, nesta cerimónia de inauguração.
Yıldönümü hediyesi almalıydın.
Devias ter-me comprado uma prenda de aniversário.
Ne yıldönümü.
Que grande aniversário...
Fakat Son Mağribi'nin İspanya'dan ayrılışının yıldönümü olduğundan merhamet ediyorum.
Mas como hoje comemoramos a expulsão moura de Espanha... concedo-lhe o perdão.
Önümüzdeki hafta yıldönümü.
Tenho um aniversário para a semana que vem.
- Yıldönümü için bunu ödünç alabilir miyim?
Devolvia-me a gravata para guardar esta para uma ocasião especial?
Bugün kız kardeşimin ölümünün dördüncü yıldönümü.
Hoje é o quarto aniversário da morte da minha irmã.
Ondan, Actium Savaşı'nın yıldönümü için bir konuşma hazırlamasını istedim.
E pedi-lhe para preparar um discurso para marcar o sétimo aniversário da batalha de Arzio.
Apollo Creed iki yüzüncü yıldönümü dövüşü için..
Apollo Creed anda à caça doutra "vitima"
Bugün, evliliğimizin 15. yıldönümü...
Hoje, fazemos 15 anos de casados.
Agincourt Savaşı'nın yıldönümü mü?
- O aniversário da Batalha de Agincourt.
Bu onun yıldönümü. Yukarıda tek başına.
Mas é o aniversário dela e está lá em cima sozinha.
Büyüklerinize ait bir yıldönümü kutluyorsanız "operagraf" lar hazır.
Se os pais fazem anos de casados, podem mandar-lhes um "operagrama".
Yarın eşimin evlilik yıldönümü...
É o aniversário de casamento da minha mulher...
Hayatının geri kalanında, o Ekim gününü bir yıldönümü büyük hayalinin doğum günü olarak kutlayacaktı.
Durante o resto da sua vida, comemorou esse dia de Outubro, como o seu dia de aniversário, o dia do nascimento do seu grande sonho.
Ne tarz yıldönümü hediyesi istediğini merak ettim doğrusu.
Queria saber que tipo de prenda queres?
Yıldönümü hediyen, bebeğim.
- É o teu presente, querida.
Yıldönümü hediyem mi?
O meu presente de aniversário?
Kasabanın başkanı, yıldönümü kutlamasına gözü yaşlı gidemez değil mi?
Não podemos permitir que a primeira dama... da celebração do aniversário esteja a chorar. Pois não?
Demek istediğim, 11. evlilik yıldönümü kutluyoruz.
Eu e minha mulher vamos festejar o nosso 11.o aniversário.
Onun yıldönümü bay Hunt.
É o aniversário dele, Sr. Hunt.
Samimi 100 arkadaşıyla birlikte yıldönümü partisi yapmışlar. Bunu biliyoruz.
Uma festa de aniversário com 100 dos seus melhores amigos.
- Ölümünün 50. yıldönümü.
- Este é o 50º aniversário.
Kraliçe'nin evlilik yıldönümü törenini görmek istemiştim.
Queria ver o jubileu de ouro da rainha.
- Yıldönümü.
- Aniversário.
ALF bize sürpriz bir yıldönümü partisi hazırlamış.
Parece que o Alf preparou-nos uma festa de aniversário surpresa.
Baba, Meg'in babası bile annesine evlilik yıldönümü hediyesi verdi ki adam, kadını önceden vurmuştu.
- Senti a falta da Marcy. - Estás a ver, Al. Só passaram alguns minutos e já sente a falta dela.
Karım için bir yıldönümü hediyesi. Bunu alacak mısın?
Mais uns anos e vão-se embora.
Bir yıldönümü çok özel bir şeydir. Başka insanların da kutladığı diğer bayram günleri gibi değildir.
Precisas de algo que te preencha a vida e acho que esta sala seria o ideal.
Mükemmel bir yıldönümü hediyesi.
Sinceramente, acho que não vai ter. Esquece, Peg.
İlk yıldönümü kağıttan olur ve kağıt da pek romantik olmadığı için iki kişilik Hawaii bileti aldım.
O primeiro aniversário é de papel. E como o papel não é muito romântico, comprei dois bilhetes para o Havai.
Ertesi sabah işe giderken Ken'e yıldönümü hediyesi almayı unuttuğumu fark ettim.
Na manhã seguinte, lembrei-me que tinha de comprar uma prenda ao Ken.
Zeke, yıldönümü için kalmayacakmısın?
Zeke, não vai ficar para o aniversario?
Bugün bir yıldönümü.
Hoje é um aniversário.