Zerk traducir portugués
84 traducción paralela
Karıncalar, avlarını çeneleriyle tutup parçalar... ama onları formik asit zerk ederek öldürürler.
As formigas usam as mandíbulas para cortar ou prender as víctimas... mas elas matam com ele, injetando ácido fórmico.
Kim zerk ediyor, siz mi?
E quem faz a injecção, Dr. Necessiter, você?
Cam temizleyiciyi zerk edemem.
Não te consigo injectar com limpa-vidros.
Bu fotonlar daha sonra dilityum haznesine zerk edilerek kristal yapının yeniden oluşması sağlanabilir. Teoride tabii.
Esses fótons poderiam então ser injectados na câmara de dilithium causando e reestruturação cristalina, teóricamente.
Zehrin zerk edildiği yerin doğru olarak açıklanmasına rağmen hikâyenin geri kalanının doğruluğundan şüphelenmeniz ilginç.
Eu penso que não ouvi bem isso. Eu não posso autorizar que as minhas notas seja usadas para criar uma praga biogenéctica isso podia matar uma raça inteira. É por isso que eles estão afazer isto a nós.
Şimdi kalp felci çözeltisini zerk et, hemen.
Irrigar com substância cardioplégica.
Saatte 5 ünite damara zerk edin.
Infusão com 5 unidades por hora.
Serum başlatın. Hızlı zerk makinesi hazırlayın.
Colocar IV, abrir o infusor no máximo!
- Hızlı zerk 0 negatif.
- Infusão rápida de O negativo!
Ona sıvı zerk etmeliyiz.
Temos de dar-lhe mais fluidos.
0-neg'i hızlı zerk makinesine tak.
Ponham o sangue no infusor rápido.
Hızlı zerk makinesini başlat.
Infusão rápida.
Hızlı zerk makinesine 0-neg.
O negativo no infusor rápido.
Hızlı zerk makinesini ayarla.
Preparar infusor rápido.
Hızlı zerk aletine geç.
Infusor rápido.
- Zerk makinesinde kim var?
- Quem está no infusor?
Tanrım, zerk makinesinde bu varmış!
Meu Deus! Isto devia estar no infusor!
Hızlı zerk makinesine dört birim 0-neg.
O-negativo no infusor rápido.
Hızlı zerk makinesinde 2 birim daha 0-negatif gerek!
Mais dois litros de O-negativo no infusor rápido!
- Hızlı zerk makinesine iki birim koy.
- Duas unidades no infusor rápido.
Damarlarına zehir zerk ediyorsun, sonunda nefes almaya başladın ve "çok teşekkürler" deyip tekrar zehir almaya gitmek için sabırsızlanıyorsun.
Meteste veneno nas veias e estás ansioso por sair e voltar a comprar mais droga.
Damar yatağına dil altından zerk edeceğim.
Vou injectar sob a língua, no leito vascular.
Müzisyenlere kendi kişiliğini zerk ederdi yüz yüze, onlar ana kaydı yaparken.
Costumava injetar sua personalidade nos músicos, lado a lado, enquanto tocavam. Me fazia sentir-me cômodo.
Zehirini zerk etti ve şeytani sözler söyledi.
Ele deitou veneno e proferiu palavras satanicas.
Bilgeliğinle bizi kurtar.Sana o ilacı kadıncağıza zerk etmeni emrediyorum.
Poupa-nos com a tua sabedoria. Ordeno-te que a injetes.
Katiller kaçmadan önce ona bir bulaşıcı zerk etmeyi başardık... ısı sayıklaması endüke eden türden.
Antes dos assassinos escaparem... conseguimos infectá-la com um contágio... que induz o delírio de calor.
Damarları, içine zamk zerk ederek tıkıyoruz.
Encerramos os vasos sanguíneos com a injecção de cola.
Doktor, karanlıkta kör bir iğneyle kokain zerk ettikten sonra bu aletle kan almak pek adaletli değil.
Doutor, para quem já injectou cocaína às escuras com uma agulha romba, tirar sangue com este material é até cobardia da nossa parte.
Sağlık görevlileri ilaç zerk ederek kalp damarlarını açmışlar.
Usaram um agente lítico para lhe abrir as artérias coronárias.
"Tek bir ısırıkla dahi zerk edilen zehirin miktarı..." "... muazzam olabilir. "
A quantidade de veneno que é injectada numa só mordida é Mortal.
Seni boğarım, balkondan aşağı atarım... seni küçük pis hergele. Bana hemen kahrolası afyonun yerini ve öbür sansarla yokluğunuzda... damarlarınıza zerk ettiğiniz afyondan... geriye ne kadar kaldığını söyleyeceksin.
Vou-te apertar o pescoço e atirar-te pela varanda, ficas a feder que nem um estupor, se não me disseres já onde e quanto resta da maldita droga, que tu e a outra doninha têm estado a enfiar... nas veias viciadas durante a merda da convalescença.
Çalıların kanına zerk ettiği şeyin seyrini azaltacaktır.
Fará com... que o quer que seja que essa planta te injectou, diminua.
İki ünite hızlı zerk 0 negatif. Köprücük kemiğinin altından hazırla.
O - negativo em dois sacos de pressão.
Köprücük kemiği altı damarından zerk ediyorum.
Injetando dose abaixo da clavícula.
Çoktan omurilik kanalına zerk ettim.
Já o injetei no canal raquidiano.
- Zerk-Nong.
- Zerk-nong.
- Nasıl söyleniyor?
- E as letras formam o quê? - Zerk-nong.
- Zerk-Nong. - Tekrar.
- Outra vez.
- Kızından aldığım kanı damarlarına zerk etmeseydim, ölebilirdin.
Estarias, se não fosse pelo sangue da tua filha.
Kızından aldığım kanı, damarlarına zerk etmeseydim, ölmüş olabilirdin.
Estarias, não fosse a transfusão do sangue da tua filha.
Denekler direk maruz kalırsa, diyebilirim ki vücuda zerk yoluyla risk altındalar.
Só os que são sujeitos a uma exposição directa, talvez por injecção, correm risco.
Az önce kendine elma suyu mu zerk etti?
Ele se injetou com suco de maçã?
Hiçbir şey zerk edilmedi.
Não saiu nada.
Bu arada, kendine zerk ettiğin virüs sahteymiş galiba.
A propósito, o vírus que tens parece ser... uma farsa.
Bir insanı boşaltmak için ona lavman zerk etmelisin.
Uma pessoa evacuar é quando lhe damos um clister.
Büyük pompaların içinde direkt olarak kalbine zerk ediyorlar. Niye böyle olduğunu biliyor musun?
Apontam uma bomba directamente ao coração e sabe porquê?
İlaç zerk etmenin en iyi yolu.
O sistema perfeito para administrar drogas.
Zehir deriden zerk edilmiş sağ elinden.
Acho que devias ir bem depressa.
Bu işlemi direkt fiziksel zerk ile yapardı.
O fazia mediante um processo de injeção psíquica direta.
Damarına başka bir şey zerk edilirken direnmesin diye.
Tipo...?
- O zaman ona bir şey zerk edilip...
Sim.