Zimbabwe traducir portugués
85 traducción paralela
Zimbabve'de bir bakkal dükkanım var mı mesela?
Será que tenho uma mercearia no Zimbabwe?
O şu anda Zimbabwe'de.
Ela está neste momento no Zimbabué.
Sandra ile Zimbabwe'de olmak da aynı.
Poderias também estar no Zimbabué com a Sandra.
- Zimbabwe nasıldı?
Como estava o Zimbabué?
- Zimbabwe'ydi.
- Era o Zimbabué!
Gerzek erkek arkadaşımla Zimbabwe'ye gittik ve ayrıldık.
Eu fui para o Zimbabué com o punheteiro do meu namorado, o meu ex...
Ah, Zimbabwe.
Zimbabwe!
Ya Zimbabwe'deki izdiham?
Isso é que deviam fazer. E aquele jogo no Zimbabwe?
Tüylü kazağını giyip bir arkadaşının Zimbabwe'den getirdiği küpeleri takmıştı.
Fi-la usar aquela camisola felpuda... e os brincos que recebera da amiga que fora ao Zimbabué.
Kaptan Zimbabwe vav-vav-vav'ını dinlemek istemiyor.
O capitão é que dá as ordens aqui. Sem bla-bla-bla.
Hayır, bazı uzak arazi, Zimbabve ya da bir şey gibi bulunmaktadır.
Não, ele está num país longínquo, tipo o Zimbabwe ou assim.
Ve cemiyetteki yolu 19. yy sırasında Zimbabwe ekonomik fethinde başlamıştır.
Em 1891, Westscott perdeu o controle do Amanhecer Dourado para outro mago de elevado grau maçônico, chamado MacGregor Mathers.
Göçmen Bürosu'ndan son altı aylık göçmen listesini istedim. Zimbabwe, Botswana, Matobo.
Pedi uma lista dos que entraram no país nos últimos seis meses, vindos de África.
- Hükümet, Zimbabwe'deki isyan için sizin planınızı kullanınca, bu şehirde önemli bir insan oldunuz.
Quando a administração usou seu plano para a rebelião em Zimbábue, se tornou uma pessoa importante nessa cidade.
Artık Zimbabwe diyoruz, değil mi?
Agora diz-se Zimbabwe, não é?
- Zimbabwe'de mi doğdun?
- Nasceu no Zimbabwe?
Artı, manyak Zimbabve otu getirmiş adamı tam geyiğe çevirir.
Além disso trouxe umas ervas malucas do Zimbabwe que te transformam num veado.
Japonya, Yeni Zelanda, Zimbabwe ve Londra'ya gönderdik.
Nós o mandamos para o Japão, Nova Zelândia, Zimbábue e Londres
Zimbabwe Havayolları'nda bir boş yer ayarlayabilirim.
Posso arranjar-lhe alguns lugares na Air Zimbabwe.
Ama Zimbabwe'ye.
Para o Zimbabwe.
Barış gönüllüleriyle Zimbabwe'de kamp yapıyordu. Bunu hiç birimizin unutmasına fırsat vermeyecektir.
A descansar no Zimbabwe nos Corpos da Paz e não nos deixa esquecer isso.
Dinle dostum, burası Amerika, kahrolası Zimbabwe değil.
Meu, estamos nos Estados Unidos, não na merda do Zimbabué.
Bunlar Arjantin'den Zimbabwe'ye kadar dünyadaki bütün lacivert pasaportlar.
Outra vez, estes representam cada passaporte azul escuro do mundo da Argentina ao Zimbabwe.
Bedenim Zimbabve'de doğdu ama ruhum Afrika'ya ait.
O meu espírito nasceu em África. Mas o meu corpo nasceu no Zimbabwe.
Cuma sabahı Zimbabve'ye gidiyorum.
Na sexta-feira de madrugada parto para o Zimbabwe.
New York İnsan Hakları dergisindeki makaleye göre Kenya'da her yedi kişiden birinde Zimbabwe'de ise her dört kişiden birinde AIDS veya HIV olduğu gözlemlenmiş.
No Quénia, uma em sete pessoas têm HIV ou SIDA e no Zimbabué, uma em quatro têm o vírus, segundo um artigo no "New York Human Rights Law Review".
Angola'ya bak, Mozambik'e bak, Zimbabwe'ye bak.
Olha para Angola, olha para Moçambique. Olha para o Zimbabué.
Burası, Zimbabve ve Mısır'da Sharm El-Sheikh.
aqui, no Zimbabwe e em Sharm El-Sheikh, no Egipto.
Bir gün haberleri izlerken bir sahne gördüm... eee bir savaşla ilgili, galiba Darfur'daydı ya da Zimbabwe veya Ruanda, bunlardan biri işte.
Certo dia, estava a ver as notícias e vi imagens de uma guerra em Darfur, no Zimbabué ou Ruanda, uma delas, penso eu.
Sanki Zimbabwe'de yaşıyoruz.
Parece que vivemos no Zimbábue.
Zimbabwe'den 3 ay sonra kendini vurdu.
3 meses depois de Zimbabwe, ele se matou.
Elbette değil. Zimbabwe'deydin.
Estavas no Zimbábue.
Zimbabwe'nin ulusal çiçeğidir.
- São a flor nacional do Zimbabué.
Ceyyhun İyi Seyirler...
- Episódio 12 One False Move, Zimbabwe Exibido a 13 de Dezembro 2011
Tek yanlış hareketimde, Zimbabwe!
Um movimento em falso, Zimbábue!
Bob Zimbabwe'yi bestelemişti.
O Bob escreveu uma canção chamada "Zimbabwe".
"Zimbabwe'i kurtaracağım." Bunu duyduklarında asiler bunu marşları yaptılar.
Quando a música chegou ao Zimbabwe os combatentes para a liberdade usaram-na como o seu hino.
Bob Marley bunu kendi üzerine aldı ve Londra'dan Zimbabwe'ye materyel yolladı.
Então, Bob Marley usou o seu próprio dinheiro e mandou equipamento de Londres, acho eu, para o Zimbabwe
Ben Robert Gabriel Mugabe, Başbakan olarak Zimbabwe halkının iyiliğini sadakatle gözeteceğime yemin ederim. Yemin ederim.
Eu Robert Gabriel Mugabe, juro que servirei o Zimbabwe bem e honestamente no cargo de ministro e encarregado do governo que o Deus seja minha testemunha.
Robert Mugabe gücü ele aldı. Zimbabwe doğdu.
O Governo de Robert Mugabe tomou posse e o Zimbabwe nasceu.
Zimbabwe'de bu ilk defa oluyordu.
Foi a primeira que as pessoas no Zimbabwe tinham ouvido algo parecido.
Ne olduğunu bilmiyorduk. Kendi kendimize Jamaika'dan kaçıp Zimbabwe'de öleceğimizi söylüyorduk.
Não sabiamos o que era, e sentimos que tinhamos vindo da Jamaica para o Zimbabwe para morrer e deixar os nossos filhos sozinhos.
Çok teşekkürler Zimbabwe!
Muito obrigado Zimbabwe.
- Kuzey Kore'nin dağlarından Zimbabwe'nin ormanlarına kadar tüm çocuk işçiler, tüm fabrika işçileri söylesin :
Desde as montanhas da Coreia do Norte até às selvas do Zimbábue, cada trabalhador infantil e cada operário fabril entoará,
- Evet, Zimbabwe'deki gözaltı merkezi.
Centro de detenção em Harare, Zimbabue.
Burada, 7 saat önce Walter Lutulu adında, demokratik bir Zimbabwe için çalışan bir siyasi partinin lideri bulunuyordu.
Até à 7 horas atrás, era o lar deste homem, Walter Lutulu, líder do partido para um Zimbabue democrático.
Bir ekip şu anda Zimbabwe'ye gitti bile. Diğer ikisi sınırda. Üçüncü parti de yolda.
Uma equipa está no Zimbabue, outras duas na fronteira, e uma terceira a caminho.
Nükleer silah olsun olmasın Zimbabwe'ye hareket etmeleri için... -... harici desteğe ihtiyaçları olacak. - O desteği kimden alacaklar?
Com armas nucleares ou não, precisarão de ajuda se quiserem atacar Zimbabue.
- Zimbabwe mi?
Zimbabué?
Zimbabwe'ye doğru helikopterle giderken tanıdık birini gördüğümü sandım.
Estava a entrar de helicóptero no Zimbábue
Zimbabwe İstihbaratı'ndan geliyoruz.
Serviço secreto do Zimbabue.