English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Z ] / Zirvesi

Zirvesi traducir portugués

243 traducción paralela
Geçidin zirvesi.
O alto do desfiladeiro.
Whitney Dağı, Amerika'nın en yüksek zirvesi.
O Whitney, o pico mais alto do EE. UU.
Scartaris, volkanın yanındaki bir dağın zirvesi.
- É uma montanha perto do vulcão.
Dinle : Bu Brüksel'deki Ortak Pazar Zirvesi'yle ilgili.
É sobre o Mercado Comum em Bruxelas.
Bu tamamıyla ironik. insanlığı kurtarmak için, yok edebilecek bir şey. yaratılışın zirvesi.
Sabes o que é mesmo irónico... é que aquilo que pode acabar por salvar a Humanidade, no auge da criação... é esta simples e primitiva bactéria... do lodo, no fundo do oceano.
Cinsel gücümün zirvesi 10 yıl önceydi.
O apogeu da minha potência sexual foi há dez anos atrás.
Her neyse, bugünkü haliyle evlilik en iğrenç yalan. Bencilliğin zirvesi.
De qualquer forma, hoje o casamento... é repleto de mentiras, o ápice da vaidade.
Ancak Churchill'in Roosevelt'le Eylül 1941'de gerçekleştirdiği Atlantik zirvesi sonrası, Amerika, hangi uyruktan olursa olsun, kendi kıyı şeridi ve İzlanda'daki gemileri koruyacağını ilan etti.
Mas após o encontro entre Churchill e Roosevelt em Setembro de 1941, os EUA anunciaram que protegeriam os navios de qualquer nacionalidade que navegassem entre as suas costas e as da Islândia.
25 yüzyıl önce burada Samos adası ve çevresinde Akdeniz bölgesinde uyanan kültürel yükselişin zirvesi yaşanıyordu.
Aqui, há 25 séculos atrás, na ilha de Samos e em outras colónias gregas, que se desenvolveram na movimentada costa do mar Egeu, houve um glorioso despertar.
Dünyanın zirvesi anne.
Na maior, mãe!
22 saat sonra Hartford Zirvesi bitmiş olacak.
Daqui a 22 horas, termina a reunião da Cimeira Internacional em Hartford.
Ne Hartford Zirvesi kalır ne de Snake Plissken.
Não haverá Cimeira em Hartford. E não haverá mais Serpente Plissken.
Işık ile gölgenin arasında orta yerde, bilim ve hurafe arasında, insanoğlunun korkularının cehennemi ile... ilminin zirvesi arasında uzanan bir boyut.
É a zona que separa a luz da sombra, e a ciência da superstição, fica entre o abismo dos medos do homem e o cume do seu conhecimento.
Hayır Watson, korkarım bu dağın yalnızca zirvesi.
Não, Watson, temo que seja apenas a ponta do iceberg.
Zekanın zirvesi!
O cúmulo da esperteza!
Liderler zirvesi yapılması için başlatılan girişimler sonuçsuz kaldı.
As tentativas para convocar uma cimeira entre os Chefes de Estado fracassaram...
Dome Zirvesi'nin güney tarafındaki radyo vericisinin oradayız.
Estamos perto da antena de rádio a sul do Pico Dome.
Bunun sonucunda, Kruşçev'le Eisenhower arasındaki barış zirvesi başarısız oldu.
Em consequência, a cimeira de paz entre Kruschev e Eisenhower não foi realizada.
Başkan Kennedy'nin de, Amerikan-Alman Zirvesi'ne katılacağı söylentileri var.
Existiam rumores que o presidente Kennedy iria participar numa conferencia Americana / Germânica.
Dünyanın zirvesi, anne.
O pico do mundo, Mãe.
Başkan, Güney Asya Ekonomik Zirvesi'nden 20 saat sonra gelecek.
Crê-se que o Presidente regresse da Cimeira sobre Economia em 20 horas.
Hindistan'a varınca, Himalayalar'a ve Dünya'nın en yüksek... dokuzuncu zirvesi olan Nanga Parbat'a doğru yola çıkacağız.
Quando chegarmos à Índia, iremos para os Himalaias... e para o nono pico mais alto da Terra, o Nanga Parbat.
Ah, bak, çatının zirvesi için, yıldırımı çekecek.
Ah, olha, para pôr no telhado, isto vai atrair o relâmpago.
Rüzgarın en sert olduğu dünyanın zirvesi insanoğlunun yaşayamayacağı ıssız ve öldürücü bir yerdir.
O topo do mundo, onde o vento é mais violento, é um lugar desolado e mortífero, onde os humanos não podem viver.
Merak etme şu anda Hükümet Zirvesi var.bütün Polisler havaalanında.
Não há problemas! Todos os polícias foram para o aeroporto.
Medeniyetinizin zirvesi.
O pico da vossa civilização.
Gel, Birleşmiş Milletler zirvesi yaklaşıyor.
Aproxima-se a cimeira da ONU.
Ya Birleşmiş Milletler zirvesi?
E a cimeira da ONU?
Ama Scafel Zirvesi sadece bin metre yükseklikte.
Mas o Pico Scafel só tem 1,5 Km de altura.
Şimdi, burada sizi temizliyorlar. Burası hayatlarının zirvesi.
Agora, aqui, onde fizeram o arrastão, é o ponto alto das vidas deles.
Lazer Zirvesi berbat.
Porquê? A cúpula laser é uma porcaria.
Bu bir çeşit mafya zirvesi!
É uma espécie de reunião da máfia.
Dağın zirvesi parıldıyor.
E o Reno corre Pacificamente O cume da montanha cintila Os raios do sol poente brilham
Başsağlığı diledikten sonra küreselleşmeyle ilgili bir dünya zirvesi için Seattle'a gitti.
Depois de apresentar condolências às famílias das vítimas, voou para Seattle para uma conferência sobre globalização.
- Kariyerinin zirvesi bu mu?
- É o ponto alto da sua carreira?
ISP'ler. Bu popülerliğin zirvesi oğlum.
Estou te a dizer, esta é a crista da onda da febre do ouro.
Afrika Zirvesi Resepsiyonu
- Cimeira dos Países Africanos
Ama cinsel formun zirvesi?
Mas o topo do design sexual?
Dağ alev fışkırtıyor, dağın zirvesi tümüyle alev alev yanıyor.
A montanha esta cuspindo fogo! Todo o topo está aceso.
Bir daha hiç kimse Joe ve Simon'un başarılı Siula Grande zirvesi tırmanışını tekrarlayamadı.
Nunca ninguém consegui repetir com sucesso a escalada de Joe e Simon à montanha de Siula Grande.
Burası geleceğin metropolisi, gelişmenin zirvesi...
É a metrópole do futuro, o auge do progresso...
"G7 dünya liderleri zirvesi Buckingham Sarayı'nda toplanacak"? Bu ne yapılmasını- -
10 lideres mundiais reúnem-se no Palácio de Buckingham... que tem a ver...
Şimdi, çocuklar, size birkaç mükemmel haberim var. Çocuk Hakları Uluslararası Zirvesi... Buckingham Sarayı'nda Cumartesi günü sona erecek.
Meninos, tenho notícias maravilhosas, o congresso internacional sobre os direitos das crianças terminará sábado no Palácio de Buckingham.
7-Eleven zirvesi gibi bir şey.
É alguma coisa relacionada com uma cimeira 7 / 11.
Küstahlığın zirvesi, Tanrıyı kendi hayallerinde yaratanların... kontrolündedir.
O tamanho da arrogância é o tamanho do controlo daqueles que criam a imagem de Deus de forma errada.
"Bu dünya çapında barış zirvesi ve konferansın ileri gelenleri..." "... geleceğimizi güçlendirebilirler "
Esta conferência internacional da paz e a conferência dos dignitários... pode muito bem definir o nosso futuro.
Onun örneğinde kokain zirvesi yok.
Não existe cocaína na amostra dela.
Pekala. Erişim kodu "Terör Zirvesi."
O código de protecção é "Reunião do Terror".
Düz adım.Hata yapmayın. Kayanın zirvesi.
Quando chegarmos abaixo do topo, perto daquela rocha...
Kendini Güney Zirvesi'ne doğru çekmelisin...
Tens que te levantar...
BUGEDABAN ZİRVESİ
PLANALTO BUGEDABAN

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]