Zurna traducir portugués
238 traducción paralela
Pudingin zil zurna sarhoş etmesini istiyor.
Quer matá-lo com uma bebedeira. - Gosta de "pudim au sherry"?
Bu gece ne yapacağım biliyor musunuz? Zil zurna sarhoş olacağım.
Sabe, esta noite vou embebedar-me.
Eve zil zurna sarhoş gelir, annemin canını sıkardı.
Chegava a casa bêbedo, chateava a mãe.
Zil zurna.
Como um cacho.
Bilirsin, Leo'nun evine gittik. Zil zurna sarhoştu.
Fomos para a casa do Leo e ela apanhou uma bebedeira.
Tam bunun ortasına ev sahibi de gelmesin mi? ! O deli kızlar zil zurna etrafta dolanıyorlardı.
No meio da história, apareceu o senhorio, e aquela louca numa tremenda bebedeira!
Sabahın 8 : 30'unda zil zurna sarhoş!
Bêbado, cego, completamente bêbedo, às 8h30 da manhã!
Sabah dışarı adım attığım anda... karşıma zil zurna sarhoş biri çıktı.
A primeira coisa que vi, quando saí esta manhã, foi um pisco de peito-duplo, bêbado como uma coruja, por comer cerejas fermentadas.
Sonuna kadar görevinin başında, ama zil zurna sarhoş!
No seu posto até o fim, mas a cair de bêbado!
Zil zurna sarhoş olurum, sonra da iyi olup, kurtarılırım.
Eu embebedo-me que nem um cacho, e depois fico bom e sou salvo.
Zil-zurna sarhoş olup eski şarkıları mı çığıracaksın?
Embebedar-se e cantar velhas canções?
Zil zurna sarhoşsun.
Estás caído de bêbado!
Her altı ayda bir kendimi zil zurna sarhoş etmeye hakkım var diye düşünüyorum.
De seis em seis meses considero que mereço uma boa bebedeira.
Bay Peabody, Meksikalı barında zil zurna sarhoş.
O Sr. Peabody está podre de bêbedo naquela taberna mexicana.
Zil zurna sarhoş.
Bêbedo que nem um lorde.
Zurna gibi sarhoşum.
Estou completamente bêbado.
İşimi kaybetmiş ve beş parasızdım. Zil zurna sarhoştum.
Perdi o meu lugar e estava sem dinheiro, tinha bebido...
Demek bunun için zil zurna sarhoş oldunuz.
Por isso, emborrachou-se. Que maravilha.
Önce zil zurna sarhoş olmalıyım.
Primeiro, tenho de estar bêbedo como o diabo.
- Zil zurna sarhoşlar.
- Continuam bêbados.
Zil zurna olup Kasabayı birbirine kattılar.
Beberam até se fartarem, e possuíram as mulheres. Atiraram na cidade toda.
Önceki gece zil zurna sarhoş olmuştum.
Bêbado feito um porco.
Odamda yığılmışken, zil zurna sarhoş, bir elimde Sauternes şişesi ve...
No meu quarto, ébria, com uma garrafa de Sauternes numa mão e...
Zil zurna sarhoş olup, harika davranırdı.
Se estivesse bem disposta e bêbeda, então era fenomenal.
Zil zurna sarhoştum.
Estava completamente perdida.
Bomba düşecek olursa, zil zurna sarhoş olup altında kalmak isterim.
Digo-te uma coisa. Se cair uma bomba quero estar podre da bêbado e mesmo debaixo dela.
Evet zil zurna oldum ve sızdım.
Estava com dores de cabeça.
Ondan sonrasını pek hatırlamıyorum. Çünkü... ondan beri, Körkütük, zil zurna sarhoştum!
A seguir não me lembro de muito porque... desde então, tenho estado bêbado de morte!
Zil zurna sarhoşsun.
Você está bêbado e fedorento.
- Homurdanma! İspanyol hatlarından yol bulmaya gelince, öyle bir yer buldum ki... -... oradakiler her gece zil zurna sarhoş.
Já te disse que, para passar a linha espanhola, escolhi um lugar em que sei que eles estão bêbados.
Sana daha önce söylemedim ama... annen sana hamile olduğunu söylediği zaman, dışarı çıkıp zil zurna sarhoş oldum.
Sabes, eu nunca te contei, mas... quando a tua mãe me disse que estava grávida de ti, saí e apanhei uma bebedeira.
Zil-zurna sarhoş oldu!
Ela está embriagada!
Sözlerin benim için anlayana çok gelen davul zurna gibi.
As tuas palavras caem como água nas penas de um pato.
Zurna?
Oboé?
Sadece başın için ha! Zil zurna sarhoş oldun.
Vai direto pra sua cabeça!
- Şimdi olmaz. Zil zurna sarhoşum.
- Agora não, estou bêbada de mais.
Çünkü benim ne olduğumu öğrendiler. Benim Cepheus sınırındaki spiral yörüngedeki "zurna" gezegeninden geldiğimi biliyorlar.
Estou aqui porque eles sabem que eu venho do planeta Clarion, da parte superior, perto da fronteira com Cefeus.
- Greg, hayatım. Baban ve ben avukatla konuştuk... Ve baban en harika kısa beyannameyi ayarlattı... evlendiğinde zil zurna sarhoştun.
Gregory, querido, o seu pai e eu falámos com o advogado e ele escreveu uma maravilhosa declaraçãozinha a dizer que você estava alcoolizado quando se casou.
Eve zil zurna sarhoş gelmeye devam etti.
- Chegava a casa "engessado".
Ve o zamanın çoğunda, zil zurna sarhoş olmuşsundur.
E a maior parte desse tempo está perdido de bêbedo.
Ve... Babama gittim, çünkü o benim ne yaptığımı umursamaz. Zaten zamanının % 90'ında zil zurna sarhoş.
Então fui para casa do meu pai porque... ele não se importa com o que eu faço, está pedrado a maior parte do tempo.
Hey, ben sana kaldırımda zil zurna yatarken sana vaaz veriyor muyum?
Eu dou-lhe sermões quando está deitado pedrado na valeta?
Bender! Zil zurna sarhoşsun!
Estás sóbrio que nem um cacho!
Santa Zurna.
Santa Bebida.
Problem şu, kana susamış Viking'leri bir zurna ile durduramazsın.
O problema é que não consegue afugentar uns Vikings sanguinários com uma shehnai.
Tatlım, dün gece Kevin'le beraber zil zurna bir şekilde, ateşli bir piliçle eve gelmemizin kötü göründüğünü biliyorum.
Querida, sei que pareceu mal a noite passada quando eu e o Kevin chegámos a casa bebâdos e com uma gaja toda boa.
Önce bir kızı zil zurna sarhoş ediyorlar sonra hayalarını ağzına sokuyorlar ve bunu kameraya çekiyorlar.
Bem, é quando os rapazes deixam uma garota completamente entorpecida e, à vez, enfiam os testículos nas olhos delas e filmam.
Hani hatırlasana onu zil zurna bırakan bir hatun vardı.
Lembras-te da altura... em que aquela rapariga o deixou a ele de rastos.
Bir gün, ben Muncie Messenger'ın tiraj bölümünü yönetirken,.. ... Glenn Pulitzer ödülü alacak. Eve giderken düzenli olarak zil zurna sarhoş olmak için uğradığım yerel bardaki televizyonda onu gösterip, "Onu buraya ben getirdim" derim.
Um dia, quando eu dirigir o departamento de distribuição, no Muncie Messenger, e o Glenn aceitar o seu Prémio Pulitzer, posso apontar para o ecrã do bar local, onde paro sempre a caminho de casa para ficar caído de bêbedo,
Zil zurna sarhoştu.
Não é verdade.
Zil zurna sarhoş!
Está muito bêbedo!