Âşığım traducir portugués
276 traducción paralela
Camille, sana hâlâ fena halde âşığım.
camille, ainda estou perdidamente apaixonado.
Sana âşığım.
Annie, estou apaixonado por ti, há uma lua lá fora esta noite.
Dürüst olalım. Kabul ediyorum. Sana hâlâ âşığım.
Bem, realmente, admito que ainda te amo.
Sana hâlâ âşığım.
Ainda te amo.
Âşığım, görmüyor musun?
Não vê que estou apaixonado?
Gwen, sana sahiden âşığım.
Gwen, eu amo-te a sério.
Benim için çok önemli bu. Sana âşığım.
Isto é importante para mim, amo-te.
Eskiden âşığım olan zengin ihtiyardan.
Com um velho rico que foi meu amante.
Ama sana âşığım ; bu da bana gurur veriyor,..
Mas amo-te e isso deixa-me orgulhoso.
Hayal kırıklığı diyemem, ama akıllandım ve âşığım.
Não, desiludido não, sou recatado e apaixonado.
Benim güzel karım ve ben onu seviyorum, ona âşığım.
A minha linda esposa. Eu amo a Holly, a sério.
Ama ben sana âşığım.
Mas eu te amo.
Sana âşığım.
Mallow, eu amo você.
Ben Jessie Burns'e âşığım.
Estou apaixonado pela Jessie Burns.
Sorun şu ki doktor, Elaine'e deliler gibi âşığım ve o da bana âşık... Vazgeçip, ilişkimizi serbest bırakırsanız çok müteşekkir kalırız.
A questão é que estou muito apaixonado pela Elaine, e ela está muito apaixonada por mim e agradecíamos que o senhor deixasse de nos incomodar e nos permitisse continuar o namoro sem problemas.
Güzeller güzeli bir kıza âşığım.
Sabe, estou profundamente apaixonado por uma certa bela rapariga.
İşte benim âşığım.
É o meu amado.
Evet, âşığım - Başka bir şey düşünüyordum.
- Estava apenas a pensar noutra coisa.
Ona âşığım!
Eu amo-a!
"Ona âşığım."
"Eu amo-a..."
Monica'ya âşığım.
Portanto, é isso.
Bunun son derece uygunsuz olduğunu düşünebilirsin, ama ona âşığım.
Achas que é assim tão inapropriado, mas acontece ser a mulher que amo.
Ben bir hahama âşığım.
Estou apaixonada pelo rabino.
- Brian, ben ona âşığım! Bunu bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm, tamam mı?
Brian, estou apaixonado por ela.
Hayır, ben ona âşığım.
Não...
Sağ ol. Gerçekten âşığım ona.
Sou realmente uma amante dos animais.
Ben bir başkasına âşığım.
Estou apaixonado por outra pessoa Lila.
Ve şu anda deli gibi âşığım.
E apaixonei-me loucamente por ela.
Deliler gibi âşığım.
Sinto-me a enlouquecer.
- İşime âşığım.
- Sou dedicado.
- Sana âşığım, Ellie...
Estou apaixonado...
Sadece âşığım.
Estou, simplesmente, apaixonado.
Yoksa âşık olamadığınızı mı düşünüyorsunuz?
Ou acha que não é suscetível?
Hakkımda anlattığım o kadar şeyden sonra bana âşık olamazsın.
Não é possível... depois de tudo o que contei sobre mim... não se pode apaixonar.
Sana âşığım.
Estou apaixonado por ti.
Ya da hiç âşık olup olmadığımı sor.
Ou me pergunta se já me apaixonei.
# İşte yapayalnızım şimdi Çaresiz bir âşık olarak # # Onunla burada tanıştığım için Bu şehri yeniden görmeye geldim #
Agora estou só como um amante iludido quis rever a cidade onde a conheci.
Chandrapore'yi o kadar uzaktan görünce ona âşık olmadığımı fark ettim.
Ao ver Chandrapore tão longe... dei-me conta de que não o amava.
Bu benim için tam anlamıyla bir felaket olmuştu. Çünkü beni onunla tanıştırdığı andan beri ona delice âşıktım.
Para mim, era uma catástrofe, porque desde que ele ma apresentou que eu estava apaixonado por ela. "
Bak bana, karşılaştığım hiçbir erkek bana âşık olmadı.
Olha para mim... Tive muitos homens mas nenhum me quis.
Ona âşığım.
Adoro-a.
Popolarını kokladığım adamlara âşık olmam falan...
Ela nunca fez o meu coração saltar.
Ona âşık olan kendi boğazımı kesmeyi öyle çok öyle aşırı istediğimi, bunun için onunla ilk tanışanın sen olduğun kötü talihime her dakika, her saat, her gün inanamadığımı!
Que estou tão completamente apaixonado por ela que não passa um minuto de cada hora, de cada dia... em que não pense no azar que tive por a teres conhecido primeiro!
Bu şekilde tanıştığım bir insana asla âşık olamam.
Eu não conseguiria amar alguém que conheci assim.
Peki ya babandan bir mektup aldığımı, ve o mektupta, Jara'nın senin eski bir öğrenci arkadaşına âşık olduğu yazıyor dersem, ne olur? Bu bir yalan!
O que aconteceria se Ihe dissesse que recebi uma carta de seu pai, dizendo-me que Jara está amando um de seus colegas de sala?
O, yaşayan ve nefes alan bir kadın, içyüzünü anlayamadığım nedenlerden dolayı, sana âşık olan bir kadın.
Ela é um ser vivo que respira, e por razões que não consigo entender ela está caída de amor por você.
- Ben Jake'e âşığım.
Estou apaixonada pelo Jake.
Bana iyi davrandığı için bana âşık olduğunu sandım. Oysa değildi.
Eu acreditava que sua bondade era amor.
- Onu ben almadım! Dean'i kıskandığından eminim, çünkü o harika bir çocuk ve Rory ona deliler gibi âşık.
Tens ciúmes do Dean, porque ele é bestial... e a Rory é louca por ele.
- Bana âşık değilsin, kafanda yarattığın ideal kadınım.
- Não estás apaixonado, tu idealizas-me.
- Sana âşığım, Ellie...
- Estou apaixonado.