English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ç ] / Çok üzgün

Çok üzgün traducir portugués

1,241 traducción paralela
Çok üzgün, çaresiz ve yalnizsin.
És tão triste e desesperado e tão, tão só.
Bu ev çok üzgün.
A casa é triste.
Bay Boyle son dakikada ortaya çıkan acil bir durum nedeniyle planlandığı gibi artırmayı yönetemeyeceği için çok üzgün. Ama nezaket gösterip meslektaşı Bay Heinrich Haffmueller'ı yolladı.
O Sr. Boyle lamenta não poder estar aqui para conduzir o leilão como planeado devido a uma emergência de última hora, e graciosamente enviou-nos o seu associado, Sr. Heinrich Haffmueller, em vez dele.
Şu haline bak çok üzgün ve berbat görünüyorsun.
Olhe para si. Tão preocupada agora, e infeliz...
Çok üzgün kendisi gelemedi.
Pede desculpa de não vir ele mas tinha de fazer.
Morgaine Gölün Hanımı kendini ondan mahrum ettiğin için çok üzgün.
Morgana. A Senhora do Lago está triste por você ter se afastado dela.
Ama çok üzgün görünmedi yani...
Não me pareceu muito chateada, mas...
Danny çok üzgün, sanırım yalnız gitsek daha iyi olacak ; tamam mı?
O Danny está muito chateado e acho que é preferível ele ir sozinho.
Ama çok üzgün olmamaya çalışıyorum.
Mas tento não ficar muito triste.
Sadece olanlar için çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
Só te quero dizer o quanto lamento tudo o que aconteceu.
Mezarlıktan çok üzgün halde geldi ama düzelir.
Ela voltou do cemitério um pouco chateada. Mas ela vai ficar bem.
Çok üzgün görünüyorsun, Mark. Navarro'dan alıntı yaparsam.
Pareces muito perturbado.
Ne için çok üzgün olduğunu bilmiyordum.
Eu não sei com o que ele estava tão deprimido
Hep çok üzgün görünüyorsun...
Pareces sempre tão deprimido.
Bayan Wong çok üzgün çünkü Raymond beyaz bir kızla çıkıyor.
A Sr.ª. Wong está muito aborrecida, porque o Raymond namora com uma moça branca.
Çok üzgün olduğumu söylemek istedim.
- Queria dizer-te que lamento muito.
Yüzleşme zamanı. Çok üzgün olduğumu söylemeliyim.
Apenas quero dizer o quanto sinto.
- Çok üzgün. - Güzel.
- Ele anda tristíssimo.
Ama teselli olacaksa söyleyeyim, çok üzgün görünüyordu.
Mas, se te serve de consolo, ele parecia mesmo triste.
İkiniz de çok üzgün görünüyorsunuz.
Estão com um ar tão triste.
Onu veya Robby'yi görmeyi reddediyor olmana çok üzgün.
Está muito molesta porque te nega a vê-los ela ou ao Robby.
- Tanrım. - Charlotte da çok üzgün, çünkü hamile kalmaya çalışıyordu. Gerçekten çok zor anlar geçirdi ve durum kötü.
A Charlotte está de rastos, porque anda a tentar engravidar.
Tatlım... Çok üzgün görünüyorsun.
Querido, tu parecias tão triste.
Red, duygularımı paylaşacak birisi olduğu için çok mutluyum çünkü bu sabah çok üzgün uyandım.
Sabes, Red, estou tão contente por ter alguém com quem partilhar... Porque eu acordei esta manhã um pouco em baixo.
Tanrım, çok üzgün görünüyor.
Ele deve-te dinheiro?
Genç adam, tüm söyleyebileceğim çok üzgün olduğum.
Jovem, tudo o que posso dizer é que eu... lamento, muito muito.
Nola çok üzgün.
A Nola está muito transtornada.
Çok üzgün görünüyorsun.
Pareces tão triste.
Arayayım dedim, çünkü biz giderken çok üzgün görünüyordun.
Só telefonei porque me pareceste chateado quando partimos.
- Hayır O sadece "John'a herşey için çok üzgün olduğumu söyle" dedi ve sonra gitti.
Não, disse : "Diga ao John que lamento ter arruinado tudo." E depois foi-se embora.
- Gerçekten çok üzgün.
- Ela está muito aflita.
- Çok üzgün geliyordu sesi.
- Parecia muito aflita.
Sen hayatım, çok üzgün görünüyorsun.
Eli, querido, pareces estar tão... triste.
Yeah, Edeceğim Kitty-Kat ama burada bir arkadaşım var ve o - blirsin, şu an çok üzgün ve ona moral vermem gerekiyor Bilirsin işte Dışarıda takılın biraz.
Sim, eu deveria, Kitty-Kat, mas eu tenho esse amigo aqui, e ele- - você sabe, está muito chateado, e nós deviamos, tipo... você sabe, sair ou qualquer coisa.
- Arkadaşın gerçekten çok üzgün gözüküyor.
- Seu amigo parece muito triste.
Çok üzgün görünüyordun.
Parecias tão triste.
Hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız. Çok üzgünüm. Çok üzgün olduğunu söyledi.
Perdi tanto tempo... somos todos filhos de Deus peço-te imensa desculpa.
Bu çok üzgün ve onu terk ettiğin için kalbi kırık olan Jerry. Beni bağışlaman için her şeyi yaparım. Çünkü hayatımın geri kalanını seninle geçirmek isteyen Jerry.
Este é o "Está muito arrependido, e inacreditavelmente destroçado porque me deixaste, que fará qualquer coisa, para me perdoares, porque quero passar o resto da vida contigo Jerry".
Ya çok mutlu oluyor ya da çok üzgün.
Ou ela está muito contente ou está muito triste.
Hayır, bana sizinle görüşemeyeceğini söyledi. Çok üzgün, ama çok da meşgul.
Disse-me que não poderá falar consigo, pois está muito ocupado.
Ve şimdi de çok üzgün.
E agora o coitado não pára de chorar.
" Baron çok üzgün.
O Barão está contrariado.
- Arabanın sahibi çok üzgün.
O proprietário está muito zangado.
- "Çok üzgün", mesaj bu.
Muito zangado, é essa a mensagem.
Sen olmadığın için çok üzgün görünüyordu.
Estava muito triste porque não estavas lá.
Hansen çok üzgün.
Ele ficou aborrecido.
Nihayet çok bunaldığını yapımın sürmesi için mümkün olan her şeyi yaptığını ve üzgün olduğunu hissetti.
Naquele instante. Foi quando todo o filme parou. Para a Fox foi a última gota de água.
Doğrusu Debra'nın bu kadar üzgün görünmesi beni daha çok üzüyor.
Na verdade, estou mais abalada e surpreendida por a Debra ter ficado tão abalada.
Biliyor musun, bu üzgün dudukların gerçekten çok seksi.
Sabes, tens uns lábios tristes que são muita bons.
- Yağmur yağınca çok kişi üzgün olur.
- Muitas pessoas ficam triste quando chove.
Tamam, üzgün olabilirsin ama bu çok saçma.
Que estás triste? Tens o direito a estar triste, mas isto... ... isto é ridículo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]