Ödeştik traducir portugués
718 traducción paralela
- Kaptan tam olarak ödeştik.
- Capitaine, foi resolvido com honra.
Bence ödeştik, keşiş.
Já estamos quites.
Ödeştik o halde.
Ficamos quites.
Yani ödeştik.
- Portanto, empatámos.
Şimdi ödeştik.
Agora, estamos quites.
Ödeştik.
Bem, agora estamos quites.
- Ödeştik.
- Estamos conversados.
Artık ödeştik, ben de senin hayatını kurtarmıştım.
Agora estamos quites.
Artık ödeştik.
Estamos quites.
Saçmalama. Ben senin hayatını Almanya'dan, sen de benimkini bu kargaşadan çıkararak kurtardın. Yani ödeştik.
Eu salvei a tua vida tirando-te da Alemanha, e tu tiraste-me desta enrascada, estamos quites.
Şimdi ödeştik.
Agora estamos quites.
Şimdi ödeştik, Pete.
Estamos quites agora, Pete.
Artık ödeştik ve gidiyorum.
Agora, posso ir-me embora.
Şimdi ödeştik, Django.
Estaremos a sós, Django.
Beş... on onbeş... yirmi... yirmibeş. - Ödeştik.
Cinco dez 15, 20, 25.
Şimdi ödeştik, bir kaç dolar ver, ya da al.
Agora estamos quites, mais dólar menos dólar.
Artık ödeştik.
Finalmente, tu e eu estamos quites.
Ben senin motosikletini durdurdum, sen de benim arabama sihir yaptın. - Ödeştik.
Eu paro a sua moto, você faz magia com a minha carruagem, e estamos quites.
- Ödeştik mi?
- Quites?
Şimdi ona yardım ettiniz : ödeştik.
Agora ajudou-a, estamos quites.
Tabii sen de benimkini kurtardın, o halde sanırım ödeştik.
Claro que tu salvaste a minha e isso deixa-nos quites.
Böylece ödeştik artık.
Com isto saldo as dívidas.
Ödeştik!
"Juros"!
- Ödeştik.
- Está.
Artık ödeştik.
Agora está paga.
- Sanırım artık ödeştik.
- Acho que estamos quites.
- Hayır, ödeştik.
- Não, estamos quites.
Ödeştik mi?
Estamos quites?
Sanırım ödeştik, Philo.
Acho que agora estamos quites.
Switek'e söyleyin, ödeştik.
Digam ao Switek que estamos quites.
Ne için ödeştik?
Vingança de quê?
- Şimdi ödeştik.
- Agora estamos quites.
Ödeştik diyelim mi?
Estamos empatados?
Öyleyse ödeştik.
Então, estamos quites.
- Hayır. Ödeştik.
- Não, estamos quites.
Ama sonunda ödeştik.
No fim a coisa ficou empatada.
Ödeştik ama bir karara varılmadı.
Estamos quites, mas não está arrumado. Vamos arrumar isto.
- Pekala. Ödeştik.
- Está bem, fica saldada.
Ama ödeştik.
Segui o meu destino.
Ödeştik mi?
Podemos dizer que estamos empatados?
Ödeştik.
Estamos empatados.
Şimdi ödeştik.
Estamos quites.
- Artık ödeştik!
- Estamos quites.
Hayır, hayır artık ödeştik.
Não, não. Agora estamos quites.
- Silahlar! Ödeştik.
Estamos quites.
Ödeştik.
Estamos quites.
Ödeştik.
Deu cara.
Bence biri, diğerini götürdü. Ödeştik.
Para mim nós estamos quites, mas se não é a sua opinião...
Şimdi ödeştik.
- Agora estamos quites.
Şimdi ödeştik.
Agora estamos pagos.
- Buna, ödeştik denir, DeMarco.
- Chama-se vingança, DeMarco.