Ölürler traducir portugués
467 traducción paralela
Açlıktan ölürler, boğulurlar.
Morreräo à fome ou afogados.
Zenginler gelirler ve ölürler, sonra çocukları bir işe yaramazlar ve ölürler.
Os ricos surgem e morrem, e os filhos deles não prestam e desaparecem.
Sizin için ölürler, ama nefes aldırın.
Estão dispostos a morrer, mas precisam duma oportunidade.
- Birbirleri olmadan ölürler.
- Morriam um sem o outro.
Hata yaptıklarında iyi adamlar ölürler.
Um pequeno erro custa às vezes caro.
Senin için çalışır, öldürür ve hatta ölürler bile.
Eles trabalharão e matarão e até mesmo morrerão por si.
Erkekler eşleşme sonrası hayatta kalmak için donatılmamıştır, kısa sürede ölürler.
O macho vive só até o acasalamento, morrendo logo depois.
Öldükleri zaman gerçekten ölürler.
Quando estão mortas, estão mesmo.
Şey, ölürler.
Bom... morrerão.
Beş parasız, kadınsız ve dostları olmadan ölürler.
Morrem sem um tostão, uma mulher ou um amigo.
Beni öldürürsen, annenle kardeşin ölürler. Gözünün önünde çarmıha gerilerek!
Mata-me e a tua família morrerá hoje crucificada à tua frente!
Eğer hastalarınızı bu kasap doktora getirirseniz, ölürler.
Se trouxerem seus doentes para o médico carniceiro,... eles morrerão.
İnsanlar neden Kuzey Kutbu'na ulaşmaya çalışırken donarak ölürler?
Porque morre o homem de frio a tentar chegar ao Pólo Norte?
- Ama soğukta çabuk ölürler.
- Mas morrem muito depressa com o frio.
- Onları burada bırakırsak ölürler.
Mas não pode deixá-los aqui, pai. Eles morrerão.
Ölürler.
Assim matamo-los.
Mücadele eder, soluksuz kalır ve ölürler.
Eles lutam, sufocam e morrem.
Kaybettiklerinde ölürler.
Se perderem, morrem aqui.
Boxerlar yağmur ve rüzgâr gibi doğar ve yağmur ve rüzgâr gibi ölürler.
Os Boxers surgiram como o vento e a chuva. E, como o vento e a chuva, eles desaparecerão.
Paraşütlerini çıkaramadan donarak ölürler.
Vão congelar ainda antes de tirarem os pára-quedas.
Aç kuşların gözlerinden kaçarlar. Bir çiçek şeklinde yaşar ve ölürler.
Escapam aos olhos dos pássaros, vivendo e morrendo em forma de flor.
Ya da denerken ölürler.
Ou morrem, a tentar fazê-lo.
- Sonra da ölürler, değil mi?
- E depois morrem, não é? - Sim.
Bazen, ölürler.
Às vezes eles morrem...
Açlıktan ölürler.
Morreriam à fome.
Çok hızlı yaşlanarak ölürler.
Envelhecem muito rapidamente e morrem.
Tek söylemeye çalıştığım, kanun dışı işler yapanlar genellikle kahraman olarak ölürler.
O que estou a dizer, é que os que vivem à margem da lei muitas vezes, acabam heróis.
- Ya karşı koyarlarsa? Karşı koyarlarsa mı? Ölürler.
- Se resistirem morrem.
Cryogenic destek olmazsa ölürler.
Eles estariam mortos se não fosse a suspensão criogênica.
Koyunlar bile bir hafta dayanamaz, ölürler.
Levará semanas, e as minhas ovelhas estarão todas mortas. Vamos Mr., Sejamos honestos.
Gezegenler ve yıldızlar insanlar gibi doğar, yaşar ve ölürler.
Os mundos e as estrelas, tal como as pessoas nascem, vivem e morrem.
Tipki insanlar gibi yildizlar, gezegenler ve galaksiler dogarlar, yasar ve ölürler.
Como as estrelas, planetas e pessoas, as galáxias nascem, vivem e morrem.
Zangaro için ölürler.
Morrerão por Zangaro.
Bu tapınağa giren yabancıları Ağaç Yaratığı sınar, yoksa ölürler...
Um estranho neste templo tem que se submeter à Besta da Madeira, ou morrer...
Calvin, muhteşem ölürler.
Calvin, morrem magnificamente.
- Ateş ederseniz ölürler.
- Temos um impasse aqui.
Bazen de ölürler.
Às vezes acabam por morrer.
Sadece budalalar araba için ölürler.
Só os paspalhos morrem por um carro.
Erkekler hastalık kapar, kurtulamaz, delirir ve sonunda ölürler.
Os tomates dos homens tornam-se azuis... depois ficam doentes, enlouquecem e morrem.
Hapse atsan, ölürler.
Se os mete na prisão, eles morrem.
Onun için de ölürler.
E morrem.
Sulandırmadan içerlerse mutlaka ölürler.
Se fosse puro fazia bolhas no cabedal das botas.
Hayır Sara, ailen sizi şehire götürdüğümü öğrenirse ölürler.
Não, os teus pais morriam, se te levasse.
Eğer beni onunla burada bırakırsan ölürler asıl.
Eles morriam se soubessem que me tinhas deixado com ele.
Biliyor musun Harry, bunlar hep üçlü ölürler?
Já reparaste que morrem sempre 3 de cada vez?
Bu doğru, Harry. Ünlüler üçlü olarak ölürler.
É um facto, as pessoas célebres morrem sempre aos três.
... ve sonra da ölürler.
- Não, não, não. - E então eles morrem.
Işığa maruz kalmamalılar yoksa ölürler.
Não os exponhas a luz forte porque os matas.
Ölürler.
Morrerão.
Ölürler.
São homens mortos.
Ölürler!
Vai matá-los!