English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ü ] / Üst kata

Üst kata traducir portugués

601 traducción paralela
Kadın ve çocuklar üst kata.
Leva as mulheres e as crianças para cima. Fecha à chave.
Çok ufak bir ihtimal elbette ama üst kata çıkalım.
Há sómente uma muito vaga possibilidade, mas claro, mas... Venham cá acima.
Bütün gün üst kata tıkılıp kalmaları çok kötü.
É uma pena terem de ficar lá em cima o dia todo.
Oh, bu gülleri neyin içine koyarım? Bayan McGurk, bir iyilik yap, üst kata çık ve ikinci kattan bir vazo getir, ha? Oh.
Onde ponho estas flores?
- Eşyalarımı üst kata koyabilir miyim?
- Posso levar minhas coisas?
Hayır, hayır. Onu seni üst kata çıkartmak için söyledi.
Não, não, ela só disse isso para o levar a vir aqui.
Aşağı lütfen. - En üst kata.
- Para cima, até ao último andar.
Madem bana güvenmiyorsun, üst kata çıkaralım.
Leve-a lá para cima, se não confia em mim.
Hemen üst kata çık, Munroe.
Slim, vai para a janela do andar de cima.
Dün gece Otelde beni görmedin Bayan Colin ve sevgilisi üst kata çıkarken ben ordaydım.
Não percebeste, mas eu estava lá no hotel, ontem à noite. Estava lá quando a Sra. Colin e o amante subiram.
Şimdi beni iyi dinle, olur mu? Ben üst kata çıkacağım.
Não sei se me está a ouvir, mas agora vou lá para cima.
Masalar ve sandalyeleri hazırlayın, yatakları üst kata çıkarın, ve her kapıda kilit olduğuna emin olun...
Deixem as mesas e as cadeiras Arranjem-lhes camas lá em cima E certifiquem-se Que cada tranca tem uma chave
Çünkü üst kata gidiyor.
Porque vai lá para cima.
Sen üst kata git.
Vai lá para cima. Vai para a cama.
Kurtulma şansı olanlara yardım et. Biz üst kata çıkıp bakacağız.
Vamos ver se alguém vivo.
Ben üst kata çıkıyorum.
Vou lá acima.
Sonra, onlar karısıyla üst kata çıkınca er MacDonald gizli belgelerin üstüne atlayarak belgeleri de kendini de yok edecek.
Depois, quando estiverem no piso de cima com a mulher, o sapador MacDonald lança-se aos documentos secretos, destruindo-os e destruindo-se.
Neden Duncan'la üst kata çıkıp, sen konuşmuyorsun?
Por que não sobe e fala com o Duncan? A mim não me ouve.
Götür, üst kata götür.
Leva-a lá para cima.
Solucanlar sadece en üst kata kadar indiği için şanslıyız.
Temos sorte por essas coisas só terem alcançado o piso inferior ao sótão.
- Tommy üst kata çık Lindsey'i de uyandır ve kapıyı da kitleyin.
Pega na Lindsey e fecha-te no quarto. - Faz o que eu te digo!
Hemen şimdi üst kata çıkabiliriz.
Podíamos ir agora lá para cima.
Asansörü en üst kata çağırsak, üstten zorla açsak, içeri öyle girsek?
Apanha o elevador para o último andar, abre o alçapão, entra por aí.
Ve sonra O üst kata çıktı çocuk odasına...
Depois ele subiu para o quarto das crianças.
Ned'in asansörü üst kata kadar çıkmıyor.
O elevador do Ned não vai até ao último andar.
Kimse bana partinin üst kata taşındığını söylememişti.
Ninguém me disse que a festa tinha passado para o andar de cima.
Hicks, üst kata git.
Hicks, no andar de cima.
Şimdi eve git, üst kata çık bana bir elbise getir, ve acele et!
Agora, vai a casa, sobe ao quarto e traz-me um vestido.
Jane, üst kata Mary'nin yanına çıkın.
Querem a Evalina. - Donald, o que fazes?
Şimdi bunu doğru üst kata çıkarıyoruz..
Agora é só levar isto direito.
Poponu kaldır ve üst kata çık. Yoksa kayışımı çıkarıyorum evlat. - Çık, çık, çık!
Suba ou vai apanhar de cinta, moleque.
- Ben üst kata çıkıyorum tamam mı?
- Vou subir, ouviu?
Bakalım üst kata çıkan merdiveni bulabilecek misiniz?
Alguém escondeu as escadas que dão para o cimo da casa.
Anne neden Buck kürkü üst kata çıkarabiliyor ama ben odama erkek alamıyorum?
Mãe, o Buck pode levar o casaco para cima e eu não posso ter rapazes no meu quarto?
eğer çocuk kaçakçısıysan üst kata bakmayı unutma küçük erkek çocuğum üst katta. İyi günler. Afedersiniz bayan,
Bem, Kelly, se tivesses entrado no carro como o homem pediu, já tínhamos 50 dólares.
kızlar arasında konuşup kızsal konulardan sıkıldığınızda, üst kata, mutluluğa adım atın.
Enganei-me. Este é o meu marido, Al. Al Bundy, claro!
Eve gelip üst kata çıksan ve sabah kadar sessizce otursan.
Chegas a casa, vais lá para cima e ficas lá quietinho até de manhã.
Ama çek yazmak için üst kata çıkardı.
Mas se ela quisesse passar um cheque, é natural que o levasse lá para cima.
Uyuduğu zaman, üst kata çıkıp
Então, quando ela dorme eu subo ao quarto.
Muhtemelen üst kata çıkmış donunu değiştiriyordur.
Provavelmente ele foi agora mudar de roupa interior.
- Bizimle üst kata gel bakalım.
- Vem connosco lá acima.
Onu üst kata çıkarıp, emre itaatsizlikten tutuklayalım mı?
E marche com ele até lá acima ao júri para que seja preso por desobediência?
Çabuk üst kata!
Rápido! Lá para cima.
Hadi sen artık üst kata çıkıp kendini uyutu ver.
Vai lá para cima e aconchega-te para dormir?
Gel, üst kata çıkıp yetişkinler gibi çıplak Nintendo oynayalım.
Vamos lá para cima brincar ao striptease como dois adultos.
Mobilyaların bir kısmını üst kata taşımayı plânlıyoruz.
Estávamos a pensar em pôr alguns móveis no sótão.
En üst kata.
Penthouse.
Tamam, üst kata gittiIer, çabuk!
Foram lá em cima.
Siz ikiniz üst kata bakın.
Vocês dois verifiquem o andar de cima.
Siz de üst kata bakın.
Tu vais ao outro.
Yayın politikamız hakkında bilgilendirin, ve üst kata Bob'un yanına çıkartın.
Explica-lhes as regras editoriais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]