Üye traducir portugués
1,342 traducción paralela
Tabii ki Burgundy grubun kurucusu ve temel taşıydı. Fakat her üye denkleme özel bir şeyler katıyordu.
Burgundy, é claro, era a base, o alicerce, mas cada membro contribuía de um jeito especial.
Fas, koalisyona resmen üye değildi ama bir rapora göre kara mayınlarını patlatmak için 2000 maymun önermişler.
Marrocos não integrava oficialmente a Coligação mas, segundo um relatório, ofereceram 2 mil macacos para ajudar a detonar as minas.
Tek ümidim sen ve o üye dediğin yaratıklarının o zaman içeride olmasıdır.
E só espero que tu e a raça mestiça a quem chamas membros,... estejam lá dentro quando o fizer.
Sanırım MTV bunun, Metallica'nın yeni basçısının takdim gösterisi olmasını ister. Yeni bir üye veya her kimse.
Acho que a MTV gostaria do facto de esta ser, provavelmente, a primeira actuação dos Metallica com um novo baixista, quer seja o novo membro ou outro.
Bize dördüncü bir üye gerek.
Então, vamos precisar de um quarto membro.
Üyesi olmayan insanlar, üye olanlara hep şöyle derler :
Quem não pertence, diz frequentemente aos seus membros :
Bu keşif için aylardır üye seçiyordum.
Há meses que ando a escolher os membros para esta expedição.
Adam üye indiriminden mi faydalanmış?
Isso é bom. Este tipo tem desconto de membro?
Beş sentlik indirim uğruna üye kartını kullandığın için yakalanman utandırıcı bir şey olsa gerek.
Deve ser embaraçoso ser apanhado por estar a tentar poupar uns tostões usando o cartão de sócio.
Sen üye değilsin.
- Não és membro.
Sonra bende kabul edeyim ve üye ol.
Apoio a proposta. A proposta foi aprovada.
Evet, eee, başkan ve tek üye bendim.
- Era o presidente e único membro. Vamos ver.
Tabii 1989'dan beri üye olduğumu bilmiyorlardı. İşte bu yüzden ancak dönebildim.
E foi por isso que me atrasei tanto.
- Beni bir kulübe mi üye yapmaya çalışıyorsun?
- Queres convencer-me a aderir?
Jessica Raab isimli bir kadının 1999 yılında grubunuza üye olduğunu düşünüyoruz.
Acreditamos que uma mulher chamada Jessica Raab... foi membro do vosso grupo CSA, em 1999.
Bir üye arıyor, mesaj bırakıyor diğer üye arıyor ve mesajı alıyor.
Um membro liga, deixa mensagem, um outro membro liga e recebe-a.
Konseye üye olan biri nasıl ustalık payesini alamaz?
Como é possível estar no Conselho e não ser um Mestre?
Jethro, üye kurulları var. Lidere hesap veriyorlar.
Jethro, eles têm um conselho para informar o comandante.
Polis gücünde ve üyelikleri isteği dışında ifşa edilmiş mahkeme komitesinde, kişilerin gizli cemiyetlere üye olup olmadığına karar veren konumlarda bulunuyor.
Judeus Alemães Reais? Durante o reinado da Rainha Elizabeth I, o seu espião pessoal, o Sr. John D., foi o responsável pela criação dos Serviços Secretos Britânicos.
Bu onların üye kabul töreni.
É o modo de iniciação deles.
... Erkeği dar beyaz donu içinde, bilgisayarının başında oturmuş farklı farklı porno sitelere girip bedava turlara tıklayıp,.... asla üye olmayı düşünmemesini, hayal etmek.
Pensar nele com uns slips branquinhos, sentado ao computador, a visitar vários sítios pornográficos e a ver só o que é grátis sem qualquer intenção de se registar.
Seni Gaziler ya da Gazi Oğulları Grubu'na... üye yapmak istiyorum.
Drew, quero alistar-te na Legião Americana... ou nos Filhos da Legião.
Herhangi bir kulübe üye mi?
Pertence a algum clube?
her ne kadar aynı birliklere üye olmasak da beraber dans etmek zorunda kalabiliriz, Lureen!
Bem, apesar de não sermos bem irmãs duma fraternidade, podemos ter de dançar uma com a outra, Lureen.
Fakat, Harry, hiçbir profesyonelin beyefendilerin golf kulübüne... üye olarak katılması istenmemiştir.
Mas, Harry, nenhum profissional alguma vez foi convidado para membro de um clube de golfe de cavalheiros.
- Sayın üye.
- Conselheiro.
Sayın üye, mesele olan fotoğraf sanırım sizin düşündüğünüzden de yakında olabilir.
Conselheiro, eu acho que esta foto... pode estar mais perto do que imagina.
Bir üst düzey müdürler kurulum ve bir de burada yaşayan sakinlerin oluşturduğu bir üye komitem var.
Tenho um conselho de administração e uma comissão de membros.
"Üstün üye" mi?
"Elevar o membro"?
Hatta birkaç yeni üye edindik.
Até adicionamos novos membros.
Ünlü Marcello suç örgütüne üye altı sanık, aralarında Mafya Babası Angelo Marcello da olmak üzere on iki ayrı haraç iddiası ve çete kurmak fiillerinden dolayı suçlu bulundular
Seis membros da criminosa família Marcello foram acusados, inclusive o chefe da Máfia Ângelo Marcello, foram considerados culpados hoje de 12 acusações de extorsão e lavagem de dinheiro.
Yani sizler, üye değilsiniz..
Então, vocês não são membros?
Lois herkese telefon edip onların Mormon kilisesine üye olmadığını duyurmakta vakit kaybetmemiş.
Louise não perdeu tempo ligando para todo mundo avisando que eles não são membros da Igreja.
Ben Cheesemanları diyorum, ve kilisemize üye olmamalarından söz ediyorum.
Eu estava falando a respeito dos Cheeseman e sobre eles não serem membros.
Bir üye kulübü...
Um clube privado...
Bunu, yeni üye alma sürecine mi çeviriyorsun?
Estás a transformar a visita num recrutamento?
Onu bir dinyayıcı olarak düşün Northmount Kampüsü'nde çok sayıda potansiyel yeni üye var.
Pensa nela como... como uma missionária... Muitos possíveis recrutas fora daqui no Campus Northmount.
Haaa, yeni üye alımı filmi.
O vídeo de recrutamento.
Ve hepsi de üye olmayanlardan.
E tudo por caridade de não membros.
Her hangi dini bir cemaate üye olup olmadığını biliyor musunuz?
Ele era membro de alguma organização religiosa, de que você tenha conhecimento?
Benim hukuk firmamda Los Angeles Polis Komisyonuna üye iki kişi var.
Ms Johnson, o meu escritório de advogados inclui dois membros da comissão da Polícia de LA.
Ulusal Silah Birliğine üye olduğunu söylediğinden beri, sana bunu vermek istiyordum.
Desde o momento que me disseste que eras da NRA, eu soube que ta queria dar. Não posso aceitar isto, George.
Sloan'ın evine taşınıp, babasının Bentley'ini kullanacak ve bizi dışlayan bir kulübe üye olacak.
Vai viver com a Sloan, conduzir o Bentley do pai dela e entrar para um clube onde não entramos.
Evet. Hey, o çocukları hiç düşünmemişti, ama bu benim hayallerimden biriydi, ve onun işi insanların hayallerini gerçekleştirmekti, ta ki üye olarak kabul edilip onları kendinin yapana kadar.
Ela nem pensou em filhos, mas sempre foi um sonho meu e ela está no negócio de realizar os sonhos das pessoas.
Hangi kadın Ayın Bifteği Kulübü'ne üye olmak istemez ki?
Que mulher não queria um cartão de membro do "Clube Bife do Mês"?
Yeni üye?
Novo membro?
Diyebilirim ki onursal üye, kendi politikaları gibi yorgun ve yaşlı.
Posso sugerir ao honorável membro que parece tão velho e cansado como as suas políticas.
Yönetimde 14 üye daha var.
Há mais 14 membros no conselho.
Mavi Adamlar Grubu'na üye olarak mı?
Como membro do Grupo dos Homens Estranhos?
30 üye bu programı iptal etti, efendim.
Cancelou esse programa na década de 30, senhor.
Fiziksel Bilimler Akedemisi'nin kabul ettiği en genç üye oldum, ama hala bir geri zekalı gibi hissetmeme sebep oluyor.
- mas ela ainda me faz sentir um cretino.