English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Israr ediyorum

Israr ediyorum traducir portugués

488 traducción paralela
Fakat bir benzerlik olduğunda ısrar ediyorum.
Insisto. é mesmo parecido.
Üzgünüm, doktor, fakat ısrar ediyorum.
Lamento, Doutor, mas eu insisto.
O halde Shubin'i bu gece görmen için ısrar ediyorum.
- Eu insisto que veja Shubin esta noite.
Öyleyse kalman için ısrar ediyorum.
Então, insisto que fique.
Antonia, ben ve bu başıbozuk ağabeyin arasında bir seçim yapman için son kez ısrar ediyorum.
Antonia, insisto pela última vez, que escolha entre mim e este seu irmão escandaloso.
Sorumda ısrar ediyorum.
Devo insistir na minha pergunta.
- Kalmanda ısrar ediyorum.
- Insisto que fique.
O adamın yolun ortasından gittiğine ısrar ediyorum.
Insisto que ele estava no meio da estrada.
- Kusura bakmayın, ama ısrar ediyorum.
- Lamento, mas tenho de insistir.
Oh, tut-tut-tut-tut, ısrar ediyorum.
Oh, tut-tut-tut-tut, Eu insisto.
Elbette, tüm bu düzenlemeler konusunda ısrar ediyorum.
Insisto que seja como manda o figurino :
Sabaha kadar toparlanmazsa, doktor çağırmanda ısrar ediyorum.
Se ela não se sentir melhor de manhã, insisto que chamem um médico.
Bu gece beni görmek istemenin nedenini öğrenmek için ısrar ediyorum.
Insisto em saber por que motivo quis falar comigo esta noite.
Söylediğimde ısrar ediyorum.
Mantenho o que disse.
Sam ısrar ediyorum. Bay Adare ve ben çok eski dostlarız.
Sam, insisto. 0 Sr. Adare e eu somos velhos amigos.
Bu mesajı bütün Dünya uluslarına iletmeniz için ısrar ediyorum.
Peço-lhe que transmita essa mensagem às nações da Terra.
İçinde bebek olan çantayı nereye bıraktığınızı söylemeniz konusunda ısrar ediyorum.
Insisto em saber onde pôs a bolsa... que continha a criança. Deixei-a nos sanitários.
Bu balık hikayelerini kendinize saklamanız konusunda ısrar ediyorum, Profesör.
Silêncio! É favor acabar com essas historias, Professor.
Yaptığımın doğru olduğunda ısrar ediyorum!
Eu insisto em que tenho o meu direito neste assunto!
# Çünkü ısrar ediyorum
Pois eu insisto
Bizimle kalmanız için ısrar ediyorum.
Insisto para que permaneça connosco.
Onu derhal almanız konusunda ısrar ediyorum.
Insisto que venha pegá-lo imediatamente.
İnkar etmiyorum, ısrar ediyorum.
Faço mais do que dizer. Insisto!
Bay Fallon ısrar ediyorum. Bilmem gerek.
Sr. Fallon... eu o estou provocando, por que tenho de saber.
Komutan, tekrar düşünmenizde ısrar ediyorum.
Comandante, recomendo vivamente que reconsidere.
Hayır... Hayır, hayır, ısrar ediyorum.
- Não, não, eu insisto.
- Ama ısrar ediyorum.
Não, eu insisto.
Sör Henry, ben tehlikeyi olduğundan büyük gören biri değilimdir ama bir konuda ısrar ediyorum :
Não sou homem para sobrestimar o perigo, mas devo insistir numa coisa.
- Beyefendi, ısrar ediyorum.
- Meu senhor, tenho de insistir.
Bir an önce buradan gitme konusunda ısrar ediyorum.
Para nos salvarmos, insisto que devemos sair daqui agora.
Ve ben de efendim, bu belgelerin bir gerilla tarafından Amerikalıları öldürmek için kullanıldığında ısrar ediyorum.
E eu devo insistir e dizer que estes mandados foram mal usados por um senhor da guerra que decidiu matar americanos.
Hillsboro belediye başkanı olarak kanunlara uyulmasında ısrar ediyorum bunun siyasi geleceğimi olumsuz etkilemesi pahasına olsa bile.
Como perfeito defendo as leis da comunidade sem me importar com o prejuízo para a minha carreira política.
- Size ısrar ediyorum.
Tenho que insistir...
Hemşiren olarak ısrar ediyorum. O kadar hızlı yürüme.
Como sua enfermeira, insisto.
- Bana vermeniz için ısrar ediyorum.
- Então insisto que mo dê.
Bay Jake ile konuşmak için ısrar ediyorum.
Insisto em falar com Mr. Jake. Sim.
Dinleyin, ısrar ediyorum...
Ouça, vou insistir...
Maaşımdan tam olarak, 20 dk. gecikme kesintisi yapmanızda ısrar ediyorum.
Insisto que me desconte exactamente os 20 minutos de atraso.
Amerikan Konsolosluğu'na gitmek için ısrar ediyorum.
Eu exigo ver o consul americano.
- Teknisyenimi almakta ısrar ediyorum.
- lnsisto em levar a minha assistente.
Kullanmamakta ısrar ediyorum,... ama Profesör gerçeği söyleyecekse.
Resisto a usá-lo, mas, neste caso, o Professor dir-nos-á a verdade.
- Ancak ısrar ediyorum.
- Mas eu insisto.
- Randevuya gitmenizde ısrar ediyorum.
- Insisto que cumpra o horário!
Ama ayakta kalmanız konusunda ısrar ediyorum.
Mas insisto que sobrevivam.
Bir bahse girdiğinde dürüst oynamalısın, ayrıca Galyalıları çağırmak için her türlü... hakkım da var, ve sana Mısırlılar'ın hala güzel saraylar yapabileceğini... kanıtlayacağım, Romalı'ların İnşaatçıları rahat bırakmalarını konusunda ısrar ediyorum, Ayrıca söylemeliyim ki...
Quando fazes uma aposta deves respeitar as regras e eu tenho todo o direito de chamar os Gauleses, e provar-te-ei que os meus Egípcios ainda conseguem edificar bonitos... palácios, e exijo que os Romanos deixem os construtores em paz
Cheron'a dönecek gemim olmadığı için, bizi oraya götürmenizde ısrar ediyorum.
Como estou sem nave para regressar a Cheron, insisto que nos leve lá.
Reynolds'un özür dilemesinde ısrar ediyorum.
Devo insistir para que ele peça desculpa.
Olmaz ısrar ediyorum, bunları yaparken ne kadar yoruldum bilemezsiniz.
Obrigada.
Halatı beline bağlamanız konusunda ısrar etmeseydim ne olurdu merak ediyorum?
Supõe que eu não tinha insistido em pôr-lhe esta corda à cintura?
- Emirleri uygulamakta ısrar ediyorum :
- Insisto em cumprir as ordens...
Davetin için teşekkür ediyorum ama ısrar etmene hiç gerek yoktu. - Hangi konuda?
- Sobre o quê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]