English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ş ] / Şanti

Şanti traducir portugués

241 traducción paralela
Mighty Maltlı krem şanti getirdim.
Trouxe-lhe a cerveja sem espuma.
Krem şanti?
- Chantilly?
Krem şanti? Boşver.
Se acontecer alguma coisa, vai buscar os miúdos e tranca-te no quarto.
Albert, bana Şanti söyle.
Albert, por que não me pedes chianti?
Yarın kayısılı tart ve krem şanti var.
Amanhã, há a torta de damasco e chantilly.
" Bana biraz krem şanti ayır.
Guarda-me o creme de chantilly.
- Krem şanti ister misin?
- Queres com chantilly?
Onu, krem şanti bikinisiyle görmedin mi?
Nunca a viste com o biquini de chantilly?
Ne var biliyor musun, krem şanti!
Sabes que mais? Chantilly!
Lazanyası, tartı. Hatta krem şanti gibi basit şeyleri bile. Her şey bir yerden bir yere neden farklı oluyor bilmiyorum.
A lasanha, a tarte, até algo tão simples como papas de trigo, que não se pensaria ser diferente de um sítio para outro.
Ben de waffle'ıma krem şanti koyuyorum.
Também ponho natas com açúcar nos meus waffles.
Krem şanti kafa oldum!
Sou o cabeça de Chantilly.
Bütün krem şanti kafalar korksun!
Todos temam o Cabeça de Chantilly.
Baba, oradaki kuraklık şanti markasından ziyade, acı ifade ediyor.
Pai, é "sobre a mesa". E os agricultores estão aflitos.
Hadi, şu memeler için biraz krem şanti alayım
Vá lá, vamos pôr um cremezinho nesses melões!
Başka bir ressam tutmanızı öneririm. Mesela Urbinolu Raphael de Santi...
Sugeriria outro pintor... como Raphael de Santi de Urbino que parece estar...
Santi, eski arkadaşlarımızı unutuyor muyuz yoksa?
Então, Santi, já não se lembra dos velhos amigos, é?
Seni uyarıyorum, Santi.
Estou a avisá-lo, Santi.
Bu böyledir, Santi.
É o seguinte, Santi.
Salmadan önce Santi'yle bir daha konuşacağım.
Vou falar com o Santi de novo antes de o libertar.
Bir iki gün içinde Vogel'i yakalayamazsak Santi ondan haber alacak.
Se não apanharmos o Vogel dentro de um ou dois dias, o Santi irá receber notícias dele.
Hemen Santi'yle konuşmalıyız.
Temos que falar com o Santi urgentemente.
- Gelin. Santi'yle ilgili işi narkotiğe sor.
Fale com os Narcóticos sobre o caso do filho de Santi.
Santi'nin satıcısına da sizinle beraber gideceğim.
E vou consigo ver o comprador da mercadoria.
Santi size anlattı mı durumu?
- O Santi explicou-lhe tudo?
Santi bana kefil olacaktır.
O Santi estará por perto para garantir que receberá.
Santi orada mı?
- O Santi estava lá? - Não.
Benimle gelecek.
O Santi virá comigo.
- John Santi.
- John Santi.
- Bay Santi, Time dergisinden.
- O Sr. Santi escreve para a revista Time.
Santi iyileşecek.
O Santi vai ficar bom.
- Orası Santi'nin yatağı.
- Na cama do Santi.
Bombanın düştüğü gün bir çocuk kayboldu. Santi.
No dia em que a bomba caiu, um miúdo desapareceu.
Santi senin yatağında uyurdu, on iki numarada.
O Santi dormia na sua cama, a 12.
Öğretmenler bombanın düştüğü gün Santi'nin korkup kaçtığını düşünüyorlar. Belki çobanlar bulmuştur ve hayattadır diyorlar.
Os professores acham que com a bomba Santi fugiu da escola assustado, alguns pastores encontraram-no e ele ainda está vivo.
Santi...
Santi...
Bomba... Eğer canlıysan bana Santi'nin yerini göster.
Bomba... se tu estás viva Diz-me onde está o Santi.
Santi... Konuş benimle.
Santi... fala comigo.
Santi'ydi.
É Santi.
Santi.
Santi.
"İç çeken" o.
"Aquele que geme" é o Santi.
Santi hakkında söylediklerin doğruydu.
O que tu disseste sobre Santi é verdade.
Santi'yi gördüm!
Eu vi Santi!
Santi öldü.
Santi está morto.
Telaşlanma Santi. Bana güven.
Não te preocupes, Santi.
Santi?
- Santi?
Santi, bu benim hatam.
Santi, a culpa é minha.
Santi.
Santi...
Santi, lütfen eve gidelim.
Santi, por favor, vamos embora.
Git Santi.
Vai, Santi.
Sadece git Santi.
Vai, Santi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]