English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ş ] / Şey ben

Şey ben traducir portugués

21,400 traducción paralela
Beni mutlu edecek tek şey ben öldükten sonra yerime senin geçeceğini bilmek olurdu.
A única coisa que me faria feliz é saber que ias tomar posse quando eu morresse.
Şey ben Latince'yi çok iyi konuşurum.
Eu sou fluente em Latim,
Ben burada saklanırım. Her şey bitene kadar beklerim.
Ficarei aqui à espera que tudo isto acabe.
Ben bir doktorum ve yemin ettim. Sana zarar verecek bir şey veremem.
Sou médica, fiz um juramento.
Ben bir şey yapmadım!
Eu não fiz nada!
- Ben bir şey görmüyorum.
- Não vejo nada.
Evet, üzgünüm. Ben... Üzerinde çalıştığım dava ile ilgili önemli bir şey aklıma geldi.
Sim, pois foi, eu... percebi a solução para um caso em que estou a trabalhar e vou andando...
Polly sonunu bana anlatmayacaktı, ben de bir şey uyduramazdım.
Mas a Polly não iria contar-me e eu não podia simplesmente inventar qualquer coisa.
Evet, ben şey...
Durante...
- Şey, ben şöyle...
Sabes que mais? Podemos...
Ben şey yapayım... Şunu kullanmam lazım.
Tenho de ir à...
Son zamanlarda yaptığım tek şey onun arkasını toplamak ve ben bundan bıktım artık.
Ando a resolver a merda dos problemas dele e parece que é só isso que tenho feito e estou farto.
- Bobby Marks olayı, orada yaptığım şey bir daha olmayacak. - Ben seni umursuyorum.
Estou preocupada contigo.
Sürekli endişelenecek bir şey yok diyorsun biliyorum idare ediyorum diyorsun ama ben idare edilmek istemiyorum.
E sei que disseste para não me preocupar, que estás a tratar do assunto, mas, não quero ser "administrada".
Sende, Reverb'in hiç sahip olmadığı bir şey var Caitlin ve Joe, Iris, Wells ve ben.
Tu tens algo que o Reverb nunca teve, Caitlin, Joe, Iris, Wells e eu.
Ben Roan, Azgeda Kralı ve elimde Önder'in aradığı bir şey var.
Sou Roan, rei da Azgeda. E tenho o que a Comandante procura.
Sen bir şey söylemezsen ben de söylemem.
Não digo nada se também não disseres.
Bu olmadan sen ve ben diye bir şey olmaz.
Sem isto, não há "tu e eu".
Ben de bir şey bilmiyorum ama büyük bir şey yoktur bence.
Serio, Não sei de nada, Mas de certeza que vai ficar tudo bem.
"Evet, o mesajı ben yolladım." "Hayır, dediğinizden bir şey anlamadım."
"Sim, mandei a mensagem do telemóvel do Tyler", ou "Não sei do que está a falar"?
Ben yardım etmeye çalışırken böyle kızıp bana saldırman... -... bir şey sakladığının kanıtı.
O facto de estar com tanta raiva e a atacar-me quando quero ajuda-la, só prova que esconde algo.
- Wes ben. Bir şey konuşmak...
Tenho de falar consigo.
Yani şey biraz olaylıydı ben...
Foi... agitado.
Seni öldürmeyen şey güçlendirir. - Ben de güçlü olmak istiyorum. - Ben de güçlü olmak istiyorum.
Vai ser.
Ben Başkanı İHO'nun gittikçe ve hızla büyüyeceği konusunda uyardığımda Başkan hiçbir şey yapmadı.
Quando avisei o presidente que a ICO ia crescer e crescer rapidamente, ele não fez nada.
Peşin nakit para haricinde teklif edebileceğim bir şey yok ama bana inan ki, senin yaptığın şeyi ben de yapmak isterdim, yani
Não tenho nada para oferecer exceto dinheiro na mão. Mas acredita, deixaria que fizesses o que quer que seja que faças...
- Ben bir şey yapmadım.
- Eu não fiz nada.
Ben bir şey yapmadım.
- Não fiz nada, não lhe bati.
Jesse ve Wally bir şey istiyor mu gidip bakayım ben.
Eu devia ver se a Jesse e o Wally precisam de alguma coisa.
Daha önce de söylediğin gibi canavardan başka bir şey değilim ben.
Como tu disseste, não sou nada além de um monstro.
Ben bir empatım, ayrıca içini rahatlatacaksa hissettiğin kadar şey görmedim.
Eu sou uma empata, e se te faz sentir melhor, não o vi tanto quanto o senti.
En güzel yanı, ben hiçbir şey demiyorum.
só que eu não tenho de dizer nada.
Ben üniversiteye şey için...
Eu andei na faculdade...
Yanlış bir şey yaptığım için kâbuslar gördüğümü senin davanın erdemli olduğunu söyleyebilirsin ama ben de davamın erdemli olduğuna inanıyordum.
Podem dizer que tenho estes demónios porque fiz algo de errado, que a vossa causa está certa, mas acredito que a minha causa também estava certa.
Ben bir şey istememiştim.
Não lhes pedi nada.
Ben... Ben sana bir şey göstermek istiyorum.
Queria mostrar-te.
İstediğimiz her şey olacak çünkü istenirse daima bir yol bulur senle ben ise hayatta tanıdığım en inatçı insanlarız.
E vamos ter tudo o que queremos. Quem espera sempre alcança. E tu e eu somos os sacanas que mais esperamos na vida.
Ama Tariq'in başına bir şey gelmesine izin veremem o yüzden o küçük tatlı pilatesçi poponu şuraya oturt da ben gelene kadar bekle.
Mas não posso deixar que o Tariq se magoe. Senta esse lindo traseiro no sofá e fica aqui até eu voltar.
ben, şey, keşke söyleyebilseydim...
Eu, uh, eu gostava de te poder dizer, mas, uh...
Sen ve ben... Biz bir şey değiliz.
Tu e eu... não somos nada.
Daha fazla şey öğrenene kadar ben hiçbir şeye katılmam.
Não me comprometo com nada até saber mais.
- Ben bir şey yapmadım.
- Não fiz nada.
Ben bir şey yapmıyorum.
Não estou a fazer nada.
Chloe ve ben öğretim yapacağız Birbirlerine bir iki şey.
A Chloe e eu, vamos ensinar algumas coisas uma à outra.
Şu anda sahip olduğum şey bu, Ama ben sadece başlamak istedim, şimdilik hoşçakal.
É só isto que tenho, de momento, mas eu só queria começar, então,
Ben şey olabilirdim...
Eu podia ser...
Ben size böyle bir şey demedim. Şansıma öyle denk geldi herhalde Ryan.
Acertei por acaso, Ryan.
Ben bir şey yapmadım.
Não fiz nada.
Ben bir şey yapmadım!
Eu não fiz nada.
Efendim, ben bir şey yapmadım.
Senhor eu não fiz nada.
Ben bir şey yapmadım.
Eu não fiz nada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]