Şundan traducir portugués
1,140 traducción paralela
- Vazgeç şundan, Jack.
- Desiste, Jack.
- Şundan bir tane alabilir miyim? - Üzgünüm ama sonuncuyu sattım.
- Acabei de vender o último.
Kurtul şundan.
- Sim, é melhor.
Şundan uzak dur.
Não te metas nisto.
Ayrıca şundan korkuyordunuz : Bir milyon dolarlık özgürlük tahvilleri ona teslim edilirse onları çalıp ortadan kaybolabilirdi.
E também teve medo que se lhe fossem confiados os títulos de crédito, ele os roubasse e desaparecesse.
Yani eğer şundan kurtulursak...
Se largássemos isto...
Şundan bir tane içeceğim.
Marlene, posso roubar-te um destes?
Chesterton bana şundan bahsetmişti.
Fez-me lembrar de uma frase de Chesterton.
Şundan, şundan... birazcık da bundan...
Isto, isto... Um pouco disto...
Şundan emin değilim... Anlıyorum.
Aqui, não tenho bem a certeza...
Ve şundan öyle eminim ki evden çıkarken yapmam gereken en son şeyi yapmış ve tahmin edeceğiniz gibi konuşmamı evde unutmuşum.
E quando saí de casa esqueci-me do discurso.
Kumandayı al şundan!
Larguem o comando!
- Ya şundan?
- E disto.
Şundan iç biraz.
Beba um pouco
Sakıncası yoksa, şundan biraz daha alacağım.
Já agora, se não se importa, bebia um pouco mais disso.
Jonah şundan biraz getirsene.
Jonah. Traz essas coisas daí.
Şundan bir yudum içsene.
Queres um gole?
Seni şundan çıkaralım. Luigi?
Vou tirar-te isto.
Kurtul şundan.
- Bem, deixa-te disso.
Aslında olanlar şundan ibaret merhum teyzemle ilgilenen doktor zamansız bir felç geçirdi ve artık sağ eli tutmuyor..... yani vefat belgesini alamadım.
Sabe, o que se passou foi que o médico o mesmo médico que tratava da minha falecida tia, teve um acidente extemporâneo e perdeu a capacidade de uso da mão direita. Portanto obviamente, não consegui a certidão de óbito, mas tenho isto.
Şundan biraz araklama yapayım.
tenho de roubar esta ideia.
İşte, bayan, şundan bir yudum alın.
Aqui tem, beba um pouco disto, menina.
Şundan bundan.
- Disto e daquilo.
"Şundan bundan" eh?
- Disto e aquilo, eh?
Kurtulalım şundan.
Vamos acabar com esta merda, meu.
Şundan eminiz, o manyak Taft şu sırada buraya geliyor. Rafineri ciddi terör tehdidi altında.
Pensamos que o tarado do Taft se dirige para cá, o que constitui uma verdadeira ameaça.
Bu yaptığına inanamıyorum. Şundan kurtul da gidelim.
É incrível o que ele está a fazer.
Kurtul şundan!
Fá-lo cair!
- Hemen kurtul, şundan!
- Livra-te dela!
Şundan daha incelikli bir cevap bekliyoruz sanırım :
Deves querer uma resposta mais sofisticada do que...
Gerçi şurada birkaç gündür beraber iz sürüyoruz ama... Aranızdan biri de şundan bana bir bahsetseydi keşke!
Só estamos juntos há dois dias, mas Jesus, um de vocês podia-me ter dito que...
Bana " Vazgeç şundan.
Ela disse, " Desista.
Şundan vazgeçmezsen seni tımarhaneye yollayacaklar.
Se não parares, vão mandar-te para um psiquiatra.
Amerikan halkı şundan emin olabilir Alkatraz firar edilemez bir hapishanedir.
Só quero assegurar ao povo americano que Alcatraz persiste à prova de fugas.
Ama şundan eminim ki sen benim tarafımda değilsin.
- Faça isso. - Mas já sei que não está do meu lado.
- Kurtul şundan.
- Livra-te disto.
Kurtul şundan!
Tira-me isso!
Kurtul şundan!
Tira-ma!
Şundan yiyecek çıkarırsak şanslı sayılırız.
Com sorte, a partir daquilo, arranjo metade de uma ração hidro.
Hayatımızda pek fazla ayrıcalığımız olmasa da, Bayan Bennet şundan emin olarak övünebiliriz ki burada ülkenin en aptal iki kızı yaşıyor.
A nossa vida deu-nos poucas superioridades, mas podemos gabar-nos de termos aqui duas das moças mais tolas do país.
Sizi şundan uzak tutmak için...
Afastá-lo daquela...
Şundan derin bir nefes al ahbap. Tamam.
Amiguinho, inspira aqui.
Hayır. Bak, George, şundan o kadar eminim ki bu dükkandan elimde bir kase çorba ile çıkacağım.
George, ouve, estou certa de que saio dali com uma tigela de sopa.
Şundan eminim ki Bob, senin annenle tanışmak istemezdim.
Não quero conhecer a tua mãe, Bob.
Peki şundan kurtulalım.
OK, vamos levantar isto daqui.
Şundan da biraz dene.
Prova estas.
O s.ktiğiminin "puto" sundan nefret ediyorum.
Odeio aquele puto de merda!
Reef şundan bir fırt çeksene.
Tô sussa, Kevin.
... Hitchcock'un "Vertigo" sundan Kubrick'in "2001" ine ve pek çok diğerine kadar. Filmler sanki ortak bilinçaltı için yapılan antik bir araştırmaya verilen cevap gibidir.
Desde Intolerância de Griffith a As Vinhas da Ira de John Ford até A Mulher que Viveu Duas Vezes de Alfred Hitchcock a 2001 :
Bu hayattan ne kadar eminsem şundan da o kadar eminim ki, her şey sona erdiğinde korkacak hiçbir şeyimiz yok.
Não temos nada a temer quando acabar.
Şundan kurtulalım.
Vem cá.