Act traducir ruso
9,072 traducción paralela
Şimdiye kadar açtığın kapılar için teşekkür ederim ama bundan sonrasını ben hallederim.
Я благодарен за твою помощь, но теперь буду действовать сам.
Yukarıdaki adam masum insanların olduğu kalabalığa ateş açtı.
Этот человек открыл огонь по невинным людям.
- Şimdilik. Dynastic kayıtlarını bize açtığında daha basit olur.
Проблема исчезнет, когда "Династик" пустит нас в свои закрома.
Tek seferde açtım!
Ого, я с первой попытки угадал!
Üç oval açtık.
Мы прошли три ступени.
Nereye ait, ya da neyi açtığından bahsetmedi.
Ни куда ведет, ни что открывает.
Bu konuyu kız arkadaşınla daha çok zaman geçirmek istediğin için mi açtın?
То есть, ты хочешь проводить больше времени со своей подругой?
Birkaç hafta önce Facebook'ta grubumuz için hayran sayfası açtım...
Несколько недель назад я посетила фан страничку вашей группы на Фейсбуке и...
Aydaki Ayaz İzleri hayran sayfasını açtım, Trent katıldı.
Я создал фан группу "Следов на Луне", Трент присоединился к ней.
Konuyu ben açtım.
I brought him up.
Nasıl bir yanlış anlaşılma buna yol açtıysa çok memnun oldum.
Но какое бы недоразумение ни привело к этому, я этому рад.
Bebek konusunu açtı.
Он сказал о ребёнке.
Nick artık evlendiği ve hayatında yeni bir sayfa açtığı için bu sene yanımızda bizim için kıymetli misafirleri de getirebileceğimizi söyledi.
Но так как Ник теперь женат и начал новую главу в жизни, он решил, что мы должны приехать со своими половинками.
Peki, buz çözücüyü açtıktan sonra ne yaptınız?
Ладно, что ты сделал после того, как включил обогреватель?
Belki arkadaşların açtır.
Может, они проголодались?
"Kanatlarımı açtım."
У-у-у.
Belki... Onca yıl sizin üçüncünüz olmak bunun, şansımın yolunu açtı.
Может... все годы, когда я был третьим колесом, вели к этому, к этому шансу.
Patterson, Severide'a açtığın savaşı Riddle mı destekliyor?
Паттерсон, ты воинственно настроен к Северайду... Это исходит от Риддла?
Palm Springs'ten ayrılmak istedik, temiz bir sayfa açtık.
Мы хотели уехать из Палм-Спрингс, начать всё сначала.
Bugün benim için kapı açtın, bir kız için bu bile fazla.
Вы уже открыли мне дверь сегодня... Для такой, как я, это уже слишком.
Chumhum'a ileriye yönelik ekonomik avantajı yüzünden haksız müdahale davası açtınız.
Вы подаете в суд на Чамхам за противоправное препятствование получению коммерческой выгоды?
Bunca yıkıma yol açtıktan sonra bile kahramancılık oynamak mı istiyorsun yine de?
и до сих пор хочешь оставаться героем? !
Cildi harika, poposu mükemmel ve babası ona kendi moda şirketini açtı.
У неё идеальная кожа, классная задница и папочка подарил ей дом моды.
Suçu işlemediğini gösteren DNA kanıtı ortaya çıktıktan yaklaşık bir yıl sonra Steven Avery için dava açtık.
Мы подали иск Стивена Эйвери спустя год после анализа ДНК, который показал, что он не совершал это преступление.
Diğer yandan Steven Avery'nin Manitowoc İlçesine karşı açtığı davada yarın gerçekleşecek tanık ifadelerinin dinlenmesinin iptal edildiği öğrenildi.
Также, сегодня мы узнали, что завтрашнее снятие показаний по гражданскому иску Стивен Эйвери против округа Мэнитуок отменено.
Steven Avery, Manitowoc İlçesine açtığı davayı geri çekti.
Гражданский иск Стивена Эйвери против округа Мэнитуок удовлетворён.
Peki Manitowoc Şerif Departmanının Steven'ın tahliyesi, açtığı dava kurulan Avery Komisyonu, Valinin Steven'ı kucaklayıp yargının işleyişinin çarpıklığına örnek göstermesi sonrası içinde bulunduğu durumda insan doğasının delil yerleştirmeye nasıl meyilli olabileceğini anlıyor muyum?
Но понимаю ли я, как велик соблазн подкинуть улики при обстоятельствах, в которых управление шерифа Мэнитуока оказалось после освобождения Стивена, иска, комиссии Эйвери, после того, как губернатор поддержал Стивена и поставил примером несовершенства системы уголовного права?
- Kapıyı çaldım, o da açtı.
Я постучал в дверь.
Halbach soruşturmasının dışında tutulmanızın nedenlerinden biri Steven Avery'nin Manitowoc Emniyeti aleyhine açtığı kamu davasında bizzat ifadenizin alınmış olması.
Одной из причин, почему вас лично отстранили от дела Хальбах, было то, что вас допрашивали по гражданскому иску Стивена Эйвери против Мэнитуока.
2004 yılında Steven Avery, hayatında açılan gediğin bir nebze de olsa telafi edilmesi için bir dava açtı.
В 2004 году Стивен Эйвери обратился с иском, Вступительная речь защиты. — о взыскании компенсации за всё произошедшее с ним.
Ve beyler bayanlar, o noktadan sonra polis, aracın kapısını açtığını bile söylemeden aracın içinde veya dışında kan bulunduğuna dair ortada bir bilgi yokken o genç kadının yaralı mı ölü mü olduğu henüz bilinmezken tüm gözler Steven Avery'ye çevriliyor.
И, начиная с этого момента, ещё до того, как полиция заявила, что вскрыла машину, до того, как было что-либо сказано про кровь внутри или снаружи, ещё до того, как кто-либо узнал, что эта девушка покалечена или убита, всё внимание сосредоточили на Стивене Эйвери.
Savcılık mesajları kimin açtığını biliyor mu?
Прокуратура знает, кто заходил на голосовую почту?
Ayrıştırma işlemi sırasında yanlışlıkla kendi DNA'mın negatif kontol tüpüne girmesine yol açtım.
Во время получения образца моя ДНК случайно попала на контрольный образец.
Peki Steven Avery'nin yatak odasına girip saatlerce arama yapmadan önce... Bir, iki, üç defa ya da neyse artık... Steven Avery'nin evinde kendisinin açtığı davada ifadesi alınmamış birisi arama yapmış olsaydı daha doğru olmaz mıydı sizce?
И до того, как вы часами перетряхивали вверх дном спальню Стивена Эйвери один, два, три или сколько там раз, не было бы честнее по отношению к Стивену Эйвери, если это обыск проводил кто-то другой, а не человек,
3 Kasım 2005 günü Teresa Halbach'in kayıp olduğunu öğrendiğinizde Steven Avery'nin açtığı davada ifade vermenizin üstünden sadece 3 hafta geçmişti.
3 ноября 2005, когда вы узнали, что Тереза Хальбах пропала, прошло всего 3 недели после дачи показаний в гражданском иске Эйвери.
Sonunda açtı!
Алло?
Ve en sonunda gözümü açtığım zaman, İsa'yı gördüm.
И когда я, наконец, открыл глаза, я увидел Иисуса.
- İlk bahsi sen açtın.
- Вы первая.
Televizyonu her açtığımda seni görüyorum.
Постоянно в телевизоре. Да.
En çok da Dünya'ya açtır.
И больше всего он жаждет Землю.
Um, senin... Senin istismarların her kapıyı senin için açtı,
Благодаря вашим, так сказать, похождениям, перед вами теперь открыты все двери.
- Ben açmadım. Sen mi açtın?
- Я не открывала.
Neyse, internet sitesi açtım.
Ладно, я состряпала сайт.
- Ha iyi, telefonu açtın.
Ты ответил.
Açmaması gereken bir şeyi açtı.
Открыв то, что не следовало открывать,
Neden her ağzını açtığında kavga çıkıyor?
Почему каждый раз, когда ты открываешь рот, начинается ругань?
Zalim diktatör Charles NGochi'nin cinayeti burada iç savaşa yol açtı.
... где убийство кровавого диктатора Чарльза Нгочи - привело к войне. - С первого раза.
Bu saplantı bir dengesizlik yol açtı... Üç hafta önce Phil takım arkadaşı tarafından rapor edilmiştir.
Эта одержимость привела к расстройствам, о которых первым рассказал его партнер Фил три недели назад.
Üzgünüm Benim ağzını açtı.
Ты пожалеешь, что открыл свой рот.
Bayan Kennedy, bize evinizin kapılarını açtığınız için çok teşekkür ederim.
Миссис Кеннеди, позвольте поблагодарить вас за разрешение посетить вашу официальную резиденцию.
Johnsonlar bana gönüllerini açtılar.
Джонсоны были так добры ко мне.