Advantage traducir ruso
14 traducción paralela
O dönemde nükleer sayısında 17 kat stratejik avantajımız vardı.
В то время, мы имели соотношение : 17 к 1-ому стратегического преимущества в количестве ядерного арсенала. At the time, we had a 17-to-1 strategic advantage in nuclear numbers.
Testleri sınırlasak da bu avantajı koruyacağımıza emindik.
Мы были уверенны, что мы могли-бы сохранить это преимущество... We were certain we could retain that advantage если-бы мы ограничили испытания. Начальники штабов были против.
Görevden almanın avantajı?
- А какой смысл... выводить их оттуда? Kennedy : - The advantage to... taking them out is?
Doğru ama savaş daha yeni başladı ve en harika avantaj bende :
True, but the war's just starting and I have the greatest advantage :
Benim American Advantage numaramı biliyor musun? ve koltukları değiştirmek için biriken puanlarımı kullanmak istiyorum.
У тебя мой номер "Американ Адвэнтедж"? Ты знаешь, я ненавижу сидеть по середине.
Sizden faydalanıyormuş gibi olmak istemem.
I don't want to take advantage of you.
1000 ) } Arayan Çocuklar 1000 ) } Makoto Shinkai Sunar
1060 ) } Субтитры предоставлены альянсом Advantage : Перевод : Lighter235 ;
Akbaba stratejik bir üstünlük korumaya çalışıyor.
The Vulture wants to maintain a strategic advantage.
Kaybın yarattığı zayıflıkla başkalarından faydalanma isteğini -
Look, I understand, in the wake of loss, the desire to take advantage of...
Orada kazanıyor.
He has the advantage of you there.
Tecrübelerime göre, bir fahişeye disiplin veremezsen her zaman seni kullanır.
In my experience, if you do not discipline a whore, she will always take advantage.
Teklifinizi düşünüyordum da beraber çalışmanın faydalı olabileceğini düşünüyorum.
I've been thinking about your proposal, and I do see the advantage of us working together.
Ev sahibi kadını kullanmakla kalmadı, 10 yıldan uzun süre 3 kızı rehin de tutabildi.
He not only was able to take advantage of the woman who owns this house, but he's somehow held 3 girls hostage here for over a decade.
- Faydalanabileceği herkes olabilir.
Anyone he could take advantage of.