Anlamaya çalış traducir ruso
1,501 traducción paralela
Bir tanesi, ölüm ve ölmek konularında ben bu kadar aptalca ve hatalı davrandığım halde hastalarıma nasıl yardım edebileceğimi anlamaya çalışıyorum
Одна из вещей, которую я пытаюсь понять - это как помочь моим пациентам со смертью и процессом умирания, когда я сам абсолютно глуп в этом вопросе, так неправ.
Ben sadece bunun bedelini anlamaya çalışıyorum bu baskıya ya da belki de bir kahraman olmaya ihtiyaç duyuyordun.
Я просто думаю о жертвах, которые пришлось понести. Давление или даже необходимость все время быть героем.
Biz de tam bu sorunu çözmek için yapılabilecekleri anlamaya çalışıyorduk.
Мы как раз пытались найти какие-нибудь способы, с помощью которых мы могли бы решить эту проблему.
Burada üzerinde çalıştığımız konular açısından görüş açını genişletmek ve bu noktaya nasıl vardığını anlamaya çalışmak.
В том смысле, что мы работали над расчисткой тропинок, открывая обзор к тому, как вы пришли туда, где находитесь сейчас.
Lütfen anlamaya çalışın.
Пожалуйста, поймите.
Ben sadece tüm hayatım bir günde nasıl böyle değişir, onu anlamaya çalışıyorum.
Я просто пытаюсь понять, как моя жизнь могла полностью измениться всего за один день.
Sadece anlamaya çalışıyorum.
Просто пытаюсь разобраться.
Ne için edebiyat parçaladığını anlamaya çalışıyorum.
Я пытаюсь понять, что могло бы стоять за этим эвфемизмом.
Onun kaybettiği şeyi anlamaya çalış.
Представь, каково пережить такую потерю.
Anlamaya çalışmalısın.
Ты должен попытаться понять.
Bakın, biz sadece burada ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Послушайте, мы просто пытаемся понять что здесь произошло.
Bu arada siz de fırsat düşünce ipuçları arayıp anlamaya çalışırsınız, bilmediğimiz bir derdi vardır da belki bilince çaresini bulabiliriz.
Рассейте скуку принца увеселеньями - и стороной, как только будет случай, допытайтесь, какая тайна мучает его и нет ли от нее у нас лекарства.
Earl'ün bandını izleyip öfkesinin ardında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Я просматривал запись Эрла, пытался понять в чем причина гнева.
Burada ne türden bir iş döndüğünü düşündüğünü anlamaya çalışıyorum da.
Я всего лишь пытаюсь понять, что тебе здесь нужно.
Onunla ilgili neyin yanlış olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Пытаюсь понять, что с ней не так.
Bu yüzden, eğer siz konuşmasından ya da vücut dilinden bir şeyler çıkartabilirseniz, anlamaya çalışın.
Так что, если вы сможете понять.. хоть что-нибудь из его речи или по языку жестов, вы нам очень поможете.
Bunu anlamaya çalışıyoruz.
Это мы и пытаемся выяснить.
Kıskançlık yapmadan önce kız arkadaşının durumunu anlamaya çalışamaz mısın?
И прежде чем ревновать, не должен ли ты попытаться понять ситуацию, в которой она находится?
Kıskançlık yapmadan önce, kız arkadaşının durumunu anlamaya çalışamaz mısın?
И прежде чем ревновать, не должен ли ты попытаться понять ситуацию, в которой она находится?
Ve biz de onu anlamaya çalışıyoruz. Ama onun burada yaşaması... Kalıcı bir çözüm değil.
Но ее проживание здесь... это недолговременное решение.
Orada duruyorlardır ve tam olarak nerede ortada bırakıldıklarını anlamaya çalışırlar.
Они сидят там, ждут когда их поднимут, имеено в том месте, где они были прерваны.
Ben sadece grup dinamiklerinin tam olayını anlamaya çalışıyorum.
Я просто пытаюсь составить общую картину
Görüşmeler yapıp... ne olduğunu anlamaya çalışıyorum, sorun şu ki onu geri getirebileceğimi sanmıyorum.
Я звонил и пытался понять, что делать, но дело в том, что я не думаю, что смогу ее вернуть.
Sadece sorununun ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Я просто пытался выяснить, в чем у него проблема.
Dostum, herkes senin kim olduğunu anlamaya çalışıyor.
Чувак, да все пытаются узнать, кто ты такой на самом деле!
Kimse var mı yok mu anlamaya çalışıyorum.
Я пытаюсь понять, кто там.
O gün George'un neden işte olmadığını, neden bana gelmek ve savaş zamanı orduya katıldığını söylemek için yolda olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Почему Джорджи не был на работе в тот день. Почему он ехал ко мне, чтобы сказать, что идет в армию.
Dava işine bulaşmak istemiyorum. Anlamaya çalış.
Я не хочу никуда обращаться, так что... постарайся понять, что я этого не сделаю.
Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Doğru olanı anlamaya çalışırken bile çok zor zamanlar geçiriyorum.
Я стараюсь делать как надо... но становится всё сложнее и сложнее понять, что вообще это значит.
Bilirsin, senin nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyorum gerçekten böyle misin, ya da yalnızca diğerlerine öyleymiş gibi mi gözükmeye çalışıyorsun?
Я все пытаюсь понять, ты действительно такой, или ты просто хочешь, чтобы тебя таким воспринимали?
Ve ben de anlamaya çalışıyorum.
Это я и пытаюсь понять.
Ne yollamış olduklarını hala anlamaya çalışıyorum... Japonlar da öyle.
Что они отправили, я до сих пор теряюсь в загадках... как и японцы.
Ben sadece, neden böyle bir şey yapmana sebep oluyor onu anlamaya çalışıyorum.
И я только пытаюсь выяснить, почему оно заставляет тебя делать это.
Odada neler döndüğünü anlamaya çalışıyorum burda.
Тише. Я пытаюсь понять, что происходит в той комнате.
Cabe'in doğruyu söylerken takındığı tavrı anlamaya çalışıyor.
Он пытается добраться до той границы, где Кэйб говорит правду
Yeni bilgilere ulaşır neyin yanlış gittiğini anlamaya çalışırız.
Узнать побольше информации. Понять, что на самом деле происходит.
- Olan biteni anlamaya çalışıyoruz.
- Мы пытаемся разобраться.
Mossad, bazı teröristlerin ne yaptığını anlamaya çalışıyor.
Моссад, пытающийся вычислить, что затевают террористы.
- Sadece anlamaya çalışıyorum.
- Я пытаюсь понять,
Sanırım sadece, beni neden kovmadığınızı anlamaya çalışıyorum.
Я пытаюсь понять, почему вы меня вообще не уволили
Hâlâ anlamaya çalışıyoruz.
Всё ещё пытаюсь понять.
Hayır, Dylan. Burası benim evim ve hastaneden buraya nasıl geldiğini anlamaya çalışıyorum.
Нет, Дилан, это мой дом, и я пытаюсь понять, как ты попал сюда из госпиталя
Sadece gücünü anlamaya çalışmalısın.
Тебе только необходимо понять их.
Biraz insanlarla ilgilen, bizi anlamaya çalış.
Обратите внимание на людей, попытайтесь понять нас!
İlk geldiğinde... ondan hoşlandığını sanmıştım ama nasıl hissettiğimi anlamaya çalışıyorum ve şunu dürüstçe söyleyebilirim.
Когда он впервые вернулся, я... я думала, что он привлекает меня, но размышляла о том, что чувствую, и сейчас могу искренне сказать вот что.
Sadece adamın doğasını anlamaya çalışıyordum.
Я просто пытался присмотреться к нему.
Anlamaya çalışıyorum.
Я пытаюсь понять тебя.
hala bunun tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Я все еще пытаюсь разобраться, что это за след.
Sheldon, lütfen, anlamaya çalış.
Шелдон, пожалуйста, постарайся понять.
Neyin peşinde olduklarını anlamaya çalışıyordum!
Я пытался выяснить, что они творят!
Sebepleri bulmaya çalışıyorum kimi anları anlamaya çabalıyorum.
А я пытаюсь... найти причины моменты...
anlamaya çalışıyorum 19
anlamaya çalışın 17
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
anlamaya çalışın 17
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67