English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ A ] / Anlayacaktır

Anlayacaktır traducir ruso

555 traducción paralela
Shinkichi yeterince büyüdü öğrenmek için. Anlayacaktır.
Синкичи уже достаточно взрослый, чтобы понять существующее положение.
Onu öp ve gittiğimi söyle. Anlayacaktır.
Передай ей мой поцелуй и скажи, что я уехал.
Kafası çalışıyorsa, kendini aptal yerine koyduğunu anlayacaktır.
Думаю, он понял, что выставил себя дураком.
Mahkeme anlayacaktır bunu.
Любой суд в стране это поймет.
Kocanız bunu anlayacaktır.
— Ваш муж меня бы понял.
Anlayacaktır. Benim yaptığımı...
Он подумает на меня.
Böyle düşünürse seni anlayacaktır.
Он всё поймет, увидев как тебе тяжело приходится.
Kutunun boş olduğunu söylemeye devam et. İnsanlar anlayacaktır.
– Коробка была пустая.
- Eminim beni anlayacaktır.
- Я уверена, что она поймет.
Hatanı anladığını düşüneceklerdir. - Herkes anlayacaktır.
Я не буду извиняться.
Katil ortaya çıkmazsa, birini daha öldürebilir, hâkim neden yalan söylediğini anlayacaktır.
Убийца может найти ещё одну жертву, если будет считать что он неуязвим. А судья поймёт, почему ты солгала.
Yeterince değil ama bunlar anlayacaktır.
Неочень хорошо, но они поймут.
Bunu anlayacaktır.
Она поймет.
Söylemeyin, ama ineğini bulamadığında anlayacaktır.
Не говорите ему... Но он же не найдет корову и обо всем догадается.
Doğru söylüyor, Eslam, ineğini bulamadığında anlayacaktır.
Точно, Ислам. Не найдет корову и все поймет.
Kimse bir şey söylemese bile, anlayacaktır.
Даже если все будут молчать, вот он проболтается.
Aptal olma, seni anlayacaktır.
Не глупи. Она поймет.
Anlayacaktır, inan bana.
Он поймёт. Поверь мне.
Anlayacaktır muhtemelen.
Поймет, наверное.
- Pratik olarak, yalancı denen adam olacaktım. - Pratik olarak değil. Eğer doğruyu söylüyorsa, anlayacaktır.
дем се елпистеуолаи, йолг ╨ лпкис, опыс ейамам аутес ои жтывес ьувес поу йатастяажгйам лафи ле то сйажос соу.
Tanrı anlayacaktır.
Господь поймёт.
Geri gelecek ve kimin patron olduğunu anlayacaktır.
Тогда она приходит обратно. И понимает, кто тут хозяин.
- Anlayacaktır.
Он поймет.
Prens Mihail kendisinden ne beklendiğini anlamıyorsa, elbet Prens Dan anlayacaktır.
Если принц Михаил не понимает что ему нужно делать, то это сделает принц Дан.
Ruslar durumu anlayacaktır.
Те, кто не хочет дезертировать, вернутся домой и скажут, что лодка у нас.
Babalarınız anlayacaktır.
¬ ы, отцы, поймете.
Annesiyim onun, Tanrı anlayacaktır.
Я - мать. Я уверена, Господь меня поймет.
Anlayacaktır.
Он поймет.
Elbette şikâyet edenin ben olduğunu anlayacaktır.
Конечно она знает, что это я пожаловался.
İnsanlar anlayacaktır.
Люди нас поймут.
Eminim Jacquart Hubert'in akıl hastası biri olduğunu anlayacaktır.
Жаккар прекрасно поймет, что Юбер болен и не отвечает за свои поступки.
Peki, Marge'a bu şekilde açıklayabilirsem, eminim anlayacaktır.
Ну... если я все объясню, Мардж наверняка поймет.
- Bunu anlayacaktır.
- Он тебя поймет.
Eminim Julian anlayacaktır.
Джулиан поймет.
Eminim zamanla işbirliği yapmanın akıllıca oluğunu anlayacaktır.
Уверен, скоро она поймет, что с нами лучше сотрудничать.
O ne dediğimi anlayacaktır.
Он сразу всё поймёт.
Kendisi anlayacaktır.
Он догадается.
Akıllı biri O. Anlayacaktır.
Он догадается
Kendisi müslüman. O yüzden bütün bunu anlayacaktır.
Она мусульманка, так что она всё поймёт.
Martin anlayacaktır.
Мартин поймёт.
O seni anlayacaktır.
Он поймет.
"Dünya anlayacaktır." Böyle demedim mi?
"Все тебя поймут". Разве я не говорил?
İçinde yaşadığımız dünyanın ne kadar zorluklarla dolu olduğunu yakında anlayacaktır.
Скоро она узнает, в каком суровом мире мы живем.
Böylece, her şeyde bir hayır olduğunu da anlayacaktır.
Чтобы он знал, что даже такие страшные испытания к лучшему.
Freddie bunu anlayacaktır.
Ничего страшного. - Фредди поймёт.
Durumu anlayacaktır.
Она мигом поймёт суть дела.
Voyager bunu duyarak bizden geldiğini anlayacaktır.
"Вояджер" распознал бы сигнатуру, и знал, что это от нас.
Tüm finallerden A alırsan herkes kararlı olduğunu anlayacaktır.
С одними пятерками ты покажешь всем, что настроен серьезно.
Eminim ki bu durumu anlayacaktır.
Я уверен, он всё поймёт.
Hanımım bunu anlayacaktır.
Моя жена все понимала.
Seni anlayacaktır.
- Ничего, остынет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]