Asked traducir ruso
66 traducción paralela
Biz henüz resmen onlara sormadık ama... ... Monica ve Chandler'ı isterdik.
Well, we haven't officially asked them yet but we would want Monica and Chandler.
Cornell :
I asked Marg and she said no.
Robert McNamara'dan savunma bakanı sorumluluğunu üstlenmesini rica ettim.
Я попросил Роберта Макнамару... I've asked Robert McNamara принять обязанности министра обороны. ... to assume the responsibilities of secretary of defense.
Oraya gelmesini istedim.
... and asked her to come out there.
İkinci olarak asla sana sorulan soruyu cevaplama.
И во-вторых... And secondly никогда не отвечай на вопрос который задан тебе. ... never answer the question that is asked of you.
Sana sorulmasını istediğin soruyu cevapla.
Отвечай на вопрос который ты хотел-бы что-бы тебе задали. Answer the question that you wish had been asked of you.
Ortada ayrımcılığa dair somut bir kanıt olmadığı haldeWe've asked for a specific performance with no clear evidence of discrimination.
Мы запросили определённое выступление без явной дискриминации.
Nasıl anladığımı sordular bana
* They asked me how I knew *
Nasıl anladığımı sordular bana
* They asked me How I knew *
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından çok kızgın oldukları konusu size iletmem rica edildi.
I have been asked to convey, from the President of the United States, his absolute fury.
Geçen gün sana, benimle kahve içer misin diye sormuştum.
The other day I asked you if you wanted to have coffee?
Ama bunu senin istediğini unutma
But remember that you asked For it
Bunu sen istedin
Well, you asked for it
Ama bunu senin istediğini unutma
¶ But remember That you asked for it ¶
Bunu sen istedin
¶ Well, you asked for it ¶
Iko.Tipitina They Ali Asked For You.
- "Iko", "Tipitina", "They All Ask'd For You"... да, бля... да-а.
Onun yerine Pentagon'dan birine sordum.
I asked somebody at the Pentagon instead.
Görüntü'ye yarın ettim hatta içimdeki şefi bile açığa çıkardım. Senden ise tek yapmanı istediğim babama bir gün katlanmandı.
I helped The Blur, I even found my inner Iron Chef, and all I asked - - the only thing you had to do was deal with my dad for one day.
Kimse bunu istemedi ama komutan subay sizsiniz.
No one asked for this, but you are the commanding officer.
Sanırım sadece birinin diliyorum istedi miydi kariyer gün yapın.
I guess I just wish that somebody Would have asked me to do career day.
Senden işe yaramaz salağın tekini öldürmeni istedim,... ve sen beni kandırmaya çalıştın?
I asked you to kill one worthless idiot, and you try to deceive me?
Coen kardeşler, yeni filmlerinde Matt Damon'ın yarım akıllı babasını oynamamı teklif ettiler.
Yes, the Coen Brothers have asked me to play
Bardaki bayan, tezi için yazdığı makaleyi okumamı istedi.
And a barista there asked me to read an article That she had written for her college paper.
- Hayır ama 2 saat sonra böbreklere çalışmayı seven iri bir Afro-Amerikan beyefendi gelmiş ve aynı soruyu sormuş.
Uh, no, but two hours later, a large African-American gentleman with a fondness for kidney punches showed up and asked that very same question. The driver who picked up McCauley.
Ertesi gün başka departmana geçmek istemiş.
He asked to be reassigned the next day.
İstediklerini getirdik.
We got you the stuff you asked for.
Senden tek istediğim, kendi kulübümü ve senin kasabanı korumak için birkaç evrağı kaybetmendi.
The only thing I ever asked you to do was to lose a little paperwork to protect my club and your town.
Saldırak Evi'ni soruyordu.
Well, he's asked about Pouncy House.
Arkadaşım az önce sana kibarca bir soru sordu.
My friend just asked you a question, a polite question.
Sizi bırakayım mı diye sordu.
Asked me if I needed a ride.
Sana bir soru sordum.
I asked you a question.
- Sen, hiç sormadın ki..
Well, you never asked.
- Geri girecek miyim?
- I'm gonna get asked back?
Neden yalnız olduğumu sorduğunda sen çıkma teklif etmedin dediğim günü...
When you asked me why I was single and I said it was because you hadn't asked me out,
Ben de Natasha'ya sordum ve kurbanın üzerini karıştırıp, bunu aldığını kabul etti.
So I asked Natasha about it, and she admitted she'd disturbed the DOA and removed this.
Ben de içkiye ihtiyacı olup olmadığını sordum.
And I asked if she needed a pick-me-up.
Felicity'e seninle temasa geçmesini söylemiştim.
I asked Felicity to get in touch with you.
Ne öğrendiğini sorduklarında çocuk başını utançla önüne eğmiş.
When they asked what he'd learned, the boy hung his head in shame.
Burada olmayı ben istedim.
I asked to be here.
- İstediğim her şeyi yaptın mı?
You've made everything I asked for?
Lord Hazretleri bu akşamki nottan bir haber var mı diye soruyor.
His Lordship asked if there'sany news on the note for tonight.
Bay Bates, Leydi Rose arkada ve size notun işe yaradığını ancak aradıkları şeyi bulamadıklarını söylememi rica etti, artık ne demekse.
Mr Bates, Lady Rose is backand she asked me to tell you that the note worked but they couldn't findwhat they were looking for, whatever that means.
Bu gece kendime bir mektup göndereceğim ve Marjie'ye çocuğuna bakmamı istemiş,... ölen bir arkadaşımla ilgili olduğunu söyleyeceğim.
Я... send a letter to myself tonight and tell Marjie it's aboutan old friend of mine who's died and asked for me to take the child.
- Neden sana teklif ettiğimi biliyor musun?
You know why I asked you?
Bir milyon kez sordum sana
♪ A million times I've asked you ♪
Senden bir kez onu kontrol altına almanı istemiştim.
I asked you once to get her under control.
- Yine yatma mı teklif etti?
He asked you to sleep with him again?
Kitap hakkında konuşmak için buluşmak istedi.
He asked to see us so that we could talk about the book.
Zorlu olup olmadığını sormadım, yardımcı olup olmadığını sordum.
Didn't ask if she was tough, asked if she was helpful.
Mandy'e sordum.
I asked Mandy about it.
Sebebini sordum.
I asked her why, and...