English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ A ] / Atım

Atım traducir ruso

7,503 traducción paralela
Sana kefil olan kişi benim senin için hayatımı riske atıyorum, Tanrı aşkına.
На мне, кто голосовал за вас, ради всего святого, я голову на отсечение дал.
Max'e bakın, kalacak bir yere ihtiyacım vardı ve atımı getirmeme izin verdi.
Вот, например, Макс... когда мне негде было жить, она пустила меня вместе с конём.
Atımı sürerken...
♪ Я был верхом на моей лошади... ♪
Benim bir tane atım oldu.
Когда-то у меня была лошадь.
Atışın nereden geldiği konusunda bir fikrin var mı?
Есть идеи, откуда был выстрел?
Çünkü atışı duydum ve seni kurtardım.
Потому что я услышал выстрел и спас тебя.
Ne, bize rastgele bir atış daha mı yapsınlar?
Чтобы они снова попытались в нас стрелять?
- Net bir atışım yok.
Я не могу стрелять!
Ama sonra dedin ki, " Hadi kötü adamlar en iyi atışlarını yapsınlar bakalım ben Jim Gordon'ım.
Но ты думал : " Эй! Пусть плохиши попробуют. Я ведь Джим Гордон.
Böyle kuğul bir şekilde ellerimi saçlarımın arasına atıyorum.
А сейчас я невзначай проведу ладонью по волосам.
Ben servis atışı yaparım.
- Ничего. Я подам.
Eğer sıradaki karşılaşmayı kaybedersek turnuvadan atılıyoruz farkında mısın?
Ты соображаешь, что если мы продуем следующий матч, то вылетим из турнира?
Bunları atıyorsanız, birazını alayım.
И себе прихвачу, раз их так много.
Sen onu at, bende bunu atayım.
Выкинешь картину — я разобью бокал.
Kalbinden vurulmuş avı kan kaybından ölmeden 100 adım zor atıyor.
Подстреленная в сердце добыча редко проползает метров 30, прежде чем истечет кровью.
- Çığlık mı atıyorsun?
- Вы кричите?
Duydun beni. Bu seksi aptal kardeşler tarafından yatağa atılacağım.
Меня трахали два горячих брата-дебила.
Numaramı nerden aldın bilmiyorum ama bana mesajıp atıp, nerede buluşacağımızı söylemeni sevdim.
Я не совсем уверена, откуда у тебя мой номер, но мне нравится, что ты взял инициативу и написал мне место для встречи.
Ve ben de Dollar Scholars Ev'inden atılacağım ve kalacak bir yerim kalamayacak. Çünkü golf dünyası kural olarak gey erkeklerden pek hoşlanmıyor.
И меня вышвырнут из дома Дики Доллар Сколарс, мне будет негде жить, потому что, как правило, в мире гольфа не очень любят геев.
Burun halkamı saklıyorum ve üzerimdeki fazlalıkları atıyorum, ve yüzüme saçımı takıyorum.
Я заправить мой нос кольцо и я достаю датчики, И я ношу мои волосы на моем лице.
Biliyor musun, düşünüyordum. Arkadaşım Syma evinden atılmıştı.
Знаешь, я всё думаю... о моей подруге Сайме, её вышвырнули из дома.
Sen de inince mesaj at yoksa ben de sana ekip yollarım.
Пообещай, что напишешь, когда приземлитесь, а то я всех на уши поставлю.
Hadi, spagetti kollu! At bakalım!
Давай же, руки-макароны!
At bakalım geri zekâlı!
Бросай уже, дебил!
At bakalım! Yoksa yumurtlayacak!
Бросай уже!
Eşimle Andrew'u büyütmeye çalışırken atıldığımız macerayı anımsatıyor.
Это тот дух приключений, который мы с матерью Эндрю старались воспитать в детях.
Görünüşe göre adres Criterion At Bakım Servisleri'ne ait.
Похоже, это адрес ветеринарной службы для лошадей "Критерион".
Criterion At Bakımı'na gelmeyi başardık.
Вот мы на месте.
Criterion At Bakımı'ndan birisi bu suça karışmış.
Кто-то из этой ветеринарной службы замешан в преступлении.
Köpekle aşık mı atıyorsun cidden?
Серьёзно, ты соперничаешь с собакой?
Yanlış anlaşılmış bir çocuğa yumruk attığım için atıldım. - Senin sayende.
Меня вышвырнули за то, что я ударил одного действительно непонятого парня, благодаря тебе!
- Ve sonra at yalağında uyandım.
А потом я проснулся в лошадиной кормушке.
Birbirimizi yeniden tanımak için can atıyor olsam da geride bıraktıklarımızı kurtarmazsak tam olarak kendim olamayacağımdan korkuyorum.
- Да? Столько, сколько я буду ждать тебя с нетерпением к нам. Познакомиться друг с другом снова,
Yok canım, atıştırıyordum.
Да, я просто перекусывал.
Burası dört kişinin öldüğü fabrika atık boşaltım kısmı.
которая унесла жизни и здоровье более сорока человек.
Şöyle bir adım atıp telefonumu bir çaldırayım.
Я просто, я просто выйду отсюда и позвоню со своего мобильника.
Geçen gün onlarla çok iyi atışlar yaptım.
На днях у меня был потрясный раунд.
İkimiz de bu işe atılması için teşvik ettik ama o benim tek oğlum ve biraz bencilce sanırım ama hayatıma onsuz devam edebileceğimi düşünemiyorum.
Наверное, я эгоист, но я не представляю себе свою жизнь без него.
Sen Berkeley'ye gireceksin ben bölge üniversitesinden atıldım.
Ты поступишь в Беркли, а меня исключат из Ситреса...
'Kağıda yazdığım her kelime sınırdan geriye doğru atılan bir adım gibiydi.
каждое слово, которое я писала на листке,'было шагом в сторону от пропасти.
Bizden kurtulmak için can atıyorlardı sanırım.
Кажется, они просто хотели от нас избавиться.
- Hayır, ilk seferim. Mükemmel. Gitmeden bir şeyler atıştırın, dışarıda buluşalım.
Идите возьмите переусить и встретимся там.
Hala çok geç değil geri adım atılabilir.
- Еще не поздно, и нам надо, чтобы он отказался от своих слов.
Eğer cuma gününe kadar para getirmezsem üniversite bursumu yükseltmeyecekler ve ben de atılacağım.
Они повышают стоимость моего обучения в колледже, и если я не объявлюсь с деньгами к пятнице, мне выкинут оттуда.
- Ne diyorsun yani cama atınca kırmaz mı bu?
Что, думаешь, им нельзя разбить стекло?
Bu işten paçayı kurtardı mı yoksa gerçekten atıIdı mı?
ќн прыгнул или его толкнули?
O salağı son gördüğümde tüm dengesiz sarhoşlara yaptığım gibi tekme tokat dışarı atıyordum.
Я выгонял его из бара, как я обычно поступаю со всеми пьяницами.
Yaratıcı bir atılım yaparken ortaya çıkan savunmasızlık yüzünden endişe duyulması tamamen normal bir fizyolojik tepkidir.
Это... Беспокойство – совершенно нормальная физиологическая реакция на ранимость, которая появляется с началом творческой деятельности.
Muhtemelen akıllıca davranıp cesetleri bulamayacağımız bir yere atıyorlardı.
Он, вероятно, поумнел, стал прятать тела так, чтобы их не нашли.
Kıdemlisin diye işten atılmayacağını mı sanıyorsun?
Думаешь, тебя не могут уволить из-за стажа?
Nighthorse'un atı var mı?
У Найтхорса есть лошадь?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]