English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ A ] / Azından

Azından traducir ruso

23,262 traducción paralela
Polisler en azından bir gün daha dönmez.
Копы, по крайней мере, до завтра сюда не сунутся.
İçinde yatan arzuları görmeni desteklerim ama en azından seçeneklerine de bir göz at.
Я изучил твои сокровенные желания, во всяком случае твое первое желание.
O hâlde en azından bu akşam kutlamak için sana yemek ısmarlayayım.
Да, хорошо, Давай, хотя бы, я угощу тебя ужином сегодня. Отпразднуем.
En azından kutlamak için seni yemeğe çıkarmama izin ver.
Позволь пригласить тебя на ужин, чтобы отпраздновать это.
- En azından mahkemede.
По крайней мере, в зале суда.
İngilizler en azından sabırlıdırlar.
Что ж... англичане славятся своим терпением.
Olivia Sanchez katolikti ve en azından tanrıya inanıyordu.
Оливия Санчез была папистка, но... она, хотя бы верила в Бога.
Evet en azından Marv'ın mailinde öyle yazıyor.
Да, если верить электронной почте Марва.
En azından oduncuya benzemiyorum.
Зато не похож на лесоруба.
En azından sormam gerektiğini düşündüm. Eğer kendi istekleriyle vermezlerse... -... belki ben kendim alırım.
Попытка не пытка. - я их заставлю.
Gerçekten, biz en azından bunu yapabiliriz.
Это меньшее, что мы можем сделать.
Belki de bu işe Şerif Helen'i almalıyım çünkü o en azından motive olmuş.
Может, мне стоит нанять шерифа Хелен, потому что она, видимо, единственная, у кого есть мотивация.
Gördüğüm en kötü parti ama en azından ikram var.
Самая худшая вечеринка. Но хотя бы напитки есть.
En azından işe geri döndüğüm için beni soyamayacaklar.
По крайней мере, они не уволят меня после восстановления.
Bu şekilde değil en azından.
Вернее, не так хотел.
Hayatı uzun zamandır tehlikede. Ama en azından eskiden tedbirliydi.
Просто я думаю, что способ которым вы собираетесь это делать невероятно глупый.
- En azından savunmanı yap.
Хотя бы сходи на слушание.
Cece, senden Reagan'a mesaj atmanı istiyorum. ve yanıt verirse, En azından hayatta olduğundan emin olmuş olacağız...
ты должна отправить Рэйган смс что она жива.
En azından biri nasıl göründüğünü tarif edebilir mi?
- Может вы хоть опишите мне его?
En azından şimdilik.
не сейчас.
Yarım düzine şirketin yönetim kurulunda bulunuyor. Şirketlerin hepsinin, en azından kısmen sahibi Ferrous.
Она в советах директоров полудюжины компаний, которые по-крайней мере частично принадлежат Ферроуз.
En azından söylerken buna inanıyorsun.
Хотя бы видно, что ты в это веришь.
En azından alma sebebinizi söyleyin.
По крайней мере, скажи мне, почему вы забрали его.
Ya da en azından güzelinden kaçak bir şeyler bulalım.
Или, по крайней мере некоторые очень хорошие контрабанды.
En azından odada banyo var.
Ну, по крайне мере есть ванная.
Sadece bugünlük en azından bu parmak kız işe girişip gerçekten birini yakalayana kadar.
Только на сегодня, по крайней мере, пока эта Дюймовочка не приступит к работе и наконец кого-нибудь схватит.
Eğer çalışmaya devam etmesine izin verirsek en azından birkaç saatimiz olur.
А если оставим как есть, у нас еще хотя бы будет несколько часов.
Fakat, onların sana uymadıklarını düşünüyorum, en azından...
Но надеюсь, они не так за вами ухаживают, как...
En azından?
Как?
En azından şimdilik.
По крайней мере, пока.
En azından şimdilik.
пока что.
Ben de sizden en azından teklifimi düşünmenizi rica ediyorum.
Прошу вас хотя бы обдумать моё предложение.
En azından bu şekilde... İçerideyim ve kontrol şansım var.
Так я хотя бы... участвую и могу контролировать.
En azından Simon'u görebilir miyim?
Могу я хотя бы увидеть Симона?
En azından onu söyle.
Скажи мне хотя бы это.
Göz altında olsalardı en azından nerede olduklarını bilirdik.
Если их арестуют, мы будем знать, где они.
En azından birden fazla müebbet hapise çarptırılacak.
Ей присудят, как минимум, несколько пожизненных сроков.
En azından bir süreliğine.
По крайней мере, по началу.
En azından dürüsttün.
Ну, по крайней мере это честно.
En azından onları sorgulayabilirsin.
Хотя бы задержите их для допроса.
- En azından artık değil.
— Её переделали.
En azından, 2. sınıfa giderken...
По крайней мере можно почувствовать во втором классе.
Ama en azından onu bulduk.
Но по крайней мере мы её нашли.
En azından ben bir şeyler yapıyorum.
Я хоть что-то делал. Я - твой начальник.
En azından elimizde bu var.
По крайней мере, у нас есть это.
Az önce babamın adamlarından birini öldürdüm.
Меня пытался убить один из людей отца!
Eğer avlanıyorsan, en azından hayvana bir şans vermelisin.
Если вы собираетесь охотится, по крайней мере дайте животному шанс.
En azından bir konuşsaydım.
Я имею в виду, по крайней мере, позвольте мне поговорить с ним первой.
En azından bunu benim bakış açımdan görebilseydin...
Если бы ты могла посмотреть на это с моей точки зрения...
En azından şimdilik.
ПОКА не знал.
Normalde diğer programlarda konuk ışıltılı perdenin arkasından gelir azıcık el sallar ve yerine oturur.
Как правило, на других шоу гости выходят из-за ярких кулис, улыбаются и присаживаются.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]