English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ B ] / Bacaklarım

Bacaklarım traducir ruso

1,552 traducción paralela
Bacaklarımın bir şeyi yok.
Ноги у меня в норме.
- Bacaklarım fena sızlıyor.
- Ноги сильно болят.
Eğer bacaklarım olsaydı, bende senin gibi uzun olurdum.
Если бы были у меня ноги, я был бы выше тебя.
- İyi bacaklarım var.
- У меня хорошие ноги.
Bacaklarım hareket etmiyor.
Мои ноги не двигаются.
- O kadar kötü değil. İyi ki etek giymemişim. Bacaklarım acıyabilirdi.
Хорошо что я не в юбке, иначе натерла бы ноги.
Bu kucaklaşmaya bacaklarımı da dahil etsem sarılmaya devam edebilir miyiz?
Ты выдержишь меня, если я кинусь тебе на ручки?
Dokuz ay boyunca kafasını bacaklarımın arasından hiç çekmedi.
О, он провёл 9 месяцев, окутанный моими ногами вокруг его головы.
Bacaklarım yanıyor.
Икры ноют.
Bacaklarım çok kötü. Sen git.
Нет, нет, мои ноги слишком слабы.
Bacaklarım titremeye başladı, korkunçtu!
Мои ноги задрожали, это было пугающе!
Sadece bacaklarımı kapattım.
Я просто сдвинула ноги.
Bacaklarımı esneteceğim.
Я разомну ноги.
Bacaklarım!
Мои ноги.
Bacaklarımı hissedemiyorum!
Я не чувствую ног!
Ona doğru ilerledikçe bacaklarım titriyordu. Kunal'ın dişlerinin arasında bir gül vardı. Ay ışığında dans ettik.
У меня подкосились ноги, когда я шагнул к нему.
Kollarımı ve bacaklarımı çok zor hareket ettiriyordum.
Я едва мог пошевелить конечностями.
Bacaklarımı hissedemiyorum.
- Я не чувствую ног!
Kalkamıyorum. Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.
Не могу встать.
Bacaklarım tutuyor.
Я стою на ногах. Хорошо.
Bir erkekle yaşadığımı öğrenirse, bacaklarımı kırar.
Она мне ноги переломает, если узнает, что я живу с мужчиной.
Ayakta dikilip boğazım yırtılana kadar bağırıp çağırmam gerekse bile ve bacaklarım bedenimin ağırlığı altında çökse bile...
Я буду там стоять и доказывать пока не сорву голос, и пока не рухну на пол.
Bacaklarımı hissetmiyorum.
Я не чувствую ног.
Bacaklarım uyuştu.
Ноги онемели.
- Gördüğün gibi, Kol ve bacaklarımı kullanamaz oldum.
Как видишь, я больше не могу ходить.
İçimden geçen her şeyi söylediğime göre, bacaklarımı uzatıp rahatça uyuyacağım. Anladım, sık sık evde uyumayan kızınla bir banyo yap.
поэтому я могу вытянуть ноги и спокойно спать! которая редко ночует дома.
Gerginim. Bacaklarımı hissetmiyorum.
Брэд, я сейчас упаду в обморок.
Sevgili günlük, bugün bacaklarımın arasında bir ıslaklık hissettim.
Дорогой дневник, сегодня я почувствовала влагу между ног.
Bacaklarımın arasına plonjon yapsana, Rudo!
Давай, Рудито!
Bacaklarımız açılsın.
Разомнём ноги.
Bunu dramatikleştirmek istemiyorum ama sanki bacaklarımı kestiler.
Я не хочу драматизировать происходящее, но мне отрежут ногу.
Hayır, ama bacaklarım güçlü ve yüzüm gülüyor.
Нет, но у меня пружинистый шаг, а на лице играет улыбка.
Bir doktorun görmesini beklerken yaralı arkadaşlarımın kollarını ya da bacaklarını kaç kez yerinde tutmak zorunda kaldığımı hatırlamıyorum.
Я не хочу вспоминать как много раз мне приходилось держать своих товарищей пока врач пилил им руку или ногу.
Hakettiğim tek şey kötürüm bacaklarım.
( хлопок )
Gerçekten kısa bacakları olan köpekler vardır. Ya da kısa suratlı veya uzun suratlı köpekler de vardır. Sanırım bunların hepsi ölüme mahkum olacaklardır.
Это собаки с очень короткими ногами, с очень короткими или длинными мордами, думаю все они приговорены.
Kızın bacaklarını ben mi açtım sanki?
Разве я ей ноги раздвигал?
Gilou bacaklarını, Steph gövdeyi, ben de kafasını tutacağım.
Жилю, ты берёшь за ноги, Стеф за туловище, а я возьмусь за голову.
Söyle ona parayı getirsin yoksa bacaklarını da kırarım.
Скажи ему, пусть принесет деньги, а то ноги ему тоже переломают.
Şunu çıkaralım. Bacaklarını ayır.
Раздвинь ноги так широко, как только можешь, а я посмотрю на что ты способен.
Bacaklarını açabildiğin kadar aç da bir bakayım.
Движение ног. - Это, э...
Bacaklarım terliyor.
Моим ногам становится жарко.
Lepra mı? Ellerin, bacakların koptuğu şu hastalık mı?
Это что, когда руки-ноги отваливаются?
Eğer Wade'in bu kadar güzel bacakları yoksa alınırım.
Я была бы оскорблена, если бы у Вейда не было таких больших ног.
Pekala, eğer fikrini değiştirirsen, sen de, Belle, kapım size her zaman açık, bacaklarınız da açık olduğu müddetçe.
Ну, если ты когда-нибудь передумаешь, ты тоже, Бэлль, дверь всегда открыта, если только ноги целы будут.
Bacaklarınızı sessiz moda mı aldınız?
У вас ноги были переключены на бесшумный режим?
- Bırakın bacaklarından asılayım! - Olmaz.
Мы теряем время, сэр.
Bugün yine onunla gidersen bacaklarını kırarım senin!
Я сама поломаю тебе ноги, если опять пойдешь в ту забегаловку!
- Bacaklarını tutar mısın?
Подержи ноги, пожалуйста.
Sende denizci bacakları var mı, ihtiyar?
Ты выдержишь качку, старик?
Bacaklarım.
( Пуля ) О, мои ноги.
Bacaklarımı hissetmiyorum.
Я не их чувствую.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]