Batıyorum traducir ruso
226 traducción paralela
Batıyorum, batıyorum. "
Я тону, тону. "
Batıyorum!
я тону.
İmdat, batıyorum!
Помогите, я тону!
Hey, batıyorum!
Эй, я тону.
* Giderek daha da soruna batıyorum
* Я погружаюсь в неприятности всё глубже
- Bir saat özgür kalıyorum ve boka batıyorum!
Всего час свободы - и ты окунул меня в дерьмо! Извините.
Benim gemim batıyor ve ben de onunla batıyorum.
Мой корабль идет ко дну, и я вместе с ним.
Ne kadar çok yalan söylersem o kadar çok batıyorum.
И чем больше я лгу, тем больше я запутываюсь.
Dibe batıyorum...
Я тону, тону.
Sarkazm kullanmadıkça kaosa batıyorum.
Если я не прибегаю к сарказму, то погружаюсь в хаос.
Batıyorum.
На помощь, Смитерс.
Batıyorum.
Я тону... Я тону...
Çok mu göze batıyorum?
Я слишком очевиден?
Böyle giyinince daha çok göze batıyorum değil mi?
Вы думаете, что если я одет таким образом То так еще более заметно кто я. Не так ли?
Dibe batıyorum!
Меня затягивает!
Çabuk, batıyorum!
Скорее, я тону!
Batıyorum.
Я тону.
Bankadan aradılar, ben batıyorum.
Мой банкир взял меня за горло.
The Furies'de çalışıyorum, pastaya parmağımızı biraz batırmış bulunduk.
Работая в "Фуриях" я немножко откусывал от финансового пирога.
Flora Vista'ya gitmek için batıdan gitmeyi planlıyorum.
Я планировал ехать на запад до Флора-Виста.
Dağların doğusunda, ormanın batısındaki burçlarına ancak gökyüzünden erişilebilecek babamın kalesinde yaşıyorum.
К востоку от гор, к западу от лесов зубчатые стены замка моего отца достигают облаков.
85. otoyolda batıya giden bir aracı arıyorum.
Это Бандит. Вызываю едущих на запад по шоссе 85.
Babamın şirketini neredeyse batırıyordun, Howard... ve ben bu insanların onu tekrar layık olduğu yere getireceğine inanıyorum.
Ты разрушил компанию отца, Говард. Я верю, что эти люди смогут вернуть ее к прежнему состоянию.
Truvy'nin Batıdaki Yeri ARTIK 2 YERDE! Buna inanamıyorum!
ВТОРОЙ САЛОН КРАСОТЫ ТРУВИ
Geçen hafta donanmanın batırdığı kayıkta yaşayanları arıyorum.
Хочу найти людей, что были в лодке, которую потопил наш катер в среду.
Amerika'da yaşıyorum çok gerici bir yer, batıl inançlarla dolu.
Я живу в Штатах - очень пуританская страна, полная суеверий и дряхлых,
81 Batı caddesinden, Kennedy Havaalanı'na 15 dakikada gittiğimi hatırlıyorum.
Однажды я доехал до аэропорта Кеннеди от 81-ой улицы за 15 минут.
Ben kaçıyorum, onlar kovalıyor... ... kuzey, güney, doğu, batı hiç fark etmez.
Поскольку я убегаю, они меня преследуют Я скоро поеду на север, как и на юг, как и на восток, или на запад.
Seni tavrını değistirmen hususunda uyarıyorum çünkü gitgide batıyorsun.
l предлагают, чтобы Вы изменили ваше отношение,
Ben sadece kendimi batırmaya çalışıyorum.
Я могу нагадить себе.
George Bailey aile işini batırdığında mı, Danna Reed ağladığında mı yoksa adi eczacı kulağını kanattığında mı daha mutluydum, hatırlamıyorum.
Аж не знаю, когда я была счастливее, когда Джордж Бейли порушил весь бизнес или когда Донна Рид плакала кровью от, тех капель, что фармацевт ей дал для глаз.
Tamam seni anlıyorum Mek'leth'in avantajları var ama bence hâla Bat'leth daha uzağa erişebildiği için belirleyici bir etkisi var.
Хорошо. Ты меня убедил. Мек'лет определенно имеет свои преимущества, но я всё-таки думаю, большая длина бат'лета является решающим фактором.
Batı kıyası üzerinde yaklaşık 80.000 insansı yaşam formu algılıyorum, bazı ilkel yapılar ve teknoloji, ancak içerisinde yıldız gemisi kadar yeteri derecede büyük bir enerji algılaması yok.
Я засёк около 80 000 гуманоидных био-сигналов на западном континенте, несколько простых строений и технологии, но там нет энергии, достаточной для звездолета.
"Ayaklarımı Mississippi çamurlarına batırmaya bayılıyorum."
"Теперь я подниму волну на Миссисипском берегу!"
Yara izi vardı. Anlamıyorum. Nasıl oluyor da üniversite görmüş biri bu batıl inanç saçmalıklarına inanabiliyor?
Не пойму, как может человек, давно окончивший колледж,... верить в суеверную галиматью!
- Neden bunu kabul edemediğini anlamıyorum? - Sadece güneye yürüyelim. Buraya geldiğimizden beri bizi batırdığını neden kabul etmiyorsun?
Признай, что ты с самого начала завела нас не туда!
Batıyorum!
Я тону!
Tekrarlıyorum, 44 kuzey, 56.4 batıya...
Повторяю, 44 север, 56,4 запад, курс- -
Zamanın yüzde doksanının nasıl geçtiğini anlayamıyoruz bile ben Batı'da ne yapıyorum.
Я перестаю понимать, что мне делать на Западе.
- Ben batınca terk etti. - İnanmıyorum.
Я знаю, со мной не так-то просто ужиться.
- Bu işi de batırdığıma inanamıyorum.
- Поверить не могу, что я всё завалил.
Hayır, aslında batı kıyısında görev yapıyorum.
Нет, я, в основном, работаю на Западе.
Gezi bitti. Gemiyi batırıyorum.
Я потоплю корабль.
- Girişin güney batı köşesine yanaşıyorum.
- Я пeреxожу к углу глaвного вxодa.
Gün batımlarını yakalayamıyorum.
Не везёт мне с закатами.
- Yani Matematikte iyiyimdir. - Anlıyorum - Matematik dersinde [br] bir şey beni batıramaz.
Я хорошо владею математикой, понимаю математику и всегда обретаю чувство уверенности занимаясь ею.
Çünkü ikide bir her şeyi batırıyorum.
Слишком часто трахалась.
Bir batılı bakış açısıyla anlatıyorum çünkü benim kültürel geçmişim bu.
Я пишу, ориентируясь на западного читателя, потому что я сам воспитан в западной культуре.
küçük kardeşime ilk bakıcılık yaptığım zamanı hatırlıyorum ve o her tarafını b.. ka batırmıştı, tamam mı?
Я помню первый раз, когда я присматривал за своим маленьким братом... и он весь обделался.
Fakat, Batı yakasında, neredeyse emekli müdürden ne alıyorum peki?
А в Западном округе, что мне преподносит его бывалый руководитель?
İyi günler. Ben, Jim McKay, size naklen ulaşıyorum şu anda, ABC merkez bürosundayım Batı Almanya'da, Münih'teki Olimpiyat köyünün hemen dışında.
Здравствуйте, я Джим МакКейм, мы выходим в прямой эфир из корпункта АВС, неподалёку от олимпийской деревни в Мюнхене.