English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ B ] / Bildiğim

Bildiğim traducir ruso

7,759 traducción paralela
Tek bildiğim o yüz losyonu hayatımı değiştiriyor.
- Могу сказать одно : это мыло для лица изменило мою жизнь.
Bildiğim kadarıyla en son sörf yapıyordu.
Последнее, что я слышал, он путешествует.
Kestirmenin argoda uyku olduğunu bildiğim için mi?
Потому что знаю, "давить массу" — спать? Умно.
Filmle ilgili bildiğim tek şey, tarihteki en uzun öpüşme sahnesi vardı.
Там, где они... где-то, и где самый длинный экранный поцелуй.
Tek bildiğim babamı öldüren kişinin benden birkaç sene yaşlı olduğu ve adının da Chad Wolcoff olduğuydu.
Всё, что я знал об убийце моего отца, так это то, что он был старше меня и то, что его звали Чад Волкофф.
Tüm bildiğim bu.
Больше ничего не знаю.
Başka bir kadına asla el sürmeyeceğini bildiğim hâlde Mark yine de rahat uyumamı istedi.
Даже если я и знала, что он никогда не положит глаз на другую женщину, Марк все-таки хотел убедиться, что я буду спать спокойно.
Bildiğim başka şeyler de var.
Я знаю и другие вещи.
Bildiğim kadarıyla UNC'deki işini kaybettikten sonra babam resim yapmadı.
Насколько мне известно, отец прекратил рисовать после того, как уволился из Университета.
Tüm bildiğim onlar devletin bir parçası,... ama o kadar gizliler ki... devletin büyük kısmı onların varlığından haberdar değil.
Всё, что я знаю, они из правительства, но они настолько засекречены, что не все в правительстве о них знают.
Tek bildiğim hepsinin siyah gömlek giydikleri.
Единственное, что я знаю, они все были в черных рубашках.
Bu suikast hakkında bildiğim tek şey iki günden kısa süre içerisinde olacağı.
А на известное мне об этом убийце уйдёт две.
Bildiğim iyi oldu.
Отличная новость.
"Bildiğim iyi oldu" mu?
"Отличная новость"?
- Tek bildiğim sen sorumlu olabilirsin.
Это мог быть и ты, насколько я знаю.
Bildiğim tek şey bu.
Черт, это все, что я знаю
Bildiğim tek şey çok hızlı büyüdüğün ve bunun beni çok korkuttuğu.
Но я знаю одно : ты растешь очень быстро, и это пугает меня.
Hayır bildiğim kadarıyla yoktu.
Нет, не думаю.
Şu noktada bildiğim tek şey bu.
Это всё, что я сейчас знаю.
Bilmiyorum! Tek bildiğim Zoe bizi zorladı ondan sonra her şey cehenneme döndü!
Зои сама навязалась нам, и после этого всё стало просто ужасно.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm.
Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Hapse gideriz ya da gitmeyiz, Frank tek bildiğim bize olanları söylemek istemiyorsunuz ki sorun değil.
Но ты не хочешь говорить нам, что происходит, и прекрасно.
Tek bildiğim bir anda masama geldiği.
Эту запись я обнаружила у себя на столе.
Tek bildiğim bu.
Это всё, что я знаю.
Tek bildiğim bu.
Это все... что я знаю.
Tek bildiğim hastaneye götürüldüğü.
Я знаю только то, что она в больнице.
- Bildiğim kadarıyla hayır.
Не думаю.
Benim bildiğim kadarıyla hayır.
Нет, насколько я знаю.
- Bildiğim iyi oldu.
Интересно было узнать.
Ofisimi kafanda yeniden düzenlediğini bildiğim gibi. Rüyanda görürsün.
О, насколько мне известно, ты уже в мыслях переобустроила мой офис, можешь только надеяться.
Bu, bildiğim tek iş. Eskiden buradaki tek polis bendim. Unuttunuz mu?
Раньше я был единственным полицейским города, помните?
Tek bildiğim benden nefret ettiği ve bana boşboğaz dediği.
Я знаю лишь, что он меня ненавидит и считает болтушкой.
Peki, benim bildiğim kadarıyla ilk adı Julius olabilir mi?
Тогда, видимо, имя ее Джулиус?
Ama bildiğim tek bir şey var.
Но... Я точно знаю одно.
Bir zamanlar Wong Sa'ya kaptanlık yaptığını bildiğim için buradayım ve sen Ahmad Wan senin zamanındaki en iyi Malezyalı korsanlardandın.
Я тут, потому что знаю, что вы когда-то были капитаном "Вонг Са", и вы, Амад Ван, были величайшим малайзийским пиратом своего времени.
Bildiğim üç tane dövmesi var.
Я знаю, у нее самой минимум три татуировки.
O kamyon hakkında bildiğim her şeyi.
Все, что я знала о маршруте фур.
Annem gitti ama bunun son kez olduğunu bildiğim için gitmek zor geliyor.
Мама ушла. Это... Тяжело уходить, зная, что это в последний раз.
Bildiğim kadarıyla Aaron Shaw'ın deneme programına alınması için tavsiye mektubu yazmıştınız.
Я так понимаю, что это вы подписали рекомендательное письмо Аарона Шоу для участия в тестировании.
Benim bildiğim kadarıyla kalıcı olan iş bu.
И насколько я понимаю, для меня это постоянное место.
Bildiğim tek gerçek, kardeşim hakkında. Çünkü Reddington bunu sağladı.
Я правду о своем брате узнала только благодаря Реддингтону.
- Bildiğim kadarıyla yok.
Нет, насколько я знаю.
Tüm bildiğim, hayat bu şekilde bitebilir.
Всё, что знаю, это жизнь может закончиться вот так.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Я этого не знаю.
İkinizde yetişkin, bildiğim en iyi bilim insanlarısınız.
Вы взрослые люди, насколько знаю, вы учёные.
Bildiğim kadarıyla evet Neden?
Насколько я знаю, да. А что?
Mahvolacağını bildiğim için Hulk yara bandını aniden çıkartırmış gibi hızlıca ayrıldım.
Я знала, что он будет расстроен, поэтому сделала это быстро, будто сорвала один из его пластырей с Невероятным Халком.
Bildiğim kadarı ile hayır.
По-моему нет.
Onu bilemem ama bildiğim bir şeyi söyleyeyim :
Этого не знаю, но вот что скажу –
Akilciliktan baska bir bildigim yok.
А я нет. Всё, что я знаю, - это логика.
Tek bildiğim ;
Может, и так.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]