Bir dolar traducir ruso
4,079 traducción paralela
Senden sadece bir dolar karşılık isterim.
Я возьму у вас только доллар.
Başka bir gün, başka bir sent Başka bir uyak, başka bir dolar
Ждать, копить, рифмить, менять,
Açmayı önerebilirim ama barımda bir dolar harcaman gerekecek.
Так что я предлагаю снова открыться, но вы должны будете пожертвовать доллар моему бару.
O bir dolar için her şeyi yerim diyor Ama adında bir adam "Keçi," tanıştınız.
Но я встретил парня по кличке "Козел", который, по его словам, за доллар готов съесть все, что угодно.
Bir dolar bile istemez.
Ни доллара.
Bir dolarına iddiaya girerim ki J.C. Penney'dir.
Спорим на доллар, что она из JCPenny?
Los Angeles'da 18 aydan beri ayda 6 bin dolar bağış alan bir terörist birimi var.
Так значит у нас террористическая группа, которая работает в Лос-Анджеле, получала средства за последние 18 месяцев по $ 6000 в месяц.
Paralı askerlerin değeri, ne kadar, bir milyar dolar var mıdır?
Контракт, стоящий, почти миллиард долларов?
Ve Davis bir milyon dolar kaçırmaya çalışırken yakalandı geri Devletleri'ne.
И Дэвиса поймали при попытке контрабандой перевести миллион долларов обратно в Штаты.
Bir milyon dolar neye benzediğini hatırlıyor musun?
Ты помнишь как выглядит миллион долларов?
Peki, bir milyon dolar ışık olarak yarısı olmalıdır şarap 12 şişe gibi.
Ну, миллион долларов должен быть легче двенадцати бутылок вина.
İstihbaratımız doğruysa ve Brunson ABD'ye bir tonluk konteynır sokmuşsa 6 milyon dolar değerinde Krokodilin üzerinde oturuyor demektir.
Если наши сведения верны, и Бренсон ввез контрабандой контейнер весом в тонну на борту УотерТауна, он сидит на Крокодиле ценой в 6 миллионов.
Sabah saatlerinde bir ATM'den 200 dolar çekmiş.
Снял $ 200 в банкомате на час раньше.
500 dolar bir aylık faizi bile zar zor karşılıyor.
500 едва покрывают проценты с пары месяцев.
Tek bir makine 3000 dolar.
3000 долларов за одну машину.
Bir adet dik dolap. 2.10 dolar.
Один вертикальный шкаф, 2 доллара 10 центов.
Bir adet uzun dolap. 5.40 dolar.
Один горизонтальный шкаф, 5 долларов 40 центов.
Ve sonra, 2007'de, bir toplantıya katılıp, tek yapman gereken üç defa "internet" demekti. Ve sana öylece milyonlarca dolar ödüyorlardı.
И тогда, в 2007, всё, что от тебя требовалось, это придти на встречу, сказать слово "интернет" три раза, и тебе просто давали миллионы и миллионы долларов.
Bir de 100 Yankee doları.
сто американских долларов.
Bir buçuk dolar.
Доллар, пятьдесят.
130 dolar bir şişe.
130 баксов за бутылку.
Bir milyon dolarına bahse girerim.
Спорим на миллион долларов.
Kutudaki belgeler 10 milyon doların üstünde bir değerde.
Документы из ячейки стоят больше $ 10 миллионов.
Nefes kesici bir şekilde çirkin. Ama 40 milyon dolar değeri var. Vermeer'ın müze dışında kalan tek tablosu.
Она умопомрочительно непривлекательна, но стоит дороже $ 40 миллионов - единственный Вермеер в частной коллекции.
Hesapta yaklaşık 5 milyon dolar varken bir anda kayboluverdi.
Где-то с 5 миллионами долларов, которые внезапно исчезли.
Kira payınızı 10 dolar arttırıp, bunu % 4 faiz veren bir tasarruf hesabına aktardım.
Я вашу долю всего в общем на 10 долларов завысила, а это складывала на накопительный 4 % банковский счет.
İyice bir düşününce, birinin o balıklara nasıl 100.000 dolar verdiğini anlıyorum. Bay Monroe'ya gidip, kasanın boş olduğunu söylememi istiyorsun, öyle mi?
Если подумать, я вижу, как кто-то заплатит $ 100 000 за такое. — Вы хотите, чтобы я вернулась к мистеру Монро и сказала, что сейф был пуст?
Çok belirli bir rakam bu. 43,613 dolar.
Сумма очень специфична, 43 тысячи 613 долларов.
Sizce on bin dolar sizin için makul bir meblağ mı?
Думаете десять тысяч долларов справедливая цена для вас?
Bahse varım bu araştırmayı yapan erkekler milyonlarca dolar harcamıştır oysa bir anneden bunu bedava öğrenebilirlerdi.
Они потратили на эти исследования миллионы, а могли бы узнать это у мамочек бесплатно.
Bir milyon dolarım olsaydı orası gitmek isteyeceğim bir yer olmazdı.
Если бы мне дали миллион долларов, я сначала поехал бы не туда.
Bir milyon dolar.
Миллион баксов.
Bir milyon dolar.
Миллион долларов.
Bir milyon dolar istiyorum.
Я хочу миллион долларов.
Bu çantada bir milyon dolar var.
А в этой сумке миллион.
Bir milyon dolar.
Один миллион долларов.
- Bir shot 3 dolar.
— 3 бакса за стопку.
- Ona bir boka yaramayan 200 dolar gönderiyorsun.
А ты отправил её домой с жалкими 200 баксами?
- Hayır, Stan'in oğlu ; yan yatan veya çamura batan veya fark etmez, her türlü götüne giren bir bar yüzünden bende olmayan 500 dolarını istiyor.
Нет, это сын Стэна, просит свои ежемесячные 500 баксов за бар, но я тогда не выйду в плюс... или в минус, или как это называется, когда полный пиздец.
Şu buzdolabına bir bakın, sadece 200 dolar.
Например этот холодильник, всего 200 $.
İnsansız araçlarımızın her birinin uçmak için bir operatöre ve milyonlarca dolar değerinde yazılıma ve ekipmana ihtiyacı vardır.
Каждому из наших дронов требуется оператор и оборудование на несколько миллионов долларов.
Burada bir milyon dolar yazıyor.
Тут миллион долларов.
Deniz aşırı bir banka hesabında 25 milyon dolarım var.
У меня есть 25 миллионов долларов на банковском счету за границей.
Düşük gelirliler için mesken ortaklığı bir rapor yayınladı ve düşük gelirli ailelerin ayda sadece 495 dolar verebileceğini açıkladı.
Национальное объединение малобюджетного строительства сообщает, хозяйства с низким доходом могут выплачивать только $ 495 в месяц.
Phil evde 1000 dolar saklıyor ve yerini hatırlamak için saçma sapan bir anımsatıcı uyduruyor. Bunu da kötü adamlardan önde olmak için her ay değiştiriyor.
Фил спрятал в доме 1000 долларов, и он придумал безумную мнемоническую схему, чтобы запомнить место, которое меняет каждый месяц, чтобы опередить плохих парней.
20,000 dolar değerinde elektronik taşıyan dev zenci bir adamım..
Я здоровый черный парень и везу новой электроники тысяч на двадцать.
Bir sürü dolar.
Много долларов.
- Bir milyon dolar istiyorum.
- Я хочу миллион долларов.
Geride kalan 50 milyon dolar üstü miras 35 yaşına gelene kadar bir fonda kalacaktır.
Остальная часть имущества в размере более 50 миллионов будет храниться в трастовом фонде, пока вам не исполнится 35.
Bundan bir kaşık yersen sana 100 dolar veririm.
Хорошо, я дам тебе $ 100, если ты съешь ложку этого.
Sparstein'ın arabasına bir poşet dışkı koyman için 5 dolar versem yapar mısın?
Что если я дам вам 5 баксов за то, чтобы вы подложили мешок дерьма в машину Саперштейна?
dolar 51
dolar mı 25
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
dolar mı 25
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir de bana sor 80
bir daha olmasın 24
bir dahaki sefere 163
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir de bana sor 80
bir daha olmasın 24
bir dahaki sefere 163
bir dakika izin ver 16
bir daha olmaz 55
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de 274
bir daha olmaz 55
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de 274