English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ B ] / Boyfriend

Boyfriend traducir ruso

39 traducción paralela
Bu konuda ne yapmalısın? bir boyfriend e ihtiyacın var.
Что прикажете делаете?
- Sevgilim beni atlattı.
What happened? - My boyfriend canceled on me.
? Ben ve erkek arkadaşım?
Me and my boyfriend
? ben ve erkek arkadaşım?
Me and my boyfriend. #
? Çünkü o benim erkek arkadaşım.
'Cause he's my boyfriend.
Erkek arkadaşım?
Boyfriend
? 'Çünkü o benim erkek arkadaşım.
'Cause he's my boyfriend.
? O benim erkek arkadaşım?
He's my boyfriend
Erkek arkadaşım?
Boyfriend.
Eh! l've no boyfriend not because uygun degilim.
У меня нет ухажера потому, что я не привлекательна?
Ben... Ben iyi biriyim ve bir sevgilim var.
I am a good person, and I have a boyfriend.
En son mutlu olduğunda erkek arkadaşının peşinden gitmek için, harika bir üniversiteden vazgeçmiştin.
Well, the last time you were happy, you sacrificed a great college education to follow your boyfriend.
First, she turns up out of nowhere and turns out to be the woman who was sleeping with Barbie, who's now sort of my boyfriend.
Сначала она появляется из ниоткуда и оказывается женщиной, с которой спал Барби, сейчас являющийся вроде как моим парнем.
13 günlük iyi erkek arkadaş olma serim var.
I've got a 13-day streak going of being a good boyfriend.
Günüm geldiğinde işe giriş kaydımı yaptırıp eve gidiyor uyuyor, erkek arkadaşımla bir takım şeyler yapıp geri gelip Bobby'i eğlendiriyor, tekrar eve gidiyor ve hâlâ işteymiş gibi gözüküyorum.
When it's my day, I punch in, go home, nap, do shit with my boyfriend, come back, do Bobby, go back home, and still don't punch out.
Frank'i erkek arkadaşım sanıyordum ama O sadece suç kralı özentisiydi.
I thought Frank was my boyfriend, but he's just some wannabe crime lord.
En sevdiğimiz suşi restoranında oturuyorum masamda bir şişe Sake var eksik olan tek şey sevgilim.
So there I am sitting at our favorite Sushi restaurant, бутылку сакэ and the only thing that's missing is my boyfriend.
Sanırım erkek arkadaşına bir özür borcum var.
Guess I owe your boyfriend an apology.
5. sınıfa giden bir erkek arkadaşına sahip olmak gibi bi'şey bu.
It's like having a fifth-grade boyfriend.
Kuzenim Frances erkek arkadaşıyla Delmonico's'a gitmişti döndüğünde nişanlanmışlardı.
! My cousin Frances went to Delmonico's with a boyfriend, и она вернулась с женихом.
- Sevgilinle mi konuşuyordun?
You talking to your boyfriend?
Söylemek gerekirse sahip olduğum tek erkek sevgilim bana hiç gerçek anlamda dokunmadı.
Probably a bit telling that the only boyfriend I ever had couldn't actually touch me.
Carmen evi havaya uçurup, suçu adam atmış.
Carmen rigged the house, hid in a storm cellar, killed her mother, framed the boyfriend.
Seni tanımasam bana kıskanç bir eski erkek arkadaş olarak geldiğini sanırdım.
If I didn't know any better, I'd say you were coming to me like a jealous ex-boyfriend.
I've met your boyfriend.
Видела я твоего парня.
Eski erkek arkadaşım şarkıcılık evresine girdi.
My last boyfriend went into a "Mumford and dumbs" phase.
Daha sonra gibi okul şey olduğunu öğrendim "Boyfriend Aranıyor."
Потом я понял, что школа не похожа на фильм "Шестнадцать свечей".
Kazandığın zaman First Sevgili mi olacağım?
И когда ты выигрываешь... это делает меня, как, первый Boyfriend?
Erkek arkadaşınla.
Oh, you know... Your boyfriend.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]